Türk armatörüne ait M/T Düzgit Integrity isimli geminin yakıt kaçakçılığı yaptığı iddiası ile Batı Afrika’da bulunan ada devleti Sao Tome’de tutuklanması üzerine, Düzgit Grup’tan bir açıklama yapıldı.
Türk armatörüne ait Malta bayraklı M/T Düzgit Integrity isimli geminin yakıt kaçakçılığı yaptığı iddiası ile Batı Afrika’da bulunan ada devleti Sao Tome’de hukuksuz bir şekilde tutuklanması üzerine, Düzgit Grup’tan bir açıklama yapıldı.
Düzgit Grup’tan yapılan açıklamada; Stena Oil tarafından kirasında bulunan M/T Düzgit İntergrity ve M/T Marida Melissa isimli tankerlerin, açık denizde yakıt ikmal malzemelerini birbirlerine aktarması esnasında Sao Tome Otoritesine bağlı Sahil Güvenlik Ekipleri tarafından “Yakıt Kaçakçılığı” iddiası yapılarak tutulmasının hiç bir hukuki alt yapısının olmadığı belirtildi.
İki geminin içinde bulunan yakıtın, kiracı Stena Oil’e ait olduğu kaydedilen açıklamada, hiç bir ticari operasyon olmayan bir olayı ““contraband – kaçakçılık” olarak nitelendirilmesi, uluslararası hukuka aykırı olduğu ifade edildi.
Düzgit Grup’tan yapılan açıklama aynen şöyle;
“İşletmesini yapmakta olduğumuz M/T DÜZGİT INTEGRITY isimli gemimiz iki yıla yakın bir süredir İsveç’in büyük ve köklü şirketlerinden birisi olan Stena Grubu şirketlerinden Stena Oil AB’nin kirasında Batı Afrika kıyısı açıklarında, ülke karasuları dışında, açık-deniz (offshore) yakıt ikmal (bunker) tankeri olarak ticari faaliyetlerini sürdürmektedir.Gemimiz 14.03.2013 günü Kiracısından aldığı talimat üzerine yine aynı Kiracının kirasında bulunan Alman bir armatörün gemisi olan M/T MARIDA MELISSA ile bir kısım yük ve gemideki yakıt ikmal malzemelerini (kargo hortumu, usturmaça, vs.) aktarabilmek için 15.03.2013 tarihinde Sao Tome’nin 28 deniz mili Kuzeybatısına denk gelen bir mevkide buluşmak üzere mutabık kalmışlardır. Esasen iki geminin üzerinde bulunan yük ve malzemeler İsveçli Kiracıya ait olduğundan aradaki transferin ticari bir boyutu bulunmamaktadır.
Yapılacak operasyon esnasında okyanus genelinde hakim ölü denizlerden (sweller’den) etkilenmemek ve iki geminin borda bordaya geldiğindeki çatışma riskini azaltmak, can emniyetini sağlamak adına gemi kaptanımız tamamen kendi inisiyatifinde ilgi buluşma mevkiini Sao Tome adasının 7 deniz mili Kuzeyinde olacak şekilde diğer gemi kaptanıyla da mutabık kalarak değiştirmiştir. Sao Tome ve Principe yönetiminin geçmişte benzer tip uğraksız gemilere Atlantik Okyanusu’nda bu bölgede sığınacak başka bir deniz sahası bulunmamasından dolayı izin verdiği de malumdur.
15.03.2013 tarihi yerel saat ile sabah 06:36’da gemimiz ilgi mevkiiye ulaştıktan ve diğer gemiyi beklemeye başladıktan sonra bir Sahil Güvenlik botu bölgeye intikal etmiş ve gemimizle VHF telsiz bandında görüşme sağlayarak gemi kaptanımızdan bilgi almıştır.Gemi kaptanımız başka bir gemiye malzeme aktaracağını, bu bölgede denizin sakin olduğunu, onun için buraya geldiklerini, Sao Tome limanı ile herhangi bir temaslarının olmadığını şayet izin verilmemesi durumunda daha açığa giderek ilgi operasyonu orada yapacağını bildirmiş ve izin istemiştir. Sahil Güvenlik botu ise işbirliğinden dolayı teşekkür etmiş ve iyi çalışmalar dileyerek, olumsuz bir cevap vermeksizin bölgeden ayrılmıştır.
Yaklaşık iki saat sonra saat 08:51’de ilgi iki gemi bordo bordoya gelmiş ve henüz daha malzeme ve yük ikmaline başlamamışken Sahil Güvenlik botu ikinci kez gelerek gemilerin bu bölgede neden bulunduğunu ve izinleri olup olmadığını sormuştur. Gemi kaptanımız, ilk gelen bota konuyu aktardığını iki geminin birbirine malzeme ve yük aktaracağını, kendilerinden izin alındığını, henüz operasyona başlanmadığını ve izin verilmemesi durumunda daha açığa gidip operasyonu orada yapabileceklerini bildirmiş olmasına rağmen devam eden süreçte her iki geminin de kendileriyle beraber Sao Tome Liman Demir Sahasına gelmelerini ve gemi kaptanlarıyla kıyıda görüşme yapılacağını bildirmiştir.
