Türkiye’nin turizm cennetlerinden Çeşme’de turizm yatırımcıları ile rüzgar santrali yatırımcıları karşı karşıya geldi. Reuters'a konuşan Çeşme Sürdürülebilir Yaşam Platformu Sözcüsü Esen Fatma Kabadayı, ilçede yaşayanların büyük bölümünün yapılan bu santrallere karşı olduğunu belirterek, "Bu bölgede yapılacak santraller ile ilgili 2000'li yıllardan bu yana çalışma yapılmasına rağmen, halkın 2013'te toprak sahiplerine 'acele kamulaştırma' ile ilgili tebligatlar ulaştırılınca haberi oldu.

Yapılacak projelerle ilgili halk yeterince bilgilendirilmedi" dedi. Çeşme'de yaklaşık 80 megavatlık beş farklı rüzgar santrali projesi yürütülüyor. Kabadayı, bu projeler tek bir proje gibi gözükmediği için ÇED raporu alınmadığını ancak çevreye etkisinin bir bütünü olarak değerlendirilmesi ve ortak bir ÇED raporu alınması gerektiğini belirtiyor. Urla ve Karaburun'da da aynı sorunların yaşandığını ve SİT alanı olan bu bölgelere bu yatırımların gelişigüzel yapılmaması gerektiğini belirten Kabadayı, "Bu konuda 1,000 kişininimzaladığı bir dilekçe hazırladık. Ancak yetkililer dilekçenin şikayet unsurları taşıdığını ve tek tek verilmesi gerektiğini belirterek bu dilekçeyi kabul etmedi. Çeşme halkı bu projelerin karşısında" dedi.

Çeşme'de diğer bazı özel mülk sahipleri ise bu bölgede rüzgar türbini yatırımı yapan bazı yatırımcıların henüz kamulaştırma kararları alınmadan kendi arsalarını kullanmaya başladığını öne sürüyorlar.

ÇED gerekli değildir belgesi verilmiş

Çeşme'de 16 MW'lık rüzgar enerjisi yatırımı yapan ABK Çeşme Rüzgar Enerji'nin avukatı Arsin Demir ise ÇED Yönetmeliği çerçevesinde türbin sayısı 20 ve üzeri olan rüzgar enerjisi santralleri için ÇED belgesi alınması gerektiğini belirterek, proje için 'ÇED gerekli değildir' belgeleri bulunduğunu belirtti.

Çevre Mühendisleri Odası Başakanı Baran Bozoğlu, Türkiye'de çevre etki değerlendirme toplantıların birçoğunun "göstermelik" olarak yapıldığını ve halkın yeterince bilgi sahibi olmadığını iddia etti. Bozoğlu, aynı sorunların Karadeniz'deki küçük hidroelektrik santrallerin inşası sırasında da yaşandığını kaydetti. Turist Rehberleri Birliği (TUREB) Başkanı Tolga Bilgin ise rüzgar santrallerinin genellikle tepelere kurulduğunu ancak Çeşme bölgesinde şehir içine doğru da bazı projelerin girmiş olabileceğini belirterek, "Bana göre bu tür bölgelerde çok yoğunlaşma olmaması gerekiyor" dedi.

Projelerin boyutunun belli seviyenin altında kalması nedeniyle ÇED raporu alınmamasının bir yönetmelikle veya bir kararla değiştirilebileceğini de belirten Bilgin, "Burada yan yana birçok proje var. Toplamda bu projelerin yaratacağı olumsuz etkiye bakmak için toplam bir ÇED raporu alınması istenebilir" dedi. Bilgin, doğal SİT alanı olan bölgelerde ilgili SİT kurullarından görüş alarak rüzgar türbini kurulabildiğini belirtti.