Barış Ve Demokrasi Partisi (BDP) Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, çözüm süreci konusunda hükümetin tavrını eleştirerek "Tek taraflı inşaa sürecini başlatacağız. AKP Anayasa ve yasalarla desteklerse iyi şey yapmış olur." dedi. 45 gündür çözüm sürecinin mimarından haber alamadıklarını belirten Demirtaş, heyetlerinin adaya gitme konusunda ciddi dirençlerle karşılaştığını savundu. Hükümetin çözüm süreciyle ilgili verdiği sözleri tutmadığını öne süren Demirtaş "Hani seçimlerden sonra çözüm sürecini masaya yatıracaktık? Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu?" dedi.

"MAZLUM HALKLARA YAPILANLAR GÖRMEZDEN GELİNEMEZ"

Partisinin Meclis Grup toplantısında konuşan Demirtaş, çözüm sürecinin çözüm süreci olmaktan çıktığını kaydetti. Sözde Ermeni soykırım konusuna değinen Demirtaş, aradan 99 yıl geçtiğini belirterek Nazi Almanyası'na benzer soykırımlar yaşandığını iddia etti. Ermeni sözcüğünün bir aşağılama gerekçesi olduğunu günlerden geçildiğini dile getiren Demirtaş, bununla yüzleşilmesini istedi. Birlikte yaşama kültürü, gelecek açısından bunun önemli olduğunu vurgulayan Demirtaş, dünyada mazlum haklara yönelik yapılanların asla görmezden gelinemeyeceğini kaydetti.

"ÖZÜR DİLENMEYECEKSE KARDEŞLİKTEN SÖZ EDİLEMEZ"

Başbakan'ın etnik grupları sayarken bir tek Gayrimüslim unsurunu saymadığına dikkat çeken Demirtaş, "Neden bir tek unsur saymayı kendinize zulüm görüyorsunuz?" diye sordu. İçten ve yürekten samimi özürlere ihtiyaç olduğunu dile getiren Demirtaş, özür dilenmeyecekse kimsenin 76 milyonun kardeşliğinden söz edemeyeceğini vurguladı. Anmalarda tüm Ermeni toplumunun acılarını paylaştığını ifade etti. Düşman ve ayrımcılığı körüklemeden barış, kardeşliğin inşaa edileceğini belirtti.

"ÇÖZÜM SÜRECİNİN MİMARINDAN HABER ALAMIYORUZ"

Çözüm sürecinin içeriğinin de bununla bağlantılı olduğunu anlatan Demirtaş, barış ve çözüm sürecinin yasa ve Anayasa gereklerini yerine getirmesi için iktidara baskı uygularken sadece Kürtlerin haklarından bahsetmediklerini ifade etti. Hükümetin çözüm sürecinin arkasına ne bir yasa ve Anayasa koyamadığını anlatan Demirtaş, Başbakanın sadece çözüm sürecinin adını konuştuğunu vurguladı. 45 gündür çözüm sürecinin mimarından haber alamadıklarını belirten Demirtaş, "İmralı'ya gidemiyoruz. Heyetimiz adaya gitme konusunda maalesef ciddi dirençlerle karşılaşıyor. Makul olmayan gerekçelerle görüşme ertelendi. Önümüzdeki hafta gidilecek ancak ne kadar gerçekleşeceği konusunda tereddütlerimiz var. Önümüzdeki hafta sonrası görüşme süreci kesilmiştir diyeceğiz. Ailesi, avukatları, partimiz gidemiyor." diye konuştu.

"TEK TARAFLI YÜRÜMEZ"

Bu ciddiyetsiz tavrı hükümetin derhal terketmesi gerektiğini dile getiren Demirtaş, heyetin gidişi konusunda ciddi bir engelle karşılaştıklarını ifade etti. İktidarın çözüm sürecini kiminle, nasıl yürüteceğini çıkıp açıklamaları gerektiğini vurgulayan Demirtaş, tek taraflı yürümeyeceğinin ortaya çıkacağını kaydetti.

