Cübbeli Ahmet olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü, geçen haftaki duruşmasında kendisine destek veren sevenlerine mektup yazdı. Cübbeli Ahmet yazdığı mektupta sevenlerine teşekkür ederken Balyoz davasından ceza alan subaylar ve Şike davasında yargılanan Aziz Yıldırım'a göndermede bulundu. 

 

Cübbeli Ahmet, eğer kendisine yeterince destek verilmezse Medine’ye taşınacağını açıklamıştı. Gördüğü destekten sonra bu kararından vazgeçmişti. 

 

 

Cübbeli Ahmet’in mektubu şöyle:  “Vefakâr ve cefakâr cemaatlerim! Şiddetli yağmura rağmen “İsmailağa cemaati galeyana gelmez, meydana inmez. Çağlayan’a gitmeyin” diyen hasetçilere, “Efendi Hazretleri 21 haziran için izin verdi, 21 eylül için değil” diyerek Efendi Hazretleri’nin sözünü tahrif eden korkaklara ve son dakika “Efendi Hazretleri gitmeye izin vermedi” diyen yalancı hainlere rağmen on binlerle telaffuz edilebilecek kalabalıklar halinde Çağlayan’a gelip bezmeden, usanmadan bekleyerek gerçekten büyük bir vefa örneği gösterdiniz, tarih yazdınız. Allâh için sevmenin ve toplanmanın belgesini ebedileştirdiniz. Sizlere çok müteşekkirim. 

 

 

25 milyon taraftarı olan Fenerbahçe camiasından ancak bin 2 bin kişi toplanırken, aynı gün hem de karar gününde ekserisi paşa ve yüksek rütbeli subay olan 365 kişinin davasında (Balyoz Davası) birkaç yüz kişi ancak toplanabilmişken, siz benim gibi garip ve kimsesiz zavallıyı emniyet kaynaklarına ve adliyenin güvenlik kamerası tespitlerine göre 10- 15 bin kişilik bir cemaatle desteklediniz. 

 

Bir de yağmur ve fitnecilerin engellemesi olmasaydı bu rakamın 50 binlere ulaşacağı kesindir. Eğer o gün gelmemiş olsaydınız balyozun sert darbesi yüzünden benim mahkemem haberlerde hiç konuşulmayacaktı ama sizin kalabalığınız ana haberlerde ve tüm gazetelerde konu edildi. Ancak Sabah gazetesinde “Bin kişiye yakın” diye geçti ki diğer gazetelerde çıkan resimlerdeki başları yahut şemsiyeleri sayan dahi bu haberin yalan olduğunu anlar. Bari katılanlardan bin erkek bu gazeteye “Ben katıldım” diye mesaj çeksin de ya mesaj çekmeyenlerin hele de kadınların ne kadar çok olduğunu kendileri düşünerek mahcup olsunlar.''