Demir Demirkan Sertab Erener ile ayrılma nedenini kendini kaybetme nedenine bağladı.
Demir Demirkan Sertab Erener'den ayrılma nedenini ve sonrasında yaşadıklarını Hürriyet'ten Ayşe Arman'a anlattı.
Demirkan, Sertab Erener'le birlikteliği süresinde kendini kaybettiğini söyleyerek "Ben sonunda Sertab'ın nesi olduğumu bilemez hale gelmiştim. İş arkadaşı mıyım, sevgilisi miyim, ortağı mıyım, çalışanı mıyım, elemanı mıyım? Demir öyle yapar Demir eder.."dedi ve psikiyatra gittiğini, böylece kendinden önce başkalarını düşündüğü için kendisini kaybettiğini öğrendiğini söyledi.
"İnsanlar hep benden bir şey daha bekliyordu, bir şey daha, bir şey daha.. Bu sevgilim için de geçerliydi, dostlarım için de.. Hep benden önce geldiler. Ama onların suçu yok benim hatam. Uzun süre devam ettiği zaman başka bir şeye dönüşüyor. Kıyakçılığın sonu ayakçılık gibi bir şeye. Ben sonunda Sertab'ın nesi olduğumu bilemez hale gelmiştim. İş arkadaşı mıyım, sevgilisi miyim, ortağı mıyım, çalışanı mıyım, elemanı mıyım? Demir öyle yapar Demir eder.. Tamam eyvallah da gün geliyor verecek kanın kalmıyor ve ölüyorsun. Bu olmuş bana meğer. Bilinçaltım bana oğlum kendine gel deyip bir tokat indirmiş. İşte o zaman karar verdim ve kendim olmak istedim."
"Ben hayatımı, ‘eski hayatım' ve ‘yeni hayatım' olarak ikiye ayırıyorum. Eski hayatımda, 24 yaşında bir kadına âşık oldum. Çok güzel bir aşktı. Onunla birlikte büyüdük, geliştik. Tam 18 yıl birlikte olduk. 42'yken ondan ayrıldım. Ve ben onu bir başka kadın için terk etmekle, satmakla suçlandım. Oysa, bu doğru değil. 18 yıl uzun bir süre. Bu sürenin sonlarına doğru ben artık duygularını dışa vuramayan bir adama dönüşmüştüm. Oysa ne hissediyorsan, ne düşünüyorsan söyleyeceksin. Bense içime gömülmüştüm. Yaşayan bir ölüydüm.
Dürüst olmamak bu aslında. Kendini gizlemek, olmadığın bir adam gibi davranmak. Her şeyi içinde tuttuğun zaman, “Kimseye bir şey olmasın, durumu idare edeyim” dediğin zaman, sen aslında yalan söylüyorsun. Hem kendine hem birlikte olduğun insana… Durumum buydu. Ama bir kısır döngü içindeydim, nasıl çıkacağımı bilmiyordum. Kapana kısılmış gibiydim. Ve bir an geldi, daha fazla yalan söylemek istemedim, “Ayrılalım!” dedim…
O kararı verdiğim andan itibaren koyverdim. Kendimi kasmaktan vazgeçtim. Fark ettim ki, kendim gibi olduğumda da beni sevmeye hazır insanlar varmış. İşin ilginci, insanlara ayrıldığımızı ilan edince, bir daha hiç panik atak geçirmedim. Yani onlar bana “Sen yanlış yaptın!” diyorlar, ben de diyorum ki, “Ayrılmasam ölecektim!”