Devlet korumasından yararlanmış gençler, engelli vatandaşlar, şehit yakını, gazi ve gazi yakını 3 bin 603 kişinin Sosyal Atama Töreni'nde açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Engelli memur sayımızı 58 bin 319'a yükselttik.
CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, "Dünyanın en gelişmiş ülkelerinde şu anda aşı sıkıntısı var, aşı bulamıyorlar. Biz ise şu anda aşı konusunda attığımız adımlarla, yaptığımız ödemeyle süratle aşılarımızı aldırmaya başladık ve ilk etapta inşallah 50 milyon doz aşı ülkemize gelecek" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen ’Sosyal Atama Töreni’ne katıldı. Burada konuşan Erdoğan, "Bugün devlet korumasında yetişmiş gençlerimizden 193’ünün, engellilerimizden 2 bin 140’nın, şehit yakınları, gaziler ve gazi yakınlarımızdan da 370’inin atamasını yapmak üzere bir aradayız. Çeşitli kamu kuruluşlarına atamasını yapacağımız bu 3 bin 603 kardeşimize atamalarının hayırlı olmasını diliyorum" dedi.
'KARABEKİR PAŞA MODELİ MAALESEF DEVAM ETTİRİLEMEMİŞTİR'
Ülke geleneğinde devletin diğer pek çok vasfının yanı sıra ’kimsesizlerin de kimsesi’ olduğuna dikkat çeken Erdoğan, vefat veya çeşitli sebeplerle ailelerini kaybeden çocuklara sahip çıkmanın, onlara analık babalık yapmanın devletin boynunun borcu olduğunu ifade etti. Osmanlı Dönemi’ndeki Eytam Nizamnamesinden bugün hala faaliyet gösteren Darüşşafaka’nın kuruluşuna kadar, bu amaçla oluşturulmuş pek çok yapının bulunduğunu belirten Erdoğan, "Ayrıca tarihimizin en önemli kurumları olan ve tüm dünyaya da ülkemizden yayılan vakıfların hemen tamamının senedinde, öksüzlere ve yetimlere sahip çıkma maddesi yer almaktadır. Rahmetli Kazım Karabekir Paşa’nın Doğu Anadolu’da 1’inci Dünya Savaşı yıllarında yetim ve öksüz kalmış çocuklara sahip çıkarak gösterdiği alicenaplık bugün hafızalarımızda hala canlıdır. Himayesine aldığı 4 bin erkek ve 2 bin kız çocuğunun her türlü ihtiyaçlarını ve temel eğitimlerini karşılamanın yanında meslek sahibi de yapan Kazım Karabekir Paşa’nın modeli maalesef devam ettirilememiştir" diye konuştu.
'DEVLET KORUMASINDAKİ YETİŞTİRME MODELİNİ DEĞİŞTİRDİK'
Hükümete geldiklerinde devlet korumasındaki çocukların, yüzlerce kişinin kaldığı büyük yurtlarda adeta balıkistifi şeklinde barındırıldığını kaydeden Erdoğan, şöyle konuştu:
"Maalesef topluma uyum sağlayabilecekleri iklimden yoksun çocuklarımız bu ortamda ne doğru dürüst eğitim alabiliyor ne de meslek sahibi olabiliyordu. Sivil toplum kuruluşlarıyla da işbirliği yaparak devlet korumasındaki çocuklarımızın yetiştirilme modelini baştan sona değiştirdik. Çocuklarımızı çok büyük yurtlarda koğuş sisteminde barındırmak yerine ev düzenine geçtik. Bu evleri de daha ziyade mahalle içlerinde açarak çocuklarımızın diğer ailelerin çocuklarıyla aynı okula gitmesini, aynı sokakta oynamasını, aynı atmosferi teneffüs etmesini sağlamaya çalıştık. Bugüne kadar 111 çocuk evi sitesi, 1193 çocuk evi ve 65 çocuk destek merkezi oluşturduk. Buralarda görev yapacak personelimizi özel eğitime tabi tuttuk. Hali hazırda 13 bin 524 çocuğumuzun bakımını, aile ortamına en yakın şekilde hazırladığımız bu evlerde sürdürüyoruz. Daha önemlisi ailelere destek vermek suretiyle, çocuklarımızı mümkün olduğu kadar kendi anneleri, babaları veya yakınlarıyla yaşamasını sağlıyoruz. Geçtiğimiz 18 yılda bu çerçevede verdiğimiz desteklerle 652 bine yakın çocuğumuzun ailelerinin yanında hayatını sürdürmesini temin ettik. Sadece son 8 yılda yüzde 86’sı doğrudan annelere olmak üzere, bu amaçla verdiğimiz destek miktarı 6.9 milyar liradır"
'7 BİN 864 ÇOCUĞUMUZ KORUYUCU AİLELERİN YANINDA'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son dönemde ihtimam gösterip geliştirmeye çalıştıkları bir diğer uygulamanın da koruyucu aile sistemi olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:
