Türkiye’nin G-20 dönem başkanlığı resmen başladı. Küresel ticaretin yüzde 75’ini gerçekleştiren ülkelerden oluşan devler ligine 1 yıl boyunca yön verecek olan Türkiye adına ilk resmi açıklama, “Bugün (dün) itibariyle G20 dönem başkanlığını üstlenmiş bulunuyoruz” sözleriyle Başbakan Yardımcısı Ali Babacan tarafından yapıldı. Ali Babacan, platformun kuruluş amacının küresel ekonomik istikrarı sağlamak olduğunu söyledi. "Dönem başkanlığımızı kapsayan 3 kelime 'kapsayıcılık', 'uygulama' ve 'yatırım' olacak" diyen Babacan, "G20 dışında da 180-190 ülke var. O ülkelere dışlanmışlık hissi vermek istemiyoruz. G20 platformunda o ülkelerin de sorunlarının masada olması ve mutlaka sesinin oralara aktarılması gerektiğini düşünüyoruz" sözleriyle yeni döneme ilişkin bilgi verdi. 
KADIN VE GENÇ NÜFUS İSTİHDAMINA ÖNCELİK 
Türkiye’nin G20 dönem başkanlığını devralması dolayısıyla düzenlediği basın toplantısında konuşan Ali Babacan, geçen yıl G20 ülkelerinin ortaya koydukları istihdam eylem planlarının uygulanması için çalışacaklarını belirterek, “Özellikle kadın ve genç istihdamının artırılması için gayret edeceğiz” dedi. Babacan, “Dünyada ‘istihdamsız büyüme’ diye bir kavram yerleşti. Bazı ülkelerde işsizlik düşüyor gibi görünüyor ama işgücüne katılım konusunda ciddi bir zayıf tablo söz  konusu” diye konuştu.  
DÜNYA LİDERLERİ ANTALYA’DA BULUŞACAK
Bugüne kadar 9 zirve gerçekleştirildiğini, 10. zirvenin gelecek yıl 15-16 Kasım’da Antalya’da yapılacağını kaydeden Babacan, G20’nin daimi bir sekretaryası bulunmadığını, her yıl bir ülkenin dönem başkanlığını üstlendiğini, toplantılara ev sahipliği yaptığını ve bir bakıma sekretarya görevinin koordinasyonunu üstlendiğini söyledi. Babacan, “G20’nin ev sahipliği, sadece mekanları hazırlamak değil, aynı zamanda fiilen G20’nin bütün teknik sorumluluğunu da üzerimize alma ve 20 üye arasındaki bu koordinasyonu sağlamak için önemli bir unsuru da içermekte” ifadelerini kullandı. Bu süreçte ülke olarak büyük bir sorumluluk üstlendiğimizi altını çizen Ali Babacan, dönem başkanlığında aktif bir politikanın sinyallerini verdi. Dönem başkanlığı fırsatını sadece ekonomik değil siyasal ve sosyal kazanımlarla birlikte düşündüklerini de paylaştı.

Yapısal reformlara mali tedbir

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, küresel ekonomideki durgunluğun ekonomi ve finans çevrelerinde yoğun şekilde tartışıldığını belirterek, “Bir taraftan küresel ölçekte kamu mali dengelerini bozmadan talebin desteklenmesi için gerekli tedbirleri tartışırken, diğer taraftan da hayati önem taşıyan yapısal reformların hızlıca uygulanması için çalışmalar yürüteceğiz” dedi. Babacan, bunun 2018 yılına kadar dünya ekonomisinin yaklaşık 2 trilyon dolar daha büyük olacağı, milyonlarca kişiye iş anlamını taşıdığını vurguladı. Yapısal reformların uygulanması için uluslararası kuruluşlarla çalıştıklarını bildirdi. 

Enerji ve tarım ilk kez Anadolu'da

Türkiye'de ilk defa G20 Enerji ve Tarım Bakanları toplantısı düzenleyeceklerini ifade eden Babacan, bunun daha önce hiç yapılmadığını vurguladı. Babacan, "Gıda güvenliğinin dünyanın en temel problemlerinden birisi olduğunu söylüyoruz. Bu 20 ülke aynı zamanda büyük gıda, tarım üreticisi. Diğer ülkelerin görüşlerini de alarak bu konuda ortak adım atıldığında herkes için, dünya için güzel sonuçlar olacağını düşünüyoruz" dedi.

