Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Suriye'ye yönelik operasyon mesajının ardından CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu harekete geçti. Kılıçdaroğlu, eli kanlı diktatör Esed rejimiyle bir görüşme yapacağını duyurdu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Suriye'ye yönelik operasyon sinyali vermesinden sonra konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Türkiye konferansı düzenleyeceğiz. Esad'ın izlediği politikayı savunan veya yeren her kesimi çağıracağız" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, parti olarak bir Türkiye konferansı düzenleyeceklerini ve Suriye'deki tüm tarafları davet edeceklerini duyurdu. Kılıçdaroğlu, devamında "Esad'ın izlediği politikayı savunan veya yeren her kesimi davet edeceğiz. Terör örgütleri ile ilişkili olanlar hariç tabii" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya'nın sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin dış politikası hakkında açıklamalarda bulundu.
"Madem onlar yapmadı, şimdi biz CHP olarak Türkiye konferansı yapacağız. Suriye gerçeğini sonbaharda masaya yatıracağız. Uluslararası tüm önemli aktörleri de davet edeceğiz" diyen Kılıçdaroğlu, devamında yöneltilen "Esed hükümetinden de çağıracak mısınız?" sorusuna "Tabii. Suriye'deki bütün aktörleri ve karşı tarafı da davet edeceğiz. Esed'in izlediği politikayı savunan veya yeren her kesimi davet edeceğiz. Türkiye gerçekleri bütün boyutları ile görmek zorundadır. Terör örgütleri ile ilişkili olanlar hariç tabii" yanıtını verdi.
Kılıçdaroğlu "YPG/PYD'den olmayacak mı?" sorusuna "Onlar hariç, onların dışında. Suriye'nin Dışişleri Bakanlığından bir yetkili olabilir, gelebilir. Suriye, Esed politikasını aktarabilir. Ama bunun karşıtı da olacak aynı masada. Onu hedefliyoruz. Cenevre benzeri bir toplantı; göçmen dernekleri de var, onların da katılımını sağlayacağız. Suriye tablosunu bütün taraflarla masaya yatırma gibi bir amacımız var." diye yanıt verdi.
"Suriye'nin kuzeyi sorununa da çözüm olur mu?" sorusuna ise Kılıçdaroğlu'nun cevabı şöyle oldu:
"Esed ile doğrudan doğruya görüştükten sonra Suriye'nin kuzeyinde yaşanan pek çok sorun daha rahat aşılabilir. Türkiye'deki göçmenleri oluşturulacak bölgeye yerleştirilmeleri, oluşturulacak okul, donatıların yapımı; bütün bunları gerekirse Türkiye, AB desteğini de alarak yapmalı. Çünkü ben AB yetkililerine de Suriye ile ilgili bu tip konularda destek vermesi gerektiğini söylemiştim, onlar da evet haklısınız demişlerdi. Dolayısıyla inadından vazgeçmesi lazım; söz konusu olan Erdoğan'ın çıkarı değil, Türkiye'nin çıkarıdır. Dış politikada kan davası olmaz. Tam tersine bir ülkenin çıkarlarının önceliği vardır. İnsanların çıkarlarının önceliği yoktur."