Cumhurbaşkanı Erdoğan, Meksika dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. ‘Paralel Örgüt’ün imam tayin ettiği ülkelerden Kolombiya ve Meksika başkanlarını bilgilendiren Erdoğan, aynı cevabı aldı: Türkiye’ye karş
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Kolombiya, Küba ve Meksika ziyareti dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını cevapladı.
‘Silahları bıraktık’ demek yetmez, uygulama önemli
PKK’nın geçen yıl ‘silah bırakma’ açıklaması yaptığını hatırlatan Erdoğan, “Ancak bu gerçekleşmedi. Bunu uygulamada göstermeleri lazım. Türkiye’nin kardeşliğe ihtiyacı var. Başarılırsa 78 milyon bu huzurdan nasibini alır” dedi.
Dünya 5’ten büyüktür
- Küba’da “one minute” ile biliniyorsunuz. Muhtemelen tüm Güney Amerika ülkelerinde böyledir. Bizler sokakta çok kere popülaritenize tanık olduk. Siz üst düzey görüşmelerinizde bunu farkettiniz mi?
Nyeto (Meksika Devlet Başkanı) ile bu konuları konuştuk. Örneğin “Dünya 5’ten büyüktür” sözünü söylediğimde Nieto bunu onayladığını ifade etti. Nyeto’nun Başkanlığına Amerika destek olmuştu. İlk göreve geldiği dönemde Obama ile benim de aram çok iyiydi. Bizi Beyaz Ev denilen yerde ailecek ağırladılar. Orada birebir toplantılar yaptık. Bütün bu görüşmelerden sonra mesele anlayamadığım şekilde farklı gelişmeye başladı. Biz “One Minute” derken, “Allah’tan başka kimse bize başka bir çizgi çizdiremez” dedik. Bizim kime one minute dediğimiz de belli. Davos’ta karşı karşıya geldiğimizde böyle bir durum oluştu. “Dünya 5’ten büyüktür” derken biz şunu söylüyoruz; sadece bu beş ülkenin dediği oluyor. Geri kalan ülkelerin fikrinin bir anlamı yok. Filistin meselesinde de durum aynı. Tabi burada baskı, sindirme olayı devreye giriyor. Tüm dünya devletlerinin adaletli şekilde kurula gelebilmesi için rotasyon sistemi olmalı.
- One minute gibi açıklamaların sizi dünyada yalnızlaştırdığını ileri sürenler var?
Dünya nezdinde yalnızlığı umursamıyorum. Bizim için önemli olan halkın nezdindeki karşılığımızdır. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde gördük, halk bizi yalnızlığa itmemiş tersine bağrına basmış. Dünyaya baktığınızda da halklar nezdinde yalnızlık yok. Kimi liderler nezdinde olabilir ama bu durum da kıskançlıktan başka bir şey değil.
Doktor ithal edeceğiz
- “Küba’ya Türk eli değmeli” dediniz...
Eski Havana’yı gezdiğimizde oranın mimarisini yapan zatla da görüştük. Türkiye’ye de gelecek. Tabi yukarıdan bakınca eski Havana muhteşem. Ama bunu geleceğe taşıyabilmek çok önemli. Sayın Castro ile de görüştüm. Orada işler yavaş yürüyor tabi. Resmi rakamlara baktığımızda kişi başına düşen milli gelirlerinin 13 bin dolar olduğu söyleniyor, ama uygulamada öyle değil. Tıpta iyiler fakat, sanırım 60-70 bin doktor ülke dışında. Bizim Sağlık Bakanımızla da görüşeceğim dönüşte. Küba’dan doktor ithal edelim. Gelsinler bizde çalışsınlar. Mevzuat belki uygun değil ama ona uygun hale getirelim. Faydalanalım bu durumdan. Madem iyiler bize de faydası olsun. Mehmet bey (Sağlık Bakanı) bir tıp merkezi üzerinde çalışıyor. Bunu Küba ile paylaşabiliriz. Ortak çalışılabilir. Sağlıkta bazı sorunlar var. Yetiştirilmek üzere gönderdiklerimiz geri gelmiyor. Bunu da halletmeliyiz.
