Erdoğan müjdeyi verdi

Erdoğan tarihi KKTC ziyaretinde müjdeyi açıkladı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan KKTC Meclisi'ne geldi. Erdoğan, burada düzenlenen özel oturumda tarihi açıklamalarda bulundu. Erdoğan, merakla beklenen müjdesini açıklarken, dünyaya da çok net mesajlar gönderdi. Erdoğan, KKTC'nin yalnız olmadığını, kimsenin lütfu ile bir şeyler elde etmediğini, hakkını söke söke aldığını ifade etti.

Başkan Erdoğan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi Özel Oturumu'na katıldı. Erdoğan burada önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, tarihi ziyaretinde merakla beklenen müjdeyi açıkladı. Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ve parlamento binası ile millet bahçesinin yapılacağaını söyledi. Erdoğan, KKTC'nin bir 50 yıl daha bekleyemeyeceğini belirtti, dünyaya net mesajlar gönderdi.

Erdoğan'ın açıklamaları şöyle: “İnşallah bugün ve yarın gerçekleştireceğimiz programlarla Kıbrıs Türk halkının bayram sevincine ortak olacağız hem de Barış Harekatı'nın 47'nci yılını yaşayacağız. Bazı müjdelerimizi kamuoyu ve dünya ile paylaşacağız.

Değerli milletvekilleri, Cumhuriyet Meclisi, Kıbrıs Türkü'nün azmini ve hürriyet tutkusunu ifade eden bir kurumdur. Bu Meclis dayanışma ile Kıbrıs Türk halkına umut aşılamıştır.

Kuruluşundan bugüne Kıbrıs davasını savunan, Kıbrıs Türkü'nün hakkını savunan Meclis üyelerine şükranlarımı sunuyorum. Kıbrıs Türk halkının temsilcisi olarak görev yapmış, aramızda olmayan vekillere Allah'tan rahmet diliyorum. KKTC davası nasıl bugünlere sizlerin omuzlarında gelmiş ise, sizden sonrakilerin de omuzlarında yükselecektir. Kıbrıs davası büyük bir davadır. Vicdanı ile, mücadelesi ile, kahramanlık destanı ile büyük bir milletin davasıdır. Bu davanın sahibi şehitlerimiz, gazilerimiz, ölümü öldüren yiğit mücahitlerdir. Türkiye nasıl dünyanın en büyük şehitliği ise, Kıbrıs her karışında şehitler yatan bir şehitler yurdudur. Bugünlere birilerinin ihsanı ve lütfu ile değil bedel ödeyerek geldik. Çetin mücadelelerin sonunda adeta söke söke aldık.

Kıbrıslı kardeşlerimizi kolay lokma görenler, Mehmetçik ve mücahitler tarafından hezimete uğratıldı. Toplu vuran yüreklerin bomba ile, tank ile sinmeyeceğinin en büyük tanığı Kıbrıs halkıdır. Başarımızın anahtarı dün olduğu gibi, bugün de vahdettir, muhabbettir, saflarımızı daha da sıklaştırmaktır. Fitne mayası çalmalarına müsaade etmeyeceğiz.

KKTC'nin varlığı ve dirliği her türlü siyasi mülahasanın üzerindedir. Cumhuriyet Meclisi'nin bu anlayışla mali yapıyı güçlendirmeye, gerekli reformlarla ilgili adımları süratle atacağına inanıyorum. Atacağınız her adımda yanınızda olacağız. Artık sıkıntı olmayacak, artık çok daha iyi günler var önümüzde derken, ABD'de birileri ile ortak mahfillerle ortalığı karıştırmak isteyenler olduğunu biliyoruz. Yarınki konuşmamda bunlara da değineceğim.

Değerli milletvekilleri, kimin işgalci, kimin işgalci zihniyeti temsil ettiğini iyi biliyoruz. Barış Harekatı Kıbrıslı kardeşlerimizin yalnız olmadığını, tarih sahnesinden silinemeyeceğini göstermiştir. Rum kesiminin kendini adanın tek sahibi görmesi, Kıbrıslı Türkleri azınlık görmesi çözümsüzlüğü getirdi. Tarih ve bu süreçte acı şekilde edindiğimiz tecrübeler, Rum tarafının ortak bir devlet kurma hayalinin olmadığını bizlere açıkça öğretmiştir.

Türk sözünde durur ama Rum sözünde durmaz. O zaman da sözünde durmadılar. Annan bunlarla o zaman uğraşamadı. Yıllardır reddettikleri federasyon yönetimini savunuyor gibi yapıyorlar. Bizim artık bir 50 yıl daha kaybetmemiz söz konusu değildir. Adil bir çözüm adanın gerçeklerini göz önüne alarak olabilir. Adada iki ayrı devlet ve halk vardır. Uluslararası toplum da bunu er ya da geç kabul edecektir.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ın Cenevre'de sunduğu öneriye desteğimiz tamdır. Bundan taviz vermeyiz, veremeyiz. Kıbrıs Türkü'ne kurulan tuzakları bozacağız, aydınlık geleceğimizi hep birlikte inşa edeceğiz. Hidrokarbon faaliyetlerinin hakça paylaşılması konusunda KKTC'nin tüm önerileri ellerinin tersi ile itiyorlar. Bölgesel bir konferans düzenlenmesini önerdik. Hala bir cevap alamadık. Bu bile kimin diyalogdan yana olduğunu göstermektedir. Bunu bu kürsüden bir kere daha dünyaya ilan etmek istiyorum. Kimsenin toprağında gözümüz yoktur. Sorunları hakla, hakkaniyet ile çözüme karıştırmak hedefimizdir.

Sizlerin de desteği ile tam bir dayanışma ile eş güdüm halinde kararlı duruşumuzu sürdürmeye devam edeceğiz. Müjdemi açıklamak istiyorum. KKTC'nin cumhurbaşkanlığının ne doğru dürüst cumhurbaşkanlığı binası var, ne de parlamento binası var. Bunu KKTC'ye yakıştırmıyoruz. Cumhurbaşkanlığı binası bir gecekondu bunu da yakıştırmıyoruz. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ile ilgili çalışmanın projesi bitti, inşasına başlıyoruz. 500 dönüm arazi içinde külliyeleri yapacağız. İstiyoruz ki millet bahçesini de orada gerçekleştirelim. Artık bir an önce buralardan kurtulalım. Dünyaya bu noktada kendisini görkemli bir şekilde gösterdiği bir külliyeye kavuşalım. Buraların da müze haline getirilerek gelecek nesillere bırakılmasını uygun görüyorum”