CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, İzmir ziyaretinin son durağı Bergama ilçesi oldu. Bergama Belediyesi tarafından yaptırılan Bergama Kültür Merkezi'nin açılışında konuşan Kılıçdaroğlu, “Kültür hayatımızın her aşamasında doğduğumuz andan itibaren edindiğimiz değerlerdir. Bu toprakların mayasında insan sevgisi vardır. Hoşgörü vardır, kin yoktur, öfke yoktur. Mevlana, Yunus Emre, Karacaoğlan, Yaşar Kemal, Tarık Akan, Ahmet Arifler vardır. Bu topraklarımızın kıymetini yeteri kadar bilmiyoruz. Kıymetini bildiğimizde emin olun Türkiye'yi çok güzel noktalara taşıyabiliriz. Dünya çapında mimarlarımız, doktorlarımız, ressamlarımız, şairlerimiz var. Her alandan yetişmiş insanımız var ama aramızda bir sır; dünya çapında siyasetçimiz yok. Türkiye'nin en ciddi sorunlarından biri insan sevgisinin egemen olduğu bir siyaset anlayışımız yok. Bunu kurmaya hepimizin görevi var” diye konuştu.

“ATATÜRKÇÜLÜĞÜ BİZE YANLIŞ ANLATTILAR”

Konuşmasında Atatürk ve Atatürkçülük hakkında da konuşan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Atatürkçülüğü bize yanlış anlattılar. Eğer tek kelime ile anlatmak gerekirse Atatürkçülük üretim demektir. Kurtuluş Savaşından gelen o insanların hiçbiri ekonomi eğitimi görmemişlerdir. Okuma yazma oranı kadınlarda binde 8'di. Erkeklerde yüzde 6-7. O da daha çok azınlıkların okuma yazma bildiğini görüyoruz. Önce millet mektepleri kuruldu. Sonra ‘üreteceğiz' dendi. Cumhuriyetin ilanından 6 ay sonra şeker fabrikasının temeli atıldı. Merkez Bankasını kurduk. Uçak fabrikasının temelini attık. Denizaltımızı yaptık. Türkiye uçak ihraç eden bir ülkeydi. Demir ağlarla ördük 10 yılda bütün Türkiye'yi. Neden birden bire geriye gittik? Teknoloji üreten bir Türkiye ne oldu birden bire geriye doğru gitti hepimizin oturup yeniden düşünmesi lazım”

“BIKTIK KAVGADAN”

Cumhuriyetin temelinin kültür olduğunu, üreten toplumun saygın, dünyada söz sahibi olan tolum olacağını kaydeden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: “Sadece tüketirseniz Mustafa Kemal'in deyimiyle önce onurunuzu, sonra haysiyetinizi daha sonra bağımsızlığınızı kaybedersiniz. Herkesin kazandığı, mutlu bir Türkiye yeniden inşa etmek zorundayız. Bugünlerde en çok düşünmeye ihtiyacımız var. Neden Amerika'da, Fransa'da, Hollanda'da darbe olmaz? Neden Türkiye'de darbe olur? Eğer ülkede tam demokrasi varsa, baskı yoka, bir ülkede halka hizmet etmeyi bırakıp cebe hizmet eden siyaset anlayışı varsa orada darbe olur, orada her şey olur. Orada huzur, bereket olmaz. Size huzuru, barışı, kardeşliği ve özgürlüğü vaat ediyorum. Hiçbir ayrım yapmadan, kimsenin inancını sorgulamadan, yaşam tarzını sorgulamadan herkesin kazanacağı, özgürce yaşayacağı bir ülke vaat ediyorum.

Bıktık kavgadan. Hesap vermeyen siyaset anlayışından bıktık. Her insana hizmet etmek istiyoruz. Sosyal demokratların bir inancı var. kul hakkı yemeyiz, kul hakkı yedirmeyiz. Dinden imandan bahsedenler ceplerine çalışmadılar. Artık hepimizin oturup düşünmeye kendimizi sorgulamaya ihtiyacı var”

“SOKAKTAKİ VATANDAŞLA MÜCADELEYE KARŞIYIM”

Türk siyasi tarihinde ilk kez darbenin tüm siyasi parti ve sivil toplum kuruluşları tarafından kınandığını söyleyen Kılıçdaroğlu, “Darbecileri hep beraber kınadık. Bu Türk siyasi tarihinde çok önemli bir olaydır. Bütün siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları darbeye karşı çıktı. Bu bizim demokrasi geleneğimizin önemli bir aşamasıdır. Darbeyle darbesiyle mücadeleye evet ama sokaktaki vatandaşla mücadeleye karşıyım. Mağdur oluşturulmamalı. ‘Banka Asya'ya neden para yatırdın?' diye memuriyetten atacaksın ama Bank Asya'ya izin veren adama hiçbir şey yapmayacaksın. ‘Çocuğunun neden bu okula gönderdin?' diye memuru işten atıyorsun ama okulu kuranların sırtını sıvazlıyorsun. Devlet vatandaşına tuzak kurmaz. Devlet suçlu ile mücadele eder” dedi.

“VİCDAN, AHLAK BUNUN NERESİNDE VAR?”

Mağdur insanların oluşturulmaması gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, şu ifadelere yer verdi: “Bir özel harekatçı, Kayseri'de kooperatife üye olmuş. Taksitleri yatırıyor. Banka ‘havale bedeli alacağız' deyince kooperatif aidatını Bank Asya aracılığı ile gönderdiği için görevden alıp hapse attılar. Eşini lojmandan attılar. Eşinin, çocuğun ne günahı var? Böyle bir şey olabilir mi? Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e suikast düzenleyenlerin hiçbirinin çocuğu mağdur olmadı. İçinde büyükelçi olan, vali olan var. Suçlu ile suçsuzu ayırmışlardır. Çocukların ne günahı var? Vicdan, ahlak bunun neresinde var? Asla kabul etmiyorum. İnsana saygı duyuyorum, insanı seviyorum. Hiçbir ayrım yapmak istemiyorum”

“İZMİR DÜNYA MARKASI”

İzmir'e de övgüler yağdıran Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle tamamladı: “Kültür çok önemlidir. Bergama'ya yakışan bu yatırım için genç ve yakışıklı başkana yürekten teşekkür ediyorum. Bu eser sadece bizim ve sizin için değil, çocuklarımız, torunlarımız ve gelecekteki insanlarımız çok çok önemli. İzmir artık bir dünya markasıdır. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti herhangi bir uluslar arası kuruluştan kredi istese teminat göstermeden kredi vermezler ama İzmir Büyükşehir Belediyesi hiçbir teminat vermeden kredi alabilir. Neden çünkü kredi notu Türkiye Cumhuriyet Hükümeti kredi notundan daha yüksek. Her kurulun hesabını halka veren bir siyaset anlayışını ülkeye getirmek zorundayız. Bizi ayrıştırdılar. Yaşam tarzımızı, kimliklerimizi sorguluyoruz. Bunların siyasetle alakası yok. Benim çocuğum işsizse siyaset ona iş bulacak, siyasetçi gece uyuyamayacak. Esnaf, çiftçi alın terinin karşılığını alacak. Siyasetçi bırakmış vatandaşın kimliğiyle ve yaşam tarzıyla uğraşıyor. Türkiye ağır bedeller ödüyor. Bedellerden birlikte inanarak aşacağız”