Neden erken döndük?
- Fidel Castro’yu ziyaret şansınız oldu mu?
Talep ettik ama sanırım sağlık şartlarından dolayı mümkün olmadı.
- Ziyaretinizi bir gün önce sonlandırmanız sosyal medyada tartışma konusu oldu...
Siz sebebini biliyorsunuz, sizlere de sorduk, “bu akşam mı dönelim yarın Pramitleri ziyaret edip mi dönelim” diye. Dönmek istediniz biz de “tamam” dedik. Tamamen demokratik bir karar.
Cuma günü bekliyordum
- Çözüm süreci ile ilgili bir kaç güne kadar silah bırakma olacağı yönünde bilgiler var...
Açıklamayı Cuma günü bekliyordum. Olmadı. Ama biliyorsunuz uygulama önemli. Geçen Nevruz’da da yaptılar açıklamayı ama uygulamadılar. Habur’u da açtığımızda biz barış ve kardeşlik için yapmıştık bunu, onlar şova çevirip lehlerine kullanmak istediler. Bunu uygulamada göstermeleri lazım tüm Türkiye’nin buna, bu kardeşliğe birlikteliğe ihtiyacı var. Bu başarılırsa bunun getireceği huzur tüm Türkiye’yi etkiler. 78 milyon bu huzurdan nasibini alır. Diyoruz ki biz niye 11 bin dolarda kalalım. Bunu 25 binlere çıkarmamız lazım.
O PROJELERİ ŞİMDİ DE TAKİP EDİYORUM
- Takip ettiğiniz önemli projelerniz vardı başbakanlığınız döneminde. 3. köprü, Kanal İstanbul gibi 8-10 proje. Cumhurbaşkanlığınız döneminde bunlarla ilgilenebiliyor musunuz?
Bütün yatırımlarımızı adım adım takip ediyoruz. Mesela şimdi 3. Havalimanı tarafımızdan takibi yapılıyor. Mesela boğazın altından geçen proje ve Kanalistanbul tarafımızdan takip ediliyor. Kanal İstanbul’u yapacak firma yetkilileriyle geçen hafta bir araya geldik. “Bir an önce projeye başlamanız lazım” dedik. Türkiye’nin adını uluslararası platformda duyuracak en önemli projedir Kanal İstanbul. Küçük Çamlıca’da olacak. Bir kule olacak. Oradaki tüm uydu vericileri bu kulede olacak. Burası aynı zamanda İstanbul için bir seyir kulesi olacak. Türkiye için önemli hayati projelerden bir tanesi de planlayıp adımlarını attığımız Çanakkale geçişi. Talipler var. FSM ile Boğaziçi köprüleri arasında bir tüp geçiş projesi var. Onu da önümüzdeki günlerde açıklayabilirler.
KÜBA’DAKİ SARAY BENİ ADETA BÜYÜLEDİ
- Meksika Başkanlık Sarayı 500 yıllık muhteşem bir eser. Beğendiniz mi?
Hadi Meksika’nın mali gücü var. 500 yıl önce de varmış demek ki yapmışlar. Küba’daki saray beni adeta büyüledi. Beton yığınının içine girmiyorsunuz mesela. Yürürken mesela duvarların arasından geçmiyorsunuz, adeta bir ormanda yürüyorsunuz. Sanırım oraya harcanan rakam bizim Cumhurbaşkanlığı külliyesine harcanandan daha fazladır.
- İstanbul’daki saraylar bu şekilde kullanılamaz mı?
Dolmabahçe Sarayı ile ilgili düşündük aslında. Oraları düzenledik. Başbakanlık ofisi olarak kullanıldı. Beylerbeyi Sarayı’nı da aynı şekilde düzenledik.Yıldız Sarayı’nı Cumhurbaşkanı kabulleri için kullanmayı planlıyoruz.
