“CHP Akdeniz’de petrol aramamızdan rahatsız oluyor. Bunlar sadece FETÖ ve PKK ile değil, Kıbrıs Rumları ile de beraber yürüyor.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, terörle mücadelede işin sonuna yaklaştıklarını belirterek, “Onlar kaçıyor biz kovalıyoruz. Milletin huzuruna kast edenleri yok edeceğiz. Bu ülkede onlara hayat hakkı yok” dedi. Memleketi Rize’de halka hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki önemli müjde vermek istediğini belirterek, ilkinin tarım ve hayvancılıkla uğraşan vatandaşların elektrik abonelikleriyle ilgili olduğunu söyledi. Bu kapsamda, elektrik sulama tarifesini tüm tarımsal faaliyetleri içine alacak şekilde genişleteceklerini bildiren Erdoğan, “Küçükbaş ve büyükbaş hayvancılık, kümes hayvancılığı, seracılık yapanlar da artık tarımsal sulama abonesi olarak yüzde 12 indirimli elektrik kullanabilecekler. Bu uygulamayla üreticilerimize yıllık 500 milyon liralık bir destek sağlamış oluyoruz.” dedi.
İkinci müjdenin de yeni sondaj gemisiyle ilgili olduğunu kaydeden Erdoğan, Fatih sondaj gemisinin halen Antalya açıklarında faaliyet gösterdiğini hatırlatarak, şöyle devam etti:
“Yeni gemimizi aldık, adını ‘Yavuz’ olarak belirledik ve getirip Yalova açıklarında demirledik. Bakım ve kontrol çalışmalarının ardından Yavuz da Akdeniz’de petrol sondaj çalışmalarına başlayacak. Gemilerimizin çalışmalarından müjdeli haberler alacağımız günlerin inşallah çok yakın olduğuna inanıyorum” diye konuştu.
CHP’nin bu çalışmalardan da çok rahatsız olduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
“Korkuyor, ‘ya bulurlarsa’ diyor. Bulursak biz kazanacağız. Bu konuyu Rumların ağzıyla Meclis’te gündeme getirdiler. Öne sürdükleri iddialarla Yunan gazetelerinde manşete çıktılar. Akdeniz’deki faaliyetlerimizden hazımsızlık duyan kimse, hepsinin ekmeğine yağ sürdüler. Biz ülkemizin ve Kıbrıs Türklerinin haklarını savunurken, içeride böyle bir saldırıya maruz kalmamız gerçekten çok manidardır. Bu durum CHP’nin sadece FETÖ ve bölücü örgüt ile değil, aynı zamanda Kıbrıs Rumları ile de beraber yürüdüğünü gösteriyor. Biz her alanda yerli ve milli çözümler peşinde koşarken, onlar Türkiye’nin düşmanlarıyla aynı dili konuşuyor, aynı saldırıları yapıyorlar.”