İftar yemeği öncesi kendisine tanıtılan şehit yakınları ve gazilerle, eşi Hayrünnisa Gül ile birlikte tek tek tokalaşan Cumhurbaşkanı Gül, daha sonra geçilen yemekte, ezan öncesinde bir konuşma yaptı. Cumhurbaşkanı Gül, her yıl ramazanda şehit yakınları ve gazilerle biraraya geldiğini dile getirerek, "Maalesef ülkemizde terör devam ettiği için şehitlerimiz hala var. Bugün bu iftara gelirken de, öğleyin Van'da şehit olan bir evladımızın cenazesine katılarak geldim. Bunları durdurmak için devletimiz, hükümetimiz, hepimiz elimizden gelenleri yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz. Ama maalesef dünyanın her tarafında olduğu gibi ülkemizde de yanlış yapmakta ısrarcı olanlar var. Bizde buna karşı her türlü tedbiri almaya devam edeceğiz. Sizler bizim en değerli misafirlerimizsiniz. Aslında bir yerden bir şehit haberi geldiğinde hepimizin yüreğine bir şehit acısı düşer. Aslında gece kapıyı çaldıklarında ya da telefon ettiklerinde muhakkak bir acı haber vardır diye, o acıyı biz sizden önce duyarız. Ama ne yapalım ki, bu acı devam ediyor, bu acıyı henüz durduramadık. Muhakkak ki gidenleri geri getirmek mümkün değil ama hep beraber gayretimiz şu ki, milleti, ülkesi, inançları için en değerli varlıklarını kaybeden şehitlerimizin anılarını başımız üstünde tutuyoruz."

"SİZ EN DEĞERLİ VARLIKLARINIZI BU VATAN İÇİN KAYBETTİNİZ, BUNUN DEĞERİNİ BİLİYORUZ, ŞÜPHENİZ OLMASIN"

Hangi mahallede, köyde, kazada, kentte bir şehit ya da gazi varsa,oraların baş tacı edilmesi gerektiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Gül, "Ben burada sizlerle beraber olmakla hem herkese, hem bütün kamu görevlilerimize, bütün yetkililere bu işareti veriyorum. Ateş düştüğü yeri yakar. Size elimizden geldiği kadar yardımcı oluyoruz. Ama ondan sonra da kendinizi yalnız hissetmeyin. Bulunduğunuz yerde kaymakamı arayın, valiyi arayın, bizi arayın. Sakın tereddüt etmeyin. Siz en değerli varlıklarınızı bu vatan için kaybettiniz, bunun değerini biliyoruz, şüpheniz olmasın" diye konuştu.

"ŞEHİTLİK VE GAZİLİK KUTSALDIR"

Gazilerin de hayatlarını mutlu bir şekilde devam ettirmeleri için herkesin sorumluluğu bulunduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Gül, sözlerini şöyle tamamladı: "Bir kez daha sizlere şunu hatırlatmak istiyorum; bu mertebeler, şehitlik ve gazilik kutsaldır. Bizler vatanı, namusu, doğruluk için, inançları için yeri geldiğinde şehitler, gaziler verdik. Sizlerin çocukları da bu değerli mertebelere ulaştılar. Bu konuyu anlatan pek çok film, eser vardır. Ama en güzeli, Mehmet Akif'in, 'Ey şehit oğlu şehit, sana ellerini açmış duruyor peygamber' dizeleridir. Umudumuz, yanlışta olanların, eli kanda, silahta olanların bu yolun yanlış olduğunun farkına artık varmaları ve hem kendilerini, hem ailelerini, hem kanına girip üzdükleri insanların hayatını mahvetmeye son vermeleridir. Şunu herkesin bilmesi gerekir; devletin, milletin bölünmezliği için, devletin otoritesi için, halkımızın huzuru için hiçbir taviz verilmeyecektir. Bu millet, doğusuyla, batısıyla, kuzeyiyle, güneyiyle herkesindir. Bu ülkede yaşayan herkes, bu ülkenin birinci sınıf vatandaşıdır. Ama kim ki silaha sarılır, kim ki şiddete başvurur, buna asla taviz vermek mümkün değildir. Onun için 'gelin, bu yanlıştan dönün' diyorum. "Cumhurbaşkanı Gül, konuşmasının sonunda şehit yakınlarına tekrar başsağlığı ve gazilere geçmiş olsun dileğinde bulundu. İftar yemeğine, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ve Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın da katıldı.