Afrika’ya özel önem

Son 10 yılda Afrika ülkeleri ile ekonomik, siyasi ve özellikle sosyal ilişkilerini geliştiren Türkiye,  G20’de Kara Kıta’ya ayrı bir önem verecek. Babacan, 2015 yılında Türkiye’nin, İspanya, Singapur, Azerbaycan, Güney Doğu Asya Ülkeleri Birliği (ASEAN), Afrika Birliği ve Afrika Kalkınması İçin Yeni Ortaklık isimli girişimin dönem başkanlarını davet ettiğini bildirdi.  ASEAN’ın başkanlığını Melazya’nın üstleneceğinin netleştiğini ancak diğer oluşumların dönem başkanlarının henüz belirlenmediğini dile getiren Babacan, sözü edilen oluşumlara seçilecek dönem başkanlarını davet ettiklerini söyledi. Babacan, ayrıca IMF, Dünya Bankası, OECD ve Finansal İstikrar Kurulunun da G20 toplantılarının daimi katılımcılarına dikkat çekti.

Küresel ticaretin yüzde 75’i onlardan soruluyor

25 Eylül 1999’da Washington’da gerçekleştirilen toplantıda bu oluşumun başlatılmasına karar verildiğini anlatan Ali Babacan, G20 içerisinde Türkiye’nin yanı sıra Arjantin, Avustralya, Brezilya, Kanada, Çin, Fransa, Almanya, Hindistan, Endonezya, İtalya, Japonya, Meksika, Rusya, Suudi Arabistan, Güney Afrika, Güney Kore, İngiltere, ABD ve Avrupa Birliği’nin bulunduğunu ifade etti. Bu yapının dünya ekonomisinin yaklaşık yüzde 85’ini, dünya ticaretinin yüzde 75’ini oluşturduğunun altını çizen Babacan, ilgili ülkelerin dünya nüfusunun da üçte ikisini temsil ettiğini belirtti.

Uzmanlar fırsatlara dikkat çekti

Geriye kalan yüzde 15'in sesi olacağız

İstanbul Üniversitesi Teknoloji ve Sanayi İktisadi Ana Bilim Dalı Başkanı Sefer Şener, G-20'nin küresel gayri safi milli hasılasının yüzde 85’ini temsil ettiğini belirterek, “G-20 tarihinde, ilk kez Türkiye gibi gelişmekte olan bir ülke dönem başkanı. Ayrıca, Afrika gibi coğrafyalar başta olmak üzere geri kalan yüzde 15’in sesi olma şansımız var.  Türkiye, kararların sözde kalmaması için icracı bir dönem başkanlığı sürdüreceğinin sinyallerini verdi" şeklinde konuştu.
İCRAAT AĞIR BASMALI
Şener, G-20 tarihinde ilk kez üye ülke maliye ve enerji bakanlarının da zirvelerde yer alacağını aktardı. IMF Başkanı Christine Lagarde’ın açıklamalarını da hatırlatan Şener şunları söyledi: “IMF Başkanı, zirvelerde şu ana kadar bin adet kararın aldığını söyledi. Bunlar uygulanmış olsaydı, dünya ekonomisi bugün yüzde 2.2 daha fazla büyüyecekti. hükümetin bu konuda son derece kararlı ve azimli olduğunu da söylemek lazım. Unutmayalım ki, bu tren 20 yılda bir duracak.”

Eko-politiği değerlendirelim

İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Ali Yülek, önümüzdeki bir yılın önemine dikkat çekerek, “Dönem başkanlığı, Türkiye için fırsatlar kapısını açacak ve kendi gündemini dünya gündemine taşıma fırsatı verecek. Uluslararası politika koordinasyonunun sağlanmasında rol alarak önemli misyonu da üstlenmiş olacak. Maliyetleri olmayan bu süreçte fayda yönlü etkileri hep birlikte göreceğimizi söyleyebilirim” dedi.

Gelişmekte olan ülkelerin ağırlığı hissedilecek

İstanbul Ticaret Ünv. Öğretim Üyesi Prof. Dr. H. Şaduman Okumuş, yeni dönemde G-20 içerisindeki gelişmekte olan ülkelerin ağırlığının hissedileceği bir sürece girileceğini şu sözlerle açıkladı: “Böylece Türkiye’nin başkanlığında, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin gelişmiş ülkelere üstü kapalı da olsa ekonomik yönlü baskının oluşması sağlanacaktır. Özellikle gelişmiş ülkelerin dünya para sistemi içinde söz sahibi olabilmeleri için Rusya ve Çin’in etkisiyle enerji alanında da yeni fırsatları değerlendirme şansı doğabilir. Türkiye’nin bu süreci başarılı bir şekilde yürüteceği kanaatindeyim.’’