HALK DEVRİMİ SANDIKTA YAPAR
- Küba ziyaretinizde “İki devrimci sohbet etti” deniyor...
Ben de şöyle söylüyorum önemli olan halkın devrimidir. Silahlı devrim değil. Halk sandıkta devrim yapar ve onun için de mutlu olur. Yoksa silahla yapılan devrim devrim değildir. Meksika’da Nieto devlet başkanı. Meksika’da başkanlık 6 yıl. İki dönem yapılamıyor. Nyeto ile uzun uzun Başkanlık konusunda konuştuk. İbrahim (Kalın) beyi görevlendirdim. Konuyu karşılıklı görüşecek ve içerik alacak.
BAŞKANLARA DÜNYA İMAMLARINI ANLATTIK
- Obama’ya çıkışınızın gerekçesi neydi. Kimileri bunu sert bir açıklama olarak niteledi. Size gelen bir bilgi üzerine mi böyle bir açıklama yaptınız?
Obama’ya yönelik sertti-yumuşaktı derseniz bilmem. O sizin takdiriniz. Ama bir olay olduysa benim muhatabım o ülkenin başkanıdır. Benim çağrım onlaradır. Böyle bir olay bizim ülkemizde olsaydı sessiz kalmazdık. Büyükelçilik saldırısında biz tüm açıklamaları yaptık. DHKP-C ile ilgili araştırmalarımızı ve bilgileri ABD ile paylaştık. Stratejik müttefiklik olmak bunu gerektirir. Biz de kendilerinden aynı şeyi bekliyoruz. Mesela Ukrayna meselesi. Bunu Sayın Putin ile de bir kaç kez görüştüm. Ülkede 5-6 bin kişi öldü biliyorsunuz. Suriye’de 350 bin kişi öldü. Bu nedir diye sormayacak mıyız? Bunları konuştuğunuzda yalnız kalıyorsunuz. Ama halklar nezdinde değil. Halklar bizim duruşumuzun karşılığı var.
- Paralel medya Amerika’da üç Müslümanın öldürülmesini, öldürülenlerin dini kimliğini hiç zikretmeden sadece “üç kişi öldürüldü” şeklinde verdi.
Paralel Yapı hiçbir zaman dini kimliği önemsememiştir. En önemli örnek Mavi Marmara. Başlarındaki zatın İsrail’e övgülerini hatırlayın. Ölen o üç kişinin annesi babası doktor. Kardeşler diş hekimliği ve mimarlık okuyor. Bunları bir cani geliyor ve öldürüyor. Bunu kabul edemezsiniz. Şimdi bunlar kendileri bu tarz durumlarla karşılasınca hemen fetvayı buluyorlar. “Faiz haram” derler, konu Bank Asya olunca herkese “başka başka bankalardan para çekin getirin Bank Asya’ya yatırın” derler.
- Dünya imamları listesi var. Star gazetesinde yayınlandı...
Bu paralel örgütü Kolombiya ve Meksika Başkanlarına anlattım. Meksika Başkanı “ben bilmiyordum” dedi. Anlatılınca hemen bilgileri istedi. Büyükeliçilik ve dışişleri kanalıyla tüm bilgileri de vereceğiz. Cevapları şu: “Türkiye’ye karşı yapılanı kendimize yapılmış sayarız.”
ERDOĞAN UÇAKTAN İNMEDİ
Erdoğan’ın uçağının Houston’da mola vermesiyle ilgili ortaya atılan iddiaların aslı olmadığı ortaya çıktı. Dönüş yolunda mola verilip yakıt ikmali yapılması gerekiyordu. Başlangıçta Dublin düşünülmüştü ancak yolun 2 saat kısalacağı hesaplanarak Houston tercih edildi. Houston’da geçen 45 dakikalık sürede dinlenen Erdoğan’ın uçaktan inmediği ve Büyükelçi Serdar Kılıç’la bir görüşme gerçekleşmediği öğrenildi.