Koronavirüs salgınının etkisiyle bu yıl Anneler Günü buruk geçti. Birçok kişi uzaktaki annesinin sadece sesini duymakla yetinmek zorunda kaldı. Hepimizin sağlığı ve emniyeti için çalışan kahraman anneler ise çocuklarına sarılamadan işlerinin başınday
Doktor, hemşire, sağlık memuru, polis ve asker anneler onlar. Hepimiz evlerimizdeyken onlar hastanede, sokakta ya da dağ başında görevlerinin başındalar. Bir kısmı koronavirüs salgını başladığından beri çocuklarına sarılamıyor, öpemiyor. Uzaktan uzağa hasret gidermekle yetiniyorlar.
ÇOCUKLARIYLA PARKTA BULUŞTU
İzmir Kent Hastanesi pandemi servisinde görev yapan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Deniz Atasever (44), çocukları İnci (14) ve Kaan’la (7) iki ayın sonunda ilk kez Anneler Günü’nde parkta buluştu. Atasever, duygularını şu sözlerle anlattı: “Bugün onları gördüğüm için heyecanlıyım. Onları çok özledim. Umarım bu seneden sonra artık uzakta geçireceğimiz günler olmaz. Gelecek sene kucaklaşmalı bir Anneler Günü geçiririz. Bugün maskelerimizle bir araya geldik, el dezenfektanı kullanıyoruz. Sarılamıyor olsak da bir araya gelmek bile yeter.” Parkta annesinin Anneler Günü’nü kutlayan İnci, “Annemi pandemi dolayısıyla uzun süredir göremiyorum, sadece görüntülü konuşabiliyoruz. Bugün onu burada gördüm, sarılamadım ama yine de iyi hissettim. Çocuklarıyla birlikte olan bütün anneler çok şanslılar. Biz onu göremiyoruz ama çok seviyoruz iyi ki bugün onu görme şansımız oldu” diye konuştu. Annesini görür görmez sarılmak isteyen Kaan ise, “Ben annemden uzak kaldığım için sadece görüntülü konuşabildim. Annemi özledim. Buraya geldiğimde sarılamadığım için moralim bozuldu. Yine de annemle buluşabildiğim için güzel oldu” dedi.
HASTALIĞIMI SÖYLEYEMEDİM
Konya’da sağlık memuru olarak çalışan 36 yaşındaki Raziye Sürgit çocukları Azra Duru (3) ve Eymen Efe’yi (9) tam 40 gündür görmemiş. İki çocuk anneanneleriyle birlikte kalıyor. Raziye Sürgit çocuklarının fotoğraflarına bakıp hasret gideriyor. Hastalığı evine taşımamak için otelde kalan Raziye Sürgit, şunları söyledi: “Hastanede salgına yakalandım ama ailemden sakladım. Üzülmelerini istemedim. Çok şükür atlattım ve ayaktayım. Bir önceki Anneler Günü’nde yine nöbetteydim. Çocuklarım hastaneye gelerek kutlamışlardı. Bu kez otel odasından görüntülü konuşarak kutlayacağız. Onlar benim, ben de kendi annemin Anneler Günü’nü kutlayacağız. Onlara sarılmak istiyorum, kokusunu hissetmek istiyorum. Çocuklarımın bana sorduğu tek soru, ‘Ne zaman geliyorsun?’ Anne olmak ve özlemek ayrı bir şey. Aynı şehirdeyiz, 10 dakika uzaklıkta ama görememek acı veriyor.”