Efkan Ala şöyle konuştu:

 

 

“Neyin, nasıl olduğunu devlet bilir. Bunların bazı delillendirmelerden sonra kamuoyuna bu şekilde davalarla, soruşturmalarla açıklanması ve sonuçlandırılması devlet kurallarının gereğidir, o yapılıyor şimdi. Burada çok üzücü olan şeyi budur; Türkiye’nin yıllardır yetmiş altı milyonun hükümetin, Sayın Başbakan’ın gece gündüz meydanları dolaşarak, uluslar arası alanı, bütün ülkeleri dolaşarak, terörle mücadele ederek ve terörle mücadele eden ülkelerle işbirliği yaparak ortaya koyduğu performansla sağladığı uluslar arası itibara yönelik bir saldırıydı bu.”

 

 

“Biz eski zihinsel kodlarla, sadece devlet görevlilerinin (hazineden maaş alanları devlet olarak tanımlamıyoruz), benim devlet vurgumda yetmiş altı milyon vardır. Devlet kimdir? Vatandaşlar topluluğudur. O vatandaşların yüzde elliye varan kısmı bize kendi haklarını, hukuklarını, kendilerini ve kendi devletlerini koruma yetkisi ve görevi vermiştir. Biz bunu yapmak zorundayız. Dolayısıyla bunun gereği yapılıyor. Gereği yapılınca da buna ters düşenler, buna saldırı düzenleyenler, aykırı gelenler karşı çıkıyor.”

 

 

“Dikkat ediniz ‘One Minute’ olayından sonra Türkiye’de başka bir çaba devreye girmeye başladı, bunun altını çiziyorum. Daha uluslar arası ayağı olan, onunla da çalışıyor (onlar da daha sonra deşifre edilebilir) bir mekanizma Türkiye’de çeşitli operasyonlar yapmak için hazırlıklara başlamış. Bunu çok açık görebiliyoruz, yaptığımız çalışmalar sonucunda.”

 

 

“Türkiye’de zaten hükümetlere karşı operasyon yapmaya çalışan bütün mekanizmaların içinde bazı devletlerin bazı örgütlerinin işbirliği yaptığı saklı gizli bir şey değil, vardır. Birçok ülkede bu böyledir. Örgüt şeklinde çalışıyorsa bir yapılanma, başka örgütler içerisine girdiğini, onu kullandığını zanneder, oysa o bunu kullanıyordur. Yani burada şeyler çok girifttir ve iç içe girer. Bunun arkasından gelen operasyonlar, bunun arkasından gelen Türkiye’deki ne zaman bir iyi hareket olsa, arkasından hemen başka bir operasyonla karşılaşması, şu güçlü tek başına iktidar, milletin yakaladığı istikrarı çok önemseyen, milletten aldığı gücü millete hizmete döndürmeye çalışan iktidara bile pervasızca çeşitli mekanizmaların içerisine girerek kullanıldı. Ve karşı kullanıldı.”

 

 

“Kazanma ihtimali olmayan bu tür yapılar, kazanma ihtimali sıfır ama zarar verme kapasitesi olan yapılardır. Zarar verme kapasitesi bazen yüksek olur, bazen düşük olur ama kazanma ihtimalleri yoktur. Bu ülkede sandığı devre dışı bırakabilecek bir güç var mı? Milleti devre dışı bırakacak bir güç var mı? Kendisi tabiri caizse intihar ediyor ama zarar da veriyor. Zarar vermediği söylenebilir mi? Türkiye’nin seçimden önceki dolar seviyesine bakın. Efendim, borsanın durumuna bakın, şimdiye bakın. Faizlerin durumuna bakın. Kaç insana ne kadar büyük zararlar verdi. Bunlar ekonomisine zarar veriyor.”

 

 

“O zaman Türkiye’nin yatırım yapılabilir imajı, yani dünya hemen döndü buraya bakıyordu. Bir ay içerisinde yüz milyar dolarlara yakın bir yatırım gerçekleştiriyor ve büyük yatırımlar bunlar. Ama bunun oluşturduğu iklim dağıtılıyor.”

 

 

“Bütün illerde bu dinlemeler olmuş. Şuan 221 konuda soruşturma açıldı. Bu bir ay önce 198’di. Güç geçtikçe de birisi bitince öbürüne başlanıyor. Burada 45 ilde şuanda soruşturma yapılıyor ve bu diğer illerde yapılmayacağı anlamına gelmiyor. Ortak noktaları ne? Orada da AK Parti’nin il başkanı, CHP’nin il başkanı, yönetim kurulu üyeleri, diğer partilerin, iş adamları dinlenmiş, valiler, polisler, hakimler, savcılar dinlenmiş. Bir yılda 400-500 bini bulan dinlemeler. Burada biz şunu yapıyoruz; sorun önce tespit ediliyor. Tespit edildikten sonra bu hukuksuzluğu kim işlemiş, bunlar tespit ediliyor. O suç işleyenler görevden alınıyor. Soruşturma açılıyor.”

 

 

198 kişi görevden uzaklaştırılmış durumda. Geçen hafta yedi-sekiz kişi meslekten ihraç edildi. Bunlar da zaman alıyor tabi. Bunların bir takım prosedürleri var. Savunma alacaksınız, savunma vereceksiniz… Burada bir haksızlık yapmamak önemli bir şey. Biz suçlu aramıyoruz, bu suçu kim işledi onu arıyoruz. Bir kısmını değişik illere, değişik alanlara ve değişik pozisyonlara görevlendiriyorsunuz. Bunun sayısı; 250 kişi. Her biri nasıl suç işlemiş, ciddi bir şekilde tespit ediliyor adliyeye gönderilmesi gerekenler adliyeye gönderiliyor, idari yönden yapılması gerekenler teklif ediliyor ve idare yönden yapılıyor. Kimine de disiplin cezası veriliyor. Şuana kadar 300 memur bu nedenlerden dolayı disiplin cezası almış durumda. Birçok kimsenin branşı değişti.”

 

 

“Şuanda Türkiye’de olan garip bir sistem. Ne tam parlamenter sistem, ne başkanlık sistemi. Adı konulmamış Yarı Başkanlık sistemi. Ama askeri bir düzen içerisinde, Kenan Evren’e göre dizayn edilmiş bir Yarı Başkanlık sistemi. Fakat millete de Yarı Başkanlık sistemi diyemediler, parlamenter sistem diye anlattılar. Türkiye’de sistem yetersizliğiyle devam edilemez. Ama hangi istikamette değişecek, sorun bu.”