Kanser, tüm dünyada ölüme sebep olan etkenler arasında ikinci sıradaki yerini koruyor. Ancak son yıllarda yaşanan onkoloji alanındaki gelişmeler, cerrahi yöntemlerin başarısı, kemoterapinin faydasının artması ve bireyselleştirilmiş tedaviler sayesind
Türkiye’de kanser istatistikleri başlıca Sağlık Bakanlığına bağlı Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri (KETEM) tarafından takip ediliyor ve periyodik olarak yayınlanıyor. Bunun dışında Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı (IARC), Globocan gibi uluslararası otoriterler tarafından da tüm dünya genelinde ve Türkiye’ye özel kanser verileri yayınlanıyor. Tarama ve Eğitim Merkezleri (KETEM) tarafından en son 2017 yılında paylaşılan istatistiklere göre erkeklerde en çok tanı konulan kanserler arasında ilk sırada yüzde 56,7 ile akciğer kanseri gelirken bunu yüzde 35,7 ile prostat kanseri ve yüzde 25,1 ile bağırsak kanseri takip ediyor. Kadınlarda ise yüzde 44,7 ile meme kanseri ilk sırada yer alırken, yüzde 22,6 oranında tiroid kanseri ve yüzde 14,7 oranında kolon kanseri görülüyor.
EN TEHLİKELİ KARSİNOJEN MADDE: SİGARA
Kanserin tanım olarak vücudun kendi hücrelerinin kontrolsüz olarak çoğalması olduğunu ifade eden Bayındır Söğütözü Hastanesi Tıbbi Onkoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Ece Esin, “Kontrolsüz olarak çoğalan bu anarşik hücreler zamanla vücudun kendi onarım ve bağışıklık mekanizmalarından da kaçarak etraftaki sağlıklı dokulara da zarar vermeye başlıyor ve insan vücudunu harap ediyor. İnsan vücudunun mükemmel işleyebilmesi için kurulu düzen bazen dış etmenler nedeniyle sekteye uğruyor. Kanser gelişimi söz konusu olduğunda bu dış etmenlere karsinojen deniliyor. Ağız yoluyla alınan, nefes yoluyla alınan birçok madde karsinojen olabiliyor. Dünya üzerinde halen satışı yasal olan, insan eliyle üretilen ve dağıtılan bilenen en tehlikeli karsinojenin sigara olduğu biliniyor. Sigara vücuda girdiği noktadan çıktığı noktaya kadar her noktada kanser yapabiliyor. Diğer bir karsinojen durum ise aşırı kiloluluk yani obezite olarak biliniyor. Kişinin enerji üretimi ve sağlığı için gerekenden fazla aldığı her protein, her şeker ve her yağ gereksiz yük oluşturup vücutta birbirlerine dönüşerek aşırı kiloluluğa yol açabiliyor. Hareketsiz bir yaşam da bu duruma katkıda bulunuyor” ifadelerinde bulundu.
KANSERE YAKALANMAMAK İÇİN BAZI ETKENLERDEN UZAK DURMAK GEREKİYOR
Kanser görülme hızının düşebilmesi için ilk olarak kansere sebep veren etkenlerden uzak durmak gerektiğini belirten Doç. Dr. Ece Esin, “Sigaraya başlamamak ya da içiliyorsa bırakmak, sağlıklı beslenmek, ideal kiloda olmak gibi korunma amaçlı yapılması gereken önlemleri almak, erken tarama programlarından vakitlice ve gereğince faydalanmak kanser görülme hızının düşmesinde büyük rol oynuyor. Amerika Kanser Cemiyetinin her yıl yayınladığı istatistiklere göre, tütün kullanımının azalması ile akciğer kanseri ve buna bağlı ölümlerde de azalmanın yaşandığını ortaya koyuyor. HPV aşısının yaygın uygulanması sayesinde ise kadınlarda serviks kanseri sıklığının azaldığı biliniyor” dedi.
KANSER OLUŞUM SÜRECİ UZUN SÜRE GEREKTİRİYOR
Kanser oluşum sürecinin vücutta günler, haftalar, aylar ve bazen yıllar alan uzun bir zaman aralığında gerçekleştiğini dile getiren Doç. Dr. Ece Esin, “Her tümör tipinde farklı olmakla birlikte çoğunlukla kanser oluşumu uzun zamana yayılıyor. Dolayısıyla vücutta hasar yaratacak aşamaya gelene kadar kanser hücreleri vücutta bazen bir belirti oluşturmadan var olabiliyor. Tümörü erken safhada tespit etmek, henüz kontrolden tam çıkmamışken yakalamak ve yok etmek kanseri tam yenebilmek için büyük önem taşıyor. Henüz bir şikayete yol açmamış bir kanseri fark etmenin en iyi yolu tarama testleri olarak biliniyor. Özellikle yavaş gelişen kanser tiplerini tarama yöntemleri ile saptamak mümkün oluyor. Meme kanseri, kolon kanseri, rahim ağzı kanseri, prostat kanseri, cilt kanseri, bazı akciğer kanserleri erken teşhisi mümkün olabilen kanser tipleri arasında yer alıyor. Bu kanser tipleri için geliştirilen, tüm risk grubu topluma uygulanabilen tarama yöntemleri bulunuyor ve halen de geliştirilmeye devam ediliyor. Kansere karşı savaşta tam başarı, gerçek başarı kansere sebep olan etkenlerden uzak durmak, mümkün olan tüm erken teşhis yöntemlerini zamanında ve gerekli şekilde kullanarak kanseri erken yakalamaktan geçiyor. Bu nedenle kanserin farkında olmalı, böylece kanserden uzak olmalıyız” diyerek sözlerini noktaladı.