Her iki gemi de kiracı firma talimatlarına istinaden Sahil Güvenlik talimatlarına uyarak Sao Tome Demir Sahasına intikal ettikten sonra her iki geminin kaptanı karaya çıkartılmış sonrasında alıkonulmuş ve ülkeyi terk etmeleri yasaklanmıştır.
Devam eden süreçte öncelikle küçük bir ceza uygulaması yapılarak gemilerin ertesi günü 16.03.2013 Cumartesi günü öğleden önce salınacağı bildirilmiş olmasına rağmen, konu işlemler önce 18.03.2013 Pazartesi’ye bırakılmış, sonrasında da savcılık makamının 19.03.2013 Salı günü konuyu yerel mahkemeye aktarmasıyla devam etmiş, mahkeme ise 22.03.2013 tarihinde nihai karar vermek üzere bekleme sürecine girilmiştir.Bu süreç içerisinde gemilerde inceleme yapılmış ve kaptanlar sorguya alınmıştır. 20.03.2013 gecesi gemimizde bulunan VDR (Voyage Data Recorder) olarak adlandırılan cihazdan ilgi Sahil Güvenlik birimleriyle yapılan telsiz görüşme kayıtları alınmış, yazıya dökülmüş, gerek orijinal kayıt gerekse İngilizce ve Portekizce metinler mahkemeye ertesi gün sunulmak istendiyse de savcının ilgi telsiz görüşmelerinin “özel” nitelikte olduğunu öne sürerek delil olarak kabul görmemesi gerektiği gerekçesiyle görmezden gelinmiştir. Oysa ki ilgi telsiz görüşmeleri tüm deniz araçlarının takibinde ve dinlemesine açık Kanal 16’da gerçekleştirilmiştir.
25-26.03.2013 tarihlerinde gerçekleşen duruşmada telsiz görüşmeleri dikkate alınmaksızın ve gemi kaptanlarına yeterli tercüme imkanı sağlanmaksızın yürütülen duruşmalar sonucu “contraband” suçlamasıyla mahkeme her iki gemiye ve yüke el koyma, gemi kaptanlarına 3 yıl hapis cezası ve 5.000.000 EUR para cezası gibi mahkeme savıcısını dahi hayrete düşüren bir karar vermiştir.
Benzer bir tutuklamanın Sao Tome ve Principe tarafından geçmişte yapılmadığı bilinmekle beraber 2012 Aralık ayındaki hükümet değişikliği sonrası ülkenin sadece karasularında değil Ekonomik Münhasır Bölgesinde (Exclusive Economic Zone) gerçekleşen tüm uluslararası denizcilik aktivitelerine karşı bir politika değişikliği olduğu da algılanmaktadır.
Öte yandan 19.03.2013 tarihinde Sao Tome adası 4 mil açıklarında kiracı talimatına istinaden bekleme yapmakta olan Malta bayraklı Güney Kıbrıs armatörlü bir başka kuru yük gemisine ise haber vermeksizin karasularına girdiği için 28.875 EUR ceza uygulaması yapılmış ve ilgi gemi iki gün sonra serbest bırakmıştır.
Oysaki söz konusu cezanın bir benzeri tarafımıza 5 gün gecikmeli olarak tebliğ edilmiş olup anladığımız kadarıyla yerel otorite ilk defa yapmakta olduğu uygulamada öncelikle bizleri tam olarak neyle suçlayacağında kararsız kalmıştır. Yapılan ilk telsiz temasında ilgi operasyona izin verilmesi yerine bu ceza gemimize de uygulanmış olsaydı müteakip süreçte yaşananların gerçekleşmeyeceğinde ise şüphe yoktur.
Her iki gemi kaptanı da şu anda otelde konaklamakta olup Sao Tome ve Principe’yi terk etmeleri ve gemilere geri dönmeleri yasaklanmıştır. Temyiz süreci devam etmekte olduğundan kararın infazı henüz gerçekleşmemiştir.
Diğer gemi kaptanı Ukrayna vatandaşı olup Ukrayna Angola Büyükelçiliği yapılan uygulamaya ilişkin olarak Sao Tome ve Principe Başbakanlık makamına 08.03.2013 tarihinde nota vermiştir.
Gerek karadaki Kaptanımızın gerekse de gemideki personelimizin durumları iyi olup endişelenecek bir durumları söz konusu değildir.
Dışişleri Bakanlığı ilgili birimlerimiz konunun ilk günden beri takipçisi olup Gabon Büyükelçimiz 08.04.2013 tarihi itibariyle Sao Tome makamları nezdinde temaslarda bulunmaktadır.
Tamamı Türk armatörlüğünde bulunan Türk personeliyle donatılmış gemimize Devlet büyüklerimiz tarafından bugüne kadar verilmiş desteğin gemimiz ve kaptanımız kurtulana kadar en yüksek düzeyde devam etmesini beklemekteyiz.Kamuoyuna duyurulur.