Çocuklarda corona virüs belirtilerinin anlaşılmadığına dikkat çeken Prof. Dr. Zafer Kurugöl, “Hafif öksürük veya çok düşük ateşle atlatabiliyorlar ama taşıyıcı olabiliyorlar. Bu nedenle çocukların da izolasyonu önemli. Hasta olurlarsa da ‘atlatır’ de
Ege Üniversitesi Çocuk Enfeksiyon Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Zafer Kurugöl, Kovid-19 semptomlarının çocuklarda belli belirsiz görülme riskinden dolayı bulaştırma risklerinin yetişkinlerden daha fazla olduğunu belirterek, “Özellikle ergenlik dönemi öncesi pek çok çocukta, Kovid-19 belirtileri anlaşılmıyor bile. Hafif öksürük veya çok düşük ateşile hastalığı atlatan çocuklar taşıyıcı olabiliyorlar. Bu nedenle sadece yetişkinlerin değil çocukların da izolasyonu çok önemli. Şu an bizim sağlık kuruluşumuzda dokuz hafif semptomlu çocuk vaka bulunuyor. 14 yaşındaki iki vakamızın alt yatan hastalıkları olduğundan dikkatlice takip ediyoruz, diğer hastalarımızın sağlık durumları gayet iyi” dedi.
Prof. Dr. Kurugöl, tedavi gören çocukların birçoğunun “Ne zaman dışarı çıkacağım” şeklinde sorular yönelttiğini ifade ederek, “Aileleri uyarıyoruz, çocuklar evlerde sıkılmış olabilir ancak izolasyondan taviz vermeyin! Çocukların çoğu hastalığı sıkıntısız atlatırken yetişkinlerde ölümcül sonuçlar ortaya çıkıyor. Çocuk vakaların izolasyon süresinde durumları ne kadar iyi olursa olsun en az 14 gün karantina kuralına uymak zorunda olduğu unutulmamalı. Hastane yatışı yapılan çocuklarda en büyük sıkıntı maske. Çocuklar Kovid-19 pandemisinin ne olduğunu tam olarak anlayamıyorlar. Maske takmak çok güç. Bu nedenle anne ve babaların korunması çok önemli. Anne ve babalardan maskelerini hiç çıkarmamalarını istiyoruz” diye konuştu.
Toplumda “Gençler ve çocuklara bir şey olmuyor” gibi son derece yanlış bir algı oluştuğuna dikkat çocuk enfeksiyon hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Ahmet Soysal da salgın hakkında şu açıklamalarda bulundu:
‘Hemen doktora gidin’
“Kovid-19 çocuk ve gençlerde de ciddi semptomlara yol açabiliyor. Genel itibarıyla yetişkinlere göre klinik semptomlar daha hafif seyretse de özellikle yetişkinlere bulaştırma riski açısından çocuklar riskli grup. Çocukların fizyo-patolojik olarak bazı solunum reseptörleri gelişmemiş olduğundan Kovid-19’dan yetişkinlere göre daha az etkileniyorlar. Ancak yoğun bakım ünitesinde tedavi gören çocuklar olduğunu da vurgulamak isterim. Bu nedenle çocuklara ‘hayalet taşıyıcılar’ deniliyor. Ebeveynler, çocuklarında Kovid-19 benzeri semptom bile görseler gerekli önlemleri alarak sağlık merkezlerine başvurmalılar. Virüsün bulaşıp zatürreye yakalanan vakalar olduğunu belirtmek isterim.”
Normal çocuklardan farklı değil
Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şükrü Hatun ise Tip 1 diyabetli çocukların ailelerine seslenerek, “Tip 1 diyabetli evlatlarımızın Kovid-19 riski diğer çocuklardan farklı değil. Yani daha fazla risk altında değiller. Bağışıklık sistemi güçlendirici ilaç, D vitamini, balık yağı, propolis gibi takviyeler almalarına gerek yok. Tip 1 diyabetli çocukların bağışıklık sistemleri kendi yaşıtları kadar sağlam ve iyi. Kovid-19 zaten çocukları daha az etkiliyor. Herkes için söylenen önlemlere uymaları, ellerini yıkamaları, iyi uyumaları ve beslenmeleri, stres yaratan durumlardan uzaklaşmaları daha önemli. Kovid-19’a bağlı sağlık sorunu yaşayan diyabetliler erişkin ve komplikasyonu olanlar” uyarılarını sıraladı.