İftara, Demirtaş'ın yanı sıra Milletvekili Selma Irmak, Süryanilerin Diyarbakır-Mardin Metropoliti Saliba Özmen, Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk, Mardin Müftülüğü vaizlerinden Ferhat Akkoyun ile vatandaşlar katıldı.

''DEVLETİ YÖNETEN HALKTAN BİR İNSAN OLMALI''

Demirtaş, iftar programında Mardin'deki hoşgörü ortamını örnek vererek, bu birlikteliğin bütün dünyaya örnek olmasını istedi. Demirtaş konuşmasında en fazla barış ve kardeşlik için dua edenlerin Mardinliler olduğunu söyledi. Dünyanın en zengin liderinin bugün Türkiye'yi yönettiğini ileri süren Demirtaş, devleti yönetenlerin halktan bir insanın olması gerektiğini söyledi.

''BU ANLAYIŞA GÖRE DEVLET DÖVER DE SÖVER DE''

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin bunun için bir fırsat olduğunu belirten Demirtaş,"Karşımızda iki aday yok. Tek anlayış var. Bu anlayışa göre devlet kutsaldır. Bu anlayışa göre devlet babadır. Döver de söver de. Bizim anlayışımıza göre devlet hizmetkardır, hizmetçidir. Biz bu anlayışı oturtana kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz" dedi.

''HALK KARAR VERECEK''

Çankaya'ya koltuk hasreti ve hevesi ile aday olmadıklarını, böyle bir heves ve tutkularının olmadığını kaydeden Demirtaş, “Çankaya'ya çıkarız, çıkmayız. Buna halk karar verecek. Ama çıkmasak da biliyoruz ki, bu değerler bu ülke için savunulacak en haklı değerlerdir. Koltuk için değerlerimizi satmadık satmayacağız. İstiyoruz ki Çankaya'da bu anlayış temsil edilsin. İstiyoruz ki Cumhurun başına bu anlayış bu ilkler gelsin. Devlet dileğimiz insanların icat ettiği bir mekanizmadır. Allah'ın emri değil, tartışılmaz değişmez değil. Devlet vatandaşından büyük olamaz. Büyük devlet diye bir şey yoktur. Büyük demokrasi vardır" diye konuştu.

"ADAYLARIN BİRİNCİ DERECEDEN AKRABALARININ DA MAL BEYANI ALINSIN"

Adayları mal beyanları üzerinden de eleştiren Demirtaş, kendi malının mülkünün halkın kendilerine duyduğu sevgi ve verdiği destek olduğunu belirterek, "Herkes buyursun Cumhurbaşkanları adayları. Sadece kendilerinin değil çocuklarının eşinin ve varsa başkasının adına mallarının mülkünün de beyanını yapsınlar. Ne bir yakınımın ne kardeşinin ne uzak bir dostumun, akrabamın, arkadaşımın üstünde bana ait tek bir kuruş mal yoktur. Açıkça söylüyorum. Şimdi Sayın Erdoğan ve İhsanoğlu da bu taahhütte bulunabiliyor mu?" ifadelerini kullandı.

''BİRİLERİ ADAYLIĞINIZ MEŞRU DİYOR''

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin eleştirilerine cevap veren Demirtaş, "Bakın birileri bizim adaylığımız için meşru değildir diyor. Ben özellikle sayın Ekmeleddin İhsanoğlu'nun buna cevap vermesini bekliyorum. Halen bekliyorum dünden beri suskunluğunu koruyor kendisini aday gösteren bir genel başkan bizim için bunların adaylığı meşru değil diyor.

''BİZE KÖLELİĞİ LAYIK GÖRÜYOR''

YSK'nın bunların adaylığını iptal etmesi lazım diyor. Şimdi sayın İhsanoğlu susuyor halen cevap vermiş değil merak ediyorum ne diyecek kendisi katılıyor mu bu görüşe. Kendisi aynen kendi genel başkanı gibi mi düşünüyor katılmıyor mu? Bana bunları açıklaması lazım, böyle susarak olmaz biz merak ediyoruz ne düşünüyor. Çünkü birileri bize ancak köleliği laik görüyor. Bunlar diyor bizim kapıcımız olabilir, temizlikçimiz olabilir, mahallemizde bakkal olabilir itirazımız yok ama cumhurbaşkanı adayı olamaz kafa bu işte bunlara göre bizim yerimiz" dedi.

''HADDİNİZİ BİLECEKSİNİZ HADDİNİZİ''

Adayları İhsanoğlu'nun bu konuda bir şeyler söylerlerse kendilerinin de bir cevaplarının olduğunu belirten Demirtaş, "Şunu herkes aklının bir köşesine yazsın. Onurumuz haysiyetimiz yani temsil ettiğimiz bütün kesimlerin bize emanet ettiği o irade asla sizin karşınızda boyun bükmez. Haddinizi bileceksiniz haddinizi. Önce siz haddinizi bileceksiniz. Biz Türkiye toplumunun aydınlık geleceği için halklarımızınözgürlüğü için canımızdan vazgeçeriz. Siz tırnağınızdan vazgeçmezsiniz sizin kıymetiniz değeriniz bu kadardır işte" dedi.

ELEKTRİK EYLEMLERİNE DESTEK VERDİ

Bölgede sık sık elektrik kesintileri ve vatandaşların protesto gösterilerine de değinen Demirtaş, "Muhtarlarımızın burada halkı bir şikayetleri var. Mardin'de, Urfa'da, Şırnak'ta aylardır elektrik yok. Hak etmiyor mu bu halk. İnsanlar artık yollarda eylem yapıyorlar. Köylerde şehir merkezinde ilçelerde her gün yürüyüşler yapıyor. 45 derece 50 derece sıcakta insanlar soğuk bir tas su iftarda içemiyorlar, klimasını çalıştıramıyorlar. Bu insanlara yaptığınız zulümdür. Elektriğin yüzde 25'i burada üretilecek ve buradaki insanlar elektriksizlikten bu şekilde inim inim inleyecek. Bunu da bariz bir ayırımcılık olarak değerlendiriyoruz. Derhal bunu geciktirmeden bu sorunun çözülmesini ve buradan ifade etmek istiyorum" dedi.