Çankaya'da Cumhurbaşkanlığı Köşkü'ne tünelle bağlanacak 18 katlı hastane yapılması planlanıyor.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın imar planı değişikliğine dava açan Şehir Plancıları Odası, "Tünelle köşke bağlanması planlanan hastane kamu kullanımına yönelik değil. Trafiğin yoğun olduğu bölgede tünelden geçmeyeceklerin hastaneye nasıl ulaşacağı bile düşünülmemiş."
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Çankaya’da imar planlarında değişiklik yaparak Cumhurbaşkanlığı Köşkü’ne tünelle bağlanması planlanan 18 katlı devlet hastanesi inşaatının önünü açtı. Nisan sonunda askıdan inerek resmileşen ‘Çankaya İlçesi, Çukurca Mahallesi 28422 ada 1 parsel ve çevresi için hazırlanan 1/5000 ölçekli Nazım ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı değişikliği’ hakkında Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi davacı oldu.
Değiştirilen imar planının notlarında, “Sağlık tesisi alanı ile Cumhurbaşkanlığı Köşkü alanı arasında 30 metrelik yolun altından tünel vb. bağlantı yapılabilir” maddesi yer alıyor. Şehir Plancıları Odası, dava dilekçesinde tünele de değinerek “Amacın sadece Cumhurbaşkanlığı’na hizmet edecek bir sağlık tesisinin yapımı olduğu anlaşılmaktadır. Böylesi bir kullanım kararının esasen kamuya hizmet etmeyeceği bellidir. Köşke hizmet edecek bir sağlık tesisi yapılması amaçlanamakta ise bu sağlık tesisi Cumhurbaşkanlığı Köşkü ihtiyaç programına alınarak, gerekli yasal işlemler sonrasında gerçekleştirilmelidir” dedi.
Odanın itiraz noktalarından biri de hastanenin üst ölçekli planlarda yer almıyor olması. 2007’de Ankara Büyükşehir Belediyesi’nce onaylanan ve şehrin bütününü kapsayan üst ölçekli imar planlarında (‘2023 Başkent Ankara Nazım İmar Planı’) bölgeye hastane yapılması konusunda bir karar olmadığı, devlet hastanesi gibi önemli bir yapı planlanırken yer seçiminin trafik ve altyapı gibi kriterler gözetilmeden rastgele yapılamayacağı, şehir planlama biliminin gereklerine uyulması gerektiği de dava dosyasında belirtildi.
Şehir Plancıları Odası Ankara Şube Sekreteri Deniz Kimyon, Radikal’e yaptığı açıklamada “Tünelden anladığımız vatandaşların yüksek güvenlik önlemleri alınan köşk ve civarına giremediği gibi hastaneye de giremeyeceği ve hastanenin köşke hizmet edeceği. Bir yere hastane yapılacaksa önce erişilebilirliği, diğer kentsel fonksiyonlarla ilişkisi gözetilmelidir. Bilimsel gerekçeler gözetilmeden ve üst ölçekli planlarla uyumsuz olarak böyle önemli bir karar verilemez” diye konuştu.
HASTANE PARKI DA YUTTU
Yaklaşık 20 dönümlük alan, mevcut imar planlarında ‘ Anayasa Mahkemesi İdari Tesis Alanı’ olarak gözüküyor. 4 Temmuz'da alanın Anayasa Mahkemesi’ne tahsisi kaldırıldı ve Sağlık Bakanlığı'na tahsis edildi. Ayrıca parselin sınırları genişletilerek alanın kuzeyindeki park alanı da hastaneye dahil edildi.
İNŞAAT ALANI YAKLAŞIK 2 KATINA ÇIKTI
İmar planı değişikliyle Cumhurbaşkanlığı köşkü kompleksinin doğusunda kalan arsanın emsali (toplam inşaat alanını belirleyen katsayı) 1.5’dan 2.5’a çıkartılarak ekstra 19 bin 778 m2 inşaat alanıyla toplamda 48 bin 750 m2 inşaat alanı yaratıldı. Değişikliğe göre alanda ‘Yüksek Standartlı Devlet Hastanesi’nin yanında bir de karakol inşa edilecek.
TÜNELDEN GEÇMEYECEKLER TRAFİĞE TAKILACAK!
Odanın dava dilekçesindeki bir diğer itiraz da tüneli kullanmayacak vatandaşın hastaneye ulaşımı hakkında: “Söz konusu alan, trafiğin gün içinde en yoğun olduğu saatlerde kitlendiği diğer zamanlarda da sürekli trafik yoğunluğa sahip bir alandır. Burada oluşacak bir Yüksek Standartlı Hastane’nin oluşturacağı trafik yoğunluğuna neden olacaktır, ancak sözkonusu alan bu trafik talebini kaldırabilecek bir alan değildir. Doalyısıyla plan bütünlüğünü bozmaktadır. Alanın çevresi için de altyapı, hizmet, ulaşım, kamusal alan açısından ciddi eşitsizlikler yaratacaktır.”
“Mevcut üst ölçekli bir planda kamu tesis alanı ve park plan kararı varken, parsel ölçeğinde 18 katlı hastane gibi önemli bir yapının plan kararının, bilimsel etüd ve çalışmalar olmaksızın üretilmesi kabul edilemez. Kullanım değişikliği ile oluşturulan yeni planın kent bütününe etkileri gibi zorunlu teknik çalışmalar yapılmamış, bölgenin mevcut trafik yüküne ilave gelecek trafik yükü hesaplanmamış, doğacak altyapı gereksinimleri için hiçbir değerlendirme yapılmamıştır.”