Suudi Adli Tıp Başkanı Tubaigy’nin, Kaşıkçı’nın cesedinin yok edilmesi öncesi yaptıkları korku filmlerini aratmayan cinsten...
Gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın öldürüldüğü ve cesedinin yok edildiği anlara ilişkin tüyler ürperten detaylar adeta kan donduruyor.
Kaşıkçı'nın konsolosluğa girdikten sonra başına poşet geçirilmek suretiyle öldürüldüğü, ardından kıyafetlerinin çıkarılıp damar yolu açıldığı, vücudundaki kanın bu yolla çekilerek banyo giderine boşaltıldığı belirtiliyor.
Sabah Gazetesi'nin haberine göre, Kaşıkçı'nın poşetle boğulmak suretiyle öldürülmesi ardından cesedin yok edilmesi işlemine geçildi.
Bu noktada infaz timindeki Suudi Arabistan Adli Tıp Başkanı Dr. Salah Muhammed Al Tubaigy devreye girdi. Kaşıkçı'nın üzerindeki kıyafetler çıkarıldı. Al Tubaigy tarafından vücuttaki kan etrafa saçılıp iz bırakılmaması için damar yolundan iğneyle çekilerek banyo giderine akıtıldı.
Kaşıkçı'nın öldürülmesi ardından vücudunu parçalara ayıran isim de Tubaigy oldu. Tubaigy'nin Suudi Arabistan'dan özel jetle gelirken yanında çeşitli tıbbi malzemeler getirdiğini havalimanı x-ray cihazı görüntüleriyle ortaya çıkmıştı. 15 kişilik infaz timinin çantalarında şırınga ve neşter de vardı.
İngiliz medyası Tubaigy'nin İskoçya'da Glasgow Üniversitesi'nde adli tıp eğitimi aldığı, kısa süre önce Avustralya'da katıldığı bir seminerde kendi projesi olan mobil otopsi cihazını anlattığını yazdı. Kaşıkçı'nın vücut bütünlüğünün İstanbul Başkonsolosu Muhammed Uteybi'nin odasında bozulduğu, yerlere naylon serilerek cesedinin burada parçalandığı gündeme gelmişti.
KUYU İÇİN İZİN VERİLMİYOR
Suudi Arabistan İstanbul Başkonsolosluğu'nun bulunduğu sokakta yer alan kanalizasyonda ekipler tarafından görüntüleme robotlarıyla çalışma yapılmıştı. Çalışmalarda Kaşıkçı'ya ait DNA örneği arandı. Öte yandan Kaşıkçı soruşturmasında kilit rol oynayan Başkonsolosluk rezidansı bahçesindeki kuyuda arama yapılma talebine Suudi makamlarından halen olumlu bir cevap verilmediği öğrenildi.
Rezidansta arama yapıldığı sırada mahzende bulunan kuyu tespit edilmiş, fakat kuyu içerisindeki suyun boşaltılmasına Suudi yetkililerce müsaade edilmemişti.