Depremzedeler acil nakit ihtiyaçlarını karşılamak için enkaz altlarından çıkardıkları araçlarını hızlıca elden çıkarmak isterken uzmanlar ise yeni bir tehlikeye dikkat çekiyor. Kötü niyetli kişilerin bu araçları depremzedelerden motor ve Şasi Numaral
Türkiye’yi sarsan deprem felaketinin ardından birçok depremzede, ellerinde kalan son mal varlıkları olan ağır hasarlı araçları satışa çıkarmıştı.
Görüştüğümüz depremzedeler yeni bir hayat kurmak ve acil nakit ihtiyaçlarını karşılamak için araçlarını hızlıca elden çıkarmak istediklerini belirtmişti.
Uzmanlar, kullanılamaz durumda olan bu araçların satışa çıkarılması hakkında tüm sürücüleri ilgilendiren büyük bir tehlikeye dikkat çekti.
Hürriyet'teki habere göre; Kötü niyetli kişilerin bu araçları depremzedelerden motor ve Şasi Numaraları için satın aldığının altını çizen sektör yetkilileri, bu numaraların daha sonra çalıntı araçlara kopyalanarak piyasaya yeniden sürüleceğini belirtti. Söz konusu dolandırıcılık yöntemi kamuoyunda “change” olarak da biliniyor.
Deprem bölgesinde yaklaşık 1 milyon adet aracın hasar aldığını ve bu araçların ortalama yüzde 25’inin kullanılamaz durumda olduğunu belirten İstanbul Motorlu Araç Satıcıları Derneği (İMAS) Başkanı ve İstanbul Ticaret Odası (İTO) Meclis Üyesi Hayrettin Ertemel, “Kötü niyetli kişiler hiç kullanılamaz durumda olan araçları motor ve şasi numarası için satın alıyor. Bu numaralar daha sonra aynı model ve renkte araca kopyalanarak satılacak. Bu kesin olacak bir şey. Emniyet Genel Müdürlüğü bunu engellemek için bir çalışma yapıyor ancak aracını alıp doğrudan ilan sitelerinde satışa koyan birçok depremzede var. Depremzedelerin bu araçları satmasının önünge geçmemiz gerekiyor” uyarısında bulundu.
“Şu anda sahadaki araçlar büyük ölçüde toparlandı. Enkaz altında kalan bazı araçlar var. Bu araçların da önümüzdeki günlerde çıkarılmasını bekliyoruz. Diğer taraftan çok sayıda bulunamayan yani kayıp araç da mevcut. Ağır hasarlı araçların trafikten çekilmesini gerektirecek düzeyde hasarlı olmaları durumunda bunların derhal eksperler tarafından değerlendirilerek emniyete düzenlenen raporla bildirilmeleri ve bu araçların tekrar trafiğe çıkmasının hızlıca önüne geçilmesi gerekiyor. Aksi halde kopya araç dolandırıcılığı gibi oldukça tehlikeli durumlarla karşı karşıya kalabiliriz.”
DEPREMİN etkilediği illerde yaklaşık 1 milyon aracın hasar aldığı ve hasar alan bu araçların yaklaşık yüzde 25’inin trafiğe bir daha çıkamayacak halde olduğu tahmin ediliyor. Öte yandan, bölgedeki kasko sigorta oranının çok düşük olması da insanların hasarlı araçlarını satışa çıkarmasında önemli rol oynuyor. TÜSED verilerine göre, 10 ildeki kasko sigortalı araç sayısı yaklaşık 535 bin 500 adet ve bu rakam toplam araç sayısının yalnızca yüzde 17’sine denk geliyor.
Konuyu geçtiğimiz haftaki İTO meclis toplantısında da gündeme getirdiğini belirten Ertemel, Kopya Araç tehlikesinin önüne geçmek için önemli bir öneride bulundu.
“Geçtiğimiz yıllarda uygulanan hurda teşviki gibi depremde aracı kullanılamaz durumda olan depremzedelerin ‘hurda belgesi’ alması durumunda bu belge ile ÖTV muafiyetli araç satın almaları sağlanabilir. Böylece hem depremzedelere destek olunur hem de bu araçların satışının önüne geçilerek kopya araç riski engellenebilir. Satın alınan ÖTV muafiyetli araçların 2-3 yıl süreyle satılamaması ve MTV alınmaması gibi şartlar da tartışılabilir.”