"Şu anda 7 bin 864 çocuğumuz çok hassas bir şekilde tespit edilen ve sıkı şekilde denetlenen koruyucu ailelerin yanında hayatlarına devam ediyor. Üstelik bunların 795i de özel gereksinimi olan çocuklardır. Kimsesiz çocukları evlat edinen ailelere de ayrıca şükranlarımı sunuyorum. Devlet korumasındaki çocukların kamuda istihdamı 1988 yılından beri sürüyor. Biz 2014 yılında bu çocuklarımızın kamudaki istihdamını merkezi yerleştirmeye dönüştürerek işlerini kolaylaştırdık. Ayrıca istihdamın eğitim düzeylerine göre kendi branşlarında olmasını da temin ettik. Hükümete geldiğimizde kamuda işe yerleştirilen devlet korumasındaki çocuk sayımız 21 bin 300’dü. Bugün bu sayı 55 bini aşmıştır. Sadece son 2.5 yılda 7 bine yakın evladımızı kamuya yerleştirdik. Hayata geçirdiğimiz teşvik uygulamasıyla 4 bin 600’e yakın gencimizin de özel sektörde istihdamını sağladık. Kimsesiz çocuklarımız için kamudan yaptığımız her kuruş harcamayı bu devletin başının gözünün sadakası olarak görüyoruz. İnşallah aile yanında destek ve koruyucu aile gibi uygulamaları daha da yaygınlaştırarak hem hiçbir evladımızın sahipsiz kalmamasını hem de toplumdan kopmamasını temin etmek de kararlıyız."
'536 BİNE YAKIN ENGELLİMİZE BAKIM DESTEĞİ SAĞLIYORUZ'
Bir toplumun vicdanını ölçmenin en kestirme yolunun engellilere olan davranışına bakmak olduğunu ifade eden Erdoğan, şöyle dedi:
"Engellilerine sahip çıkan bir toplum yıkılmaz bir bünyeye sahip demektir. Ülkemizde yıllarca bu konuda doğru politikalar geliştirilemediği için vicdanları sızlatan görüntüler yaşanmıştır. Engelli kardeşlerimiz toplumdan izole bir şekilde evlerinin dört duvarı arasında yaşamaya mahkum edilmiştir. Hükümete geldikten sonra üzerinde en çok durduğumuz ve yakın takibini yaptığımız hususlardan biri de engellilerimizin topluma kazandırılması faaliyetleridir. Bugün 536 bine yakın engellimize aileleri yanında bakım desteği sağlıyoruz. Ayrıca resmi ve özel 541 merkezde 29 bine yakın engelliye yatılı bakım hizmeti veriyoruz. Engellilerimizin ihtiyaç duydukları tüm sağlık hizmetleri, genel sağlık sigortası kapsamında karşılanıyor. Geçmişte her kurum için ayrı ayrı alınması sebebiyle ciddi sıkıntı kaynağı olan engelli raporlarının elektronik ortamda tüm kurumlar tarafından görülebilmesini de bu arada temin ettik. Engelli ve yaşlı vatandaşlarımızın sosyal hayata katılmaları bakımından önemli olan erişilebilirlik konusunda çok ciddi düzenlemeler yaptık."
'ŞEHİT YAKINLARIMIZ VE GAZİLERİMİZ DAİMA BAŞIMIZIN TACI'
Engellilerin istihdamı konusunda devrim niteliğinde adımlar attıklarını anlatan Erdoğan, "Kamu kurumlarındaki memur kadrolarının engellilere tahsisli olan yüzde 3’ünün etkin şekilde kullanılabilmesi için merkezi yerleştirmeye dayalı bir sistem kurduk. Aynı şekilde kamu işçi kadroları için de merkezi yerleştirme yöntemine geçtik. Böylece 2002 yılında yalnızca 5 bin 777 olan engelli memur sayımızı, 58 bin 319’a yükselttik. Böylece kamudaki engelli kontenjanlarının doluluk oranını yüzde 82 seviyesine kadar çıkardık. Ayrıca tayinden yer değiştirmeye iş yerindeki görev dağılımından mesai düzenine kadar her konuda engellilerimize pozitif ayrımcılık yapıyoruz. Tüm bu gayretlerimiz sayesinde engellilerimizin her alanda aktif şekilde hayatın içinde yer aldıklarına şahit oluyoruz. İnşallah önümüzdeki dönemde de engellilerimize hizmet vermeye, daima yanlarında olmaya devam edeceğiz" dedi.
Şehitlerin emaneti olan yakınlarıyla gazilerin kalbinde ayrı bir yeri olduğunu dile getiren Erdoğan, "Bir insanın hiçbir mecburiyeti olmadığı halde, bilerek ve isteyerek inancı ve vazifesi uğrunda ölümün üzerine yürümesi kadar büyük bir fedakarlık yoktur. Bunun için şehit yakınlarımız ve gazilerimiz daima başımızın tacı olmuştur. Rabbimizin müjdesi olan bu payelerin vakarına, onuruna, hassasiyetine uygun davranan her kardeşimizle son nefesimize kadar yoldaşlık yapmak bizim için şereflerin en büyüğüdür" mesajını verdi.
