Antalya Özgürlükler Derneği'nde bulunan cihazlarla ilgili soruşturmada savcılık, dinlemelerin yasal yapıldığına hükmetti.
Cihazda kullanılan sim kartın sahibi için de ‘Kovuşturmaya yer yok’ denildi. Ancak yasal dinleme yapıldığına dair ortada hiçbir resmi belge olmadığı için dinleme cihazları savcılığın emanetine konuldu.
Hürriyet'in haberine göre Antalya Özgürlükler Derneği’nde, 20 Nisan 2012’de Dernek Başkanı İzzet Günay tarafından bulunan 2 dinleme cihazıyla ilgili Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen yasa dışı dinleme soruşturması sona erdi. Savcı, dinlemelerin yasal olarak yapıldığı hükmüne varırken, sim kart düzenekli olarak çalışan dinleme cihazından çıkan sim kartın sahibi Ayhan Düzgün’ün olayla ilgisi olmadığına ve hakkında da kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi. Savcı, yasa gereği, dinleme ve kayıtlara ilişkin TAPE’ler ile CD-DVD’lerin tamamının, kararın kesinleşmesinden itibaren 10 gün içinde imha edilerek tutanak düzenlenmesini de istedi. Karar dosyasında, özetle şu ifadeler yer aldı:
Usulüne uygun
“Antalya Özgürlükler Derneği’ndeki dinleme faaliyetlerinin, usulüne uygun olarak ve gizlice, teknik araçlarla ses ve görüntüleri alınarak izlendiği, bu sayede soruşturma dosyamız kapsamında bulunan diğer şüphelilerin ilimizde DHKP/C terör örgütü adına yürütmüş oldukları her türlü faaliyetlerin planlanması, örgütsel içerikli derslerin verilmesi, yeni eleman kazandırma faaliyetleri gibi amaçlarla toplantıların yapıldığı yönünde tespitler yapıldığı, konu ile ilgili tutanakların düzenlendiği, olayda şüpheli olarak ifadesi alınmış olan Ayhan Düzgün’ün olaya ilişkin herhangi bir bilgisinin ve suç teşkil edecek nitelikte eyleminin bulunmadığı anlaşılmıştır.”
Resmi belge yok
Kovuşturmaya gerek görülmemesini ‘skandal’ olarak yorumlayan Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Genel Başkan Yardımcısı Münip Ermiş, şunları söyledi: “Ortada 2 dinleme cihazı var. Biz yaklaşık 8 ay süren gizlilik kararının ardından dinlemelerin devlet eliyle yapıldığını öğreniyoruz. Fakat ortada bu dinlemelerin yasal yollarla yapıldığına dair tek bir resmi belge yok. Sayın soruşturma savcısı 16.4.2012’de mahkemeden alınan bir dinleme kararını gerekçe göstererek bu dinlemenin yasal bir dinleme olduğu düşüncesi ile dinleme cihazından çıkan sim kartın sahibi hakkında da takipsizlik kararı veriyor. Soruşturma sürecinde Ayhan Düzgün’le ilgili yakalama kararı çıkarıldı. Sim kart sahibi şüpheliydi. ‘Hattımı kaybettim’ beyanı ciddiye alındı. Devlet bu vatandaşın sim kartına ne şekilde el koymuştur? Yasal bir dinleme yapmak için devlet ne zamandan beri vatandaşların sim kartlarına yasadışı bir şekilde, el koymaktadır? Yapılan dinleme teşebbüsü yasal mahkeme kararına dayanmakta ise soruşturması neden 16 ay sürmüştür? Aslında mağdur durumunda olan Ayhan Düzgün hakkında neden yakalama kararı çıkartılmış ve neden şüpheli ilan edilmiştir?
Cihazlar sahipsiz
Takipsizlik kararında unutulan bir şey var. Ortada suç olmadığına göre dinleme cihazlarının akıbeti ne olacak? Emniyet Müdürlüğü’ne yazılmış bir resmi yazı olmadığından emniyet yetkililerinin, ‘Bu cihazlar bizim, bir zahmet işiniz bittiğinde iade edin’ diye talebi olamaz. Bu nedenle Soruşturma Savcısı bu cihazları emniyete gönderememiştir. Yani devlet dinleme cihazlarını yakalatmış üstelik sıradan bir vatandaşın üzerine kayıtlı bir telefon hattını dinlemede kullanmıştır. Sonuç olarak, 2 dinleme cihazı sahipsiz mal statüsünde, Antalya Savcılığı’nın emanetinde sahibini beklemektedir.”