"BİZ KENDİMİZİ DARBE ANAYASASINA BAĞLI HİSSETMİYORUZ"

Tek taraflı inşaa sürecini başlatacaklarını açıklayan Demirtaş, bu konuda adımlar atılacağını, doğuştan ne hakları varsa onlarla ilgili adım atılacağını ve hükümetten beklemeyeceklerini söyledi. Tek taraflı nasıl yürüyeceklerini göstereceklerini belirten Demirtaş, bu ülkede özgürlüklerden korkulmayacağını göstereceklerini ifade etti. Ana dilden kadın haklarına kadar birçok alanda çalışma yapacaklarını kaydetti. "Biz kendimizi darbe Anayasasına bağlı hissetmiyoruz." diyen Demirtaş, gerçek barışın ve sürecinin garantisinin kendileri olacağının görüleceğini söyledi. Ak Parti'nin Anayasa ve yasalarla desteklerse iyi şey yapmış olacağını belirten Demirtaş, yoksa BDP-HDP'nin tavrının bu sürecin garantisi olacağını vurguladı.

"BAŞKANLIK SİSTEMİYLE YARI DİKTATÖRLÜK RESMİLEŞECEK"

Dar bölge seçim sistemine de değinen Demirtaş, olaya partizanca yaklaşıldığını söyledi. Asıl sorunun egemenlik paylaşımı olduğuna dikkat çeken Demirtaş, "Sümülasyon yapıp kağıt, bilgisayar üzerinden teknik hesaplara girmelerinden anlaşılan; 'en az oyla en fazla milletvekili nasıl çıkarırız?' AKP şuan bunun derdine düşmüştür. Her gün oy kaybediyorlar. Yüzde 7-8 oy hile ile alınmıştır. Başbakan bu düşüşün farkındadır. Madem kendine güveniyorsun, o zaman barajı sıfırlayalım. Partilere eşit propaganda imkanı tanıyalım, bakalım ne olacak, neden korkuyorsun?" şeklinde konuştu.

"Madem dar bölgede ısrarcısının o zaman yerinden yönetim modellerine bakalım." diyen Demirtaş, toplumun temelde yüzde 50 Ak Parti'ye destek vermediğini, görüntünün bu olduğunu ifade etti. Gerçekte desteğin yüzde 30-35 olduğunu anlatan Demirtaş, "Başkanlık Sistemiyle, yarı diktatörlüğün resmileşeceği, adım atım planı ve projesi hayata geçirilmeye çalışılıyor. Ağustos ayında başkan değil Cumhurbaşkanı seçilecek. O Cumhurbaşkanı koltuğunu hayal ediyorsan, kolay gerçekleşmeyecek, çantada keklik olmadığını göreceksin. Çankaya yollarının öyle düz olmadığını, öyle kolay olmadığını göreceksin." dedi.

"KİMSE KENDİNİ ŞİMDİDEN ÇANKAYA HAYALLERİNE KAPTIRMASIN"

Gerçek bir halk temsilcisi etrafından kenetlenilmesini isteyen Demirtaş, iradenin ortaya koyulması gerektiğini vurguladı. Demirtaş, "Şimdiden kimse kendini Çankaya hayallerine kaptırmasın. Kampanya başladığında göreceksin." ifadelerini kullandı.

1 Mayıs'ın Taksim'de kutlanmasının yasaklanmasını da eleştiren Demirtaş, "Esnaf zarar görmesin" gerekçesinin son derece uyduruk bir gerekçe olduğuna dikkat çekti. "Senin derdin esnaf değil, senin derdin 77 katliamını unutturmaktır." diyen Demirtaş, "Sayın Başbakan bu inadı ve ısrarından vazgeçmelidir. Biz Taksim'e çıkmak isteyenlerle birlikte olacağız." diye konuştu. Yasak konusunda bir kanun bulunmadığını dile getiren Demirtaş, valiliğin aldığı kararın ise kanunsuz olduğunu vurguladı. BDP-HDP bütünleşmesine de değinen Demirtaş, önümüzdeki hafta BDP'nin HDP çatısı altında faaliyetlerini yürütme kararı aldıklarını söyledi. BDP'nin tamamen kendisini fesh etmesinin söz konusu olmayacağını vurgulayan Demirtaş, "Alternatif halk iktidar anlayışını, Parlamentoda büyütme çabası içinde olacağız. Herkesi destek vermeye çağırıyorum." dedi.