'KAMUDA İSTİHDAM EDİLENLERİN SAYISI 45 BİNE YAKLAŞTI'
Milletin tarihi boyunca şehit yakınlarına ve gazilere sahip çıktığını, devletin de geçmişten bugüne çeşitli düzenlemelerle bu insanlara çeşitli imkanlar sağladığını kaydeden Erdoğan, "Biz de hükümete geldikten sonra şehit yakınları ve gazilerimizin hep üzerine titredik, İstiklal Harbinden Kore’ye ve Kıbrıs’a kadar geçmişten miras aldığımız gazilerimizin hak ve imkanlarını genişlettik. Terörle mücadelede sınır ötesi harekatlarımızda 15 Temmuz’da şehit olan ve gazilikle şereflenen her kardeşimize pek çok farklı kalemde ciddi destekler verdik. Tazminattan bağışa, sağlık ve eğitim desteğinden istihdama kadar her konuda, bu kardeşlerimizin kalbini mutmain edecek uygulamalara imza attık. Hükümete geldiğimizde bu kapsamda kamuda istihdam edilen kişi sayısı 6 bin 315’di, bugün ise aynı kapsamda istihdam edilenlerin sayısı 45 bine yaklaştı. Elbette ne yaparsak yapalım, şehitlerimizin ve gazilerimizin haklarını ödeyemeyeceğimizi, en büyük şerefin bizatihi Rabbimizin ve milletimizin nezdinde bu unvanlara sahip olmak olduğunu biliyoruz. Bununla birlikte devlet olarak elimizdeki tüm imkanları şehit yakınlarımızın ve gazilerimizin emrine sunmak suretiyle kendilerine şükranlarımızı ifade etmeye çalışıyoruz" ifadelerini kullandı.
'İLK ETAPTA 50 MİLYON DOZ AŞI GELECEK'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının son bölümünde salgın döneminde yapılan çalışmalara değinerek, şunları söyledi:
"Türkiye’nin sahip olduğu hizmet altyapısının gücü ve sosyal devlet vasfının genişliği kriz dönemlerinde çok daha iyi ortaya çıkıyor. Salgın döneminde sadece sağlık altyapımızın ve genel sağlık sigortamızın gücünü görmekle kalmadık, aynı zamanda sosyal destek sistemimizin kapsayıcılığını da test ettik. Neredeyse bir yıla yaklaşan salgın döneminde yüreklerimizi yakacak ne sağlık krizi ne de sosyal çöküntü görüntülerine şahit olduk. Tam tersine 46 milyar lirayı geçen sosyal koruma kalkanı ödemelerimiz ve geniş bir alanda verdiğimiz desteklerle ülkemizin ayakta kalmasını sağladık. Bakın dünyanın en gelişmiş ülkelerinde şu anda aşı sıkıntısı var. Aşı bulamıyorlar. Biz ise şu anda aşı konusunda attığımız adımlarla, yaptığımız ödemeyle süratle aşılarımızı aldırmaya başladık. Ve ilk etapta inşallah 50 milyon doz aşı ülkemize gelecek. Ve süratle de aşılamayı başlattık, şu anda devam ediyor. Dünyanın en müreffeh ülkelerinden dahi yürek burkan sahnelerin görüldüğü bir süreci ülke olarak biz en az sıkıntıyla geride bırakmayı başardık. Bu yılın bütçesinde sosyal destek harcamaları için ayırdığımız rakam 81 milyar lirayı geçiyor. İnşallah her kesimden vatandaşımızın ihtiyaç duyduğu her an yanında olmayı sürdüreceğiz"
ERDOĞAN, ATAMA BUTONUNA ÇOCUKLARLA BİRLİKTE BASTI
Konuşmaların ardından Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, devlet korumasındaki çocukların yaptığı portresini takdim etti. Atama törenini başlatan butona ise Erdoğan, Selçuk ve devlet korumasındaki 3 çocuk birlikte bastı. Bilgisayar ataması sonuçları salondaki dev ekrana yansıtılırken Cumhurbaşkanı Erdoğan, salonda olan ve ataması yapılan gençlere ’hayırlı olsun’ temennisinde bulundu.
Ayrıca törende, Saray Çocuk Evleri sitesinden Müzik Öğretmeni Dilan Kayacı yönetiminde koruma altındaki Perihan Çetin, Hasret Çarboğa ve İstanbul Yakacık Hatice Abbas Çocuk Evleri sitesinden Hakkı Çakıcı ile görme engelli Canan Yılmaz ve eşi görme engelli Onur Yılmaz müzik dinletisi sundu.