Geçinmek her geçen gün daha zor hale gelirken, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin hayat pahalılığı açısından gelişmiş ülkelerden "olumlu" yönde ayrıştığını savundu. Vatandaşlar ise bu sözlerin gerçeği yansıtmadığını söyleyerek, "Olumlu olarak neresi
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15 Mart’ta, kabine toplantısının ardından yaptığı açıklamada, “Gelişmiş ülke vatandaşlarının dahi İkinci Dünya Savaşı'ndan beri görmedikleri, bilmedikleri, alışkın olmadıkları fiyat artışları, enflasyon ve ürün kıtlığıyla karşı karşıya oldukları bir dönemde Türkiye yine olumlu yönde bunlardan ayrışıyor. Sıkıntıların elbette farkındayız ama asıl odaklanmamız, bakmamız, yönelmemiz gereken yerin ülkemizin önünde duran fırsatlar olduğuna yürekten inanıyoruz” ifadelerini kullandı.
Zirve yapan hayat pahalılığıyla mücadele eden ve geçinmek için adeta savaş veren vatandaşlar, Erdoğan’ın bu sözlerine katılamadıklarını belirtiyor. Yaşadıkları zorluklardan örnek veren yurttaşlar, Türkiye’nin ekonomik olarak içinde bulunduğu durumu “sefalet” olarak değerlendiriyor.
İstanbul Beşiktaş’ta vatandaşa mikrofon uzattı, “İktidar sözcüleri hayat pahalılığı açısından Türkiye’nin gelişmiş ülkelerden dahi olumlu ayrıldığını ayrıldığını savunuyor. Sizce de öyle mi?” diye sordu. Verilen yanıtlar şöyle oldu:
“NERESİNİN OLUMLU AYRILDIĞINI SÖYLESİNLER”
Uğur Taşçı: “Olumlu olarak neresi ayrılıyor, onu da söylesinler. Şu an olumlu olarak ben hiçbir şey göremiyorum. Bugün ‘olumlu’ olması için en basitinden ülkedeki akaryakıt zamlarının belli bir seviyede olması lazım veya yüksek bile olsa tutarlı bir seviyede olması lazım. Mesela ben çamaşır işiyle uğraşıyorum, deterjan alıyorum, aldığım kişiye, ‘1 ton deterjan lazım’ diyorum. ‘Ben sana bu deterjanı veririm ama ödemeyi ne zaman yapacaksın?’ diyor. ‘1-2 ay sonra yapacağım’ diyorum, hep öyle yapıyoruz. Satıcı bu sefer diyor ki, ‘O zamanki dolar kuruna bakarız.’ Ticaretle uğraşan bir insan olarak ben olumlu yönünü göremiyorum. (Türkiye’nin ekonomik olarak içinde bulunduğu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?) Sefalet olarak görüyorum ben.”
“ONLAR DÜNYAYI GEZİYOR, BİZ MEMLEKETİMİZE BİLE GİDEMİYORUZ”
Nurcan Karakış: “Hayır değil maalesef. Ekonomik durum çok kötü. (Gelişmiş Avrupa ülkeleri) Onlar daha iyi, biz kötüyüz. Onlar Türkiye’ye gelip gezebiliyorlar ama biz gezemiyoruz. Memleketimize bile gidemiyoruz şu anda. Benzin desen almış başını gidiyor. Ekmek desen öyle. Her şey yani… Türkiye bitti. (Neden bu hale geldik sizce?) İyi yönetemiyorlar herhalde…”
“EKONOMİ MEZUNUYUM, ÖYLE DEĞİL”
Yekta Korkut: “Ben 1992 Ekonomi mezunuyum, öyle değil. Türkiye’nin ekonomik olarak içinde bulunduğu durum karanlık. Söylenecek çok şey var da, fazla konuşmak istemiyorum…”
“GERÇEĞİ YANSITMIYOR”
Oğuzhan Duru: “Tamamen hayal dünyasında yaşıyorlar. Hiç öyle bir şey yok. Hiçbiri gerçeği yansıtmıyor. Çok büyük bir kaos hakim. İmkanı olsa herkes yurtdışına gidecek… Herkes gitmek istiyor. Beyin göçü var. Durumlar çok vahim.”
“BU HALE GELMEMİZİN TEK SEBEBİ İKTİDARIN VURDUMDUYMAZLIĞI”
Zübeyir Aksan: “Hayır öyle değil. İktidar kendine göre bazı şeyler söyleyebilir ama bugün Türkiye’de işsizlik sorunu var, emeklinin asgari ücretin altında aldığı bir ücret var, gelir dağılımının bozuk olduğu bir sistem var, adalet konusunda sıkıntılar var. Bunlar varken diğer ülkelerden olumlu olarak ayrıldığımız nasıl söylenir ya? Sizce doğru bir şey mi? Bence değil. Türkiye’nin bu hale gelmesinin tek sebebi iktidarın vurdumduymazlığıdır.”
“ENFLASYONA BAKTIĞIMIZ ZAMAN HER ŞEY ORTADA”
Songül Eren: “Katılmıyorum kesinlikle. Çünkü enflasyona baktığımız zaman her şey ortada. Bunu konuşmaya bile gerek duymuyorum. Enflasyon olmuş kaç? Dışarıda içtiğim bir içeceğin fiyatı 1 liraysa şu an 4 lira oldu. Sizce bu mantıklı mı? Mantıklı bulmuyorum.”