Gezi olaylarından beri Türkiye hakkında kara propaganda yapan Batı medyasının lokomotiflerinden İngiliz Economist dergisi son makale ile adeta felaket tellallığı yaptı.
Gezi olaylarında takındığı tavırla dikkat çeken Economist bu sefer Cumhurbaşkanlığı seçimleri için kara propaganda niteliğinde haberler yapıyor. Gezi olaylarının 31 Mayıs'ta ülke çapında kutlanacağını söyleyen Economist "Gezi protestolarının birinci yıldönümünü bastırmada bu kez başarılı olmayabilir" dedi.
"TÜRKİYE ÇAPINDA AŞIRI ÖNLEMLER"
1 Mayıs günü geçen yıl Gezi protestoları sırasında yaşanan sahnelere benzer olayların meydana geldiğini düşünen Economist son yazısında güvenlik güçlerinin Türkiye çapında "aşırı önlemler" aldıklarını savundu.
"SON AYLARDA BASKILAR ARTTI"
Bu çerçevede Taksim'e ulaşılmaması için alınan tedbirleri anlatan Economist, "Sayın Erdoğan, yedi kişinin ölümüne yol açan geçen yazdaki Gezi protestolarından bu yana hep hücum halinde. Batılı dostlarından gelen azardan etkilenmeyen Erdoğan, son aylarda baskıları artırdı" savını dile getirirken internet sansürü, MİT yasası ve yargıya yönelik adımlar gibi gelişmelere dikkat çekerek otoriterlik vurgusu yaptı.
TEHDİT GİBİ TEMENNİ
Erdoğan'ın şimdi de cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olması beklendiğini de söyleyen Economist, yazının sonunda "Ancak ekonomi yavaşlıyor ve Sayın Erdoğan'ın çatışmacı taktikleri, yatırımcı güvenini baltalamaya başladı. Ayrıca, hükümet, 31 Mayıs'ta ülke çapında kutlanması öngörülen Gezi protestolarının 1. yıldönümünü bastırmada o kadar başarılı olmayabilir. Sayın Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığına yolculuğu engebeli olabilir" yorumunu yaptı. Economist bu sözlerle ikinci Gezi olaylarının planlandığını açıkladığı gibi Türkiye'de tekrar sokakların savaş alanına dönmesi için gizli temennisini de dile getirmiş oldu.
HEDEFİ SOKAKLAR
Economist bir yıldır her fırsatta "Erdoğan'ın otoriter tavrı Türkiye'yi karanlığa sürüklüyor. Yabancı yatırımcı Türkiye'den kaçıyor' temalı haberlere imza attı. İngiliz dergisi, Gezi sonrasında ODTÜ'deki yol yapımı, 17 Aralık operasyonu, HSYK ve internet yasaları ve Berkin Elvan'ın ölümü sonrası çıkan olayları var gücüyle körükleyerek kara propagandaya hiç ara vermedi.