Eski HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ tutuklu olarak yargılandığı davanın 7. duruşmasında hakim karşısına çıktı.
HDP önceki dönem Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ 'ın tutuklu yargılandığı davanın 7'nci duruşması Ankara 16'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülüyor.
Mezopotamya Ajansı'nın haberine göre, Sincan Cezaevi Kampüsü'nde yapılan duruşmayı HDP Milletvekilleri ile Avrupa Parlamentosu'ndan bir heyet izlerken, duruşma salonuna 40 kişilik izleyici kotası getirildi. Ayrıca, sarı basın kartı olmayan gazeteciler duruşma salonuna alınmadığı belirtildi.
Yüksekdağ, fezlekeler hakkında konuşacağını belirterek, öncelikle siyasi sürece dair değerlendirmelerde bulunduğu ifade edildi.
'ADALET TALEP ETMİYORUM, EN AZINDAN GERÇEĞE BİRAZ SAYGI DUYULABİLİR'
DTK (Demokratik toplum kongresi) faaliyetlerinin suç unsuru yapıldığı birinci fezlekesine dair savunma yapan HDP önceki dönem Yüksekdağ, " Adalet talep etmiyorum, en azından gerçeğe biraz saygı duyulabilir. DTK benim yöneticisi olmaktan onur duyacağım bir şeydir ama bir hukuk insanı iddianamede yalan uyduramaz"dedi.
Yüksekdağ, "Bizler siyasi saiklerle yargılanan ve yargı tehdidi ile karşı karşıya olan insanlar olarak her duruşmada siyasi tutumlarla karşı karşıya kalıyoruz. Bir ülkede doğrular öldürülüyorsa, birileri de bu doğrulara her şeye rağmen sahip çıkmaya devam edecektir. DTK, Kürt sorununa dair çözümde her zaman ilk muhatap olmuştur. DTK daimi meclisi, geçici birleşenleri, özerk komisyonları ile çalışan bir yapıdan fezlekeler ile terör örgütü uzantısı ilan etmek mantıksızdır" ifadelerini kullandı.
'DTK, ÇÖZÜM SÜRECİNDEN SONRA TERÖR ÖRGÜTÜ İLAN EDİLDİ'
DTK'nın kuruluşunda AK Partili vekilllerin de bulunmasına karşın çözüm sürecinden sonra terör örgütü ilan edildiğini belirten Yüksekdağ, "DTK, bu ülkede her eve cenaze gitmesin, alanlarda savaş naraları değil barış talepleri yankılansın diye çalışmıştır. Çalışmalarında yer aldığım için de onur duyuruyorum" dedi.
'YENİ ANAYASA GÖRÜŞMELRİNDE DTK ÖNEMLİ ROL OYNADI'
Yüksekdağ, DTK kuruluş sürecinde bazı AK Partili milletvekillerin de delege