Kendisi de Kadıköy’deki danslı protestoya katılan ve polisin müdahalesiyle karşılaşan Türkiye Kadın Dernekleri Fedarasyonu Başkanı Canan Güllü “Ben Banu Avar’a bu ülkede 2008’den 2019’a kadar öldürülen kadın sayısını hatırlatmak istiyorum” diyerek şöyle devam etti:

“2008’den 2019’a kadar 2 bin 865 kadın öldürüldü. Hep söylediğimiz üzere küçük bir futbol sahasını dolduracak çoğunlukta kadın sadece erkeklik onuru için öldürüldü. Bizi birbirimize düşüren, bizi ayrıştıran açıklamaların ne yeri ne de zamanı. Ben dün Kadıköy’de bir kadın polis tarafından darp edildim. Türkiye kadın hareketinin içinde emeği geçen diğer arkadaşlarım gibi kadın polisler tarafından devletin emri ile yani eril bir zihniyet tarafından darp edildim.

ŞİDDETİ ELEŞTİRMELİYDİ

Banu Avar’ın asıl bunlara dikkat çekerek polisin uyguladığı şiddeti eleştirmesi gerekirdi. Banu Avar’ın Şili’de de öldürülen kadınlar adına, yöntem olarak bir kültür ve sanat olan dansı en iyi dille aktarma yolunu ortaya koymuş insanları eleştirmeden önce bölgemizde ve dünyada kadına yönelik şiddetle ilgili bilinçlendirme yapmasını isterdim.”

KADINLAR DANS DA MI ETMESİN

Kadınların pazar günü yaşam haklarını savunmak için bir araya geldiğini söyleyen Kadın Cinayetlerini Durdurma Platformu Başkanı Gülsüm Kav, Banu Avar’a tepkisini şöyle dile getirdi: “Pazar günü yapılmaya çalışılan, dünyanın bütün ülkelerinde dalga dalga yayılan ve kadınların uğradığı şiddeti, şiddete karşı çözüm arayışını dile getiren bir dans performansıydı. Tıpkı bir şiir, şarkı sözü gibi. Bu dünyada her ülkede yapıldı. Dans ve şarkı söyledi kadınlar. Yani ne yapsın Türkiye’deki kadınlar, öldürülmemek için şarkı da mı söylemesin? Dans da mı etmesin? Kadınların hayatta kalma, şiddetten kurtulma çabalarına yönelik olumsuz bir söz söyleyen kişinin kınanması gerektiğini düşünüyorum ve kınıyorum. Kadınların hayatta kalma hakkı ve temel yaşam hakkı olan hayatı savunma mücadelesine kimse olumsuz laf söyleyemez. Kadınların bu mücadelesi yerden göğe kadar haklıdır.”