Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Slovanya Cumhurbaşkanı ile birlikte ortak basın toplantısı düzenledi. Erdoğan konuşmasında Halep'ten gelen bazı yaralı ve çocukların bir kısmını ülkemize alabiliriz dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Slovanya Cumhurbaşkanı ile birlikte ortak basın toplantısı düzenledi.
Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları:
15 Temmuz darbe girişiminde bulunanlara karşı yargılama sürecine şüphe ile bakanları tasvip etmiyoruz.
Maç yapıyoruz, penaltı sırasında kurallar değişiyor. Niye? Rakip Türkiye.
Türkiye AB üyesi olmasa da Türkiye Avrupa'nın ayrılmaz bir parçasıdır.
Türkiye'yi dışlamaya çalışmak, bölgenin istikrar ve güvenliğini de tehlikeye atmak demektir.
Türkiye'nin kapıda bekletildiği, Türkiye'nin yer almadığı bir Avrupa'nın güven ve huzur içinde olması mümkün değildir.
"BİZ SÖZLERİMİZİ TUTTUK, AMA AB VERDİĞİ SÖZLERİ TUTMADI"
Biz AB üyeliği sürecinde samimi olduk. Verdiğimiz sözlerin daima arkasında olduk
Fakat ne yazık ki AB, bize verdiği sözleri yerine getirmedi. 1 Temmuz itibariyle Türkiye'ye 3 milyar euro verecekti. Ancak şimdiye kadar gelen 677 milyon euro.
Vize konusunda "bu yıl sonuna kadar" dediler. Ama baktığımız zaman bu yılın sonuna kadar da bu vize sorununun çözülmesi mümkün değil.
"BEN BUNLARI SÖYLEYİNCE RAHATSIZ OLUYORLAR"
Ben diyorum ki, "53 yıldır kapıda bekletilen Türkiye'yi niçin oyalamaya devam ediyorsunuz?"
Terör örgütü mensuplarının Avrupa Birliği üyesi ülkelerinde rahat rahat dolaşmasını, AB müktesebatının neresine koyuyorsunuz?
Bunları söylediğimiz zaman rahatsız oluyorlar. Rahatsız olmayacaksınız. Bu yanlışları düzelteceksiniz.
Bir taraftan Türkiye'yi kapıda beklet. Bir taraftan Türkiye terörle mücadele versin. Bir taraftan da bu mücadelede Türkiye yalnız bırakılsın. Biz bu noktada AB'den samimiyet bekliyoruz.
HALEP'TEKİ TAHLİYE SORUNU
Halep'ten gelen yaralılar ve siviller için Türkiye İdlib'te çeşitli tedbirler aldı.
Sayın Merkel'le, BM'nin yeni Genel Sekreteri Sayın Guterres ile uzun uzun görüştük.
Az önce Sayın Obama'yla da uzunca bir görüşmemiz oldu.
Soru üzerine...
"SÖZLER YERİNE GETİRİLMEZSE B PLANIMIZ OLACAKTIR"
Biz vize konusunda beklenen neticeyi alamazsak, Kızılay'a ödenmesi gereken rakamlar ödenmeyecek olursa, Türkiye'nin de bir B planı, bir C planı olacaktır. Hakkımızda alınan her karara "evet" demek mecburiyetinde değiliz. Çünkü bu güne kadar AB'nin bize kazandırdığı bir şey yok.
MİLLİ SEFERBERLİK, MİLLİ DAYANIŞMA ÇAĞRISI
Milli dayanışma çağrısıdır bu. Terörle mücadelede de gücümüzü derleyip toparlayıp pekiştirmemiz lazım. Muhtarlar toplantısında söylediğim o ifade çok daha enteresandı. Mahallede kim var kim yok bunları en iyi bilen muhtarlardır. Ve muhtarlardan sonra da en iyi bilen vatandaşlardır. Sadece devlet tek başına terörle mücadelede başarılı olmayabilir.
HALEP'TEN GELEN YARALILAR VE ÇOCUKLAR
Bakan arkadaşlarımızla yaptığımı görüşmede şuna karar verdik. Dedik ki "biz bu gelenlerin bir kısmını, çocuk yaşlı vb. gerekirse ülkemiz içine alarak, ülkemizdeki konteynır kentlere, varsa evlere alarak sıcak bir ortam sunalım".
Çünkü o betonarme apartmanların yığınları içinden o çocukların çıkışını gördüğüm zaman bir baba olarak içim kan ağlıyor. Dolayısıyla, sorumluluk makamındaki bir insan olarak da bunlar için ne yapmamız lazım diye düşünüyoruz. İnşallah o yavruları daha uygun yerlerde yaşatmanın mücadelesini vereceğiz.
AYRINTILAR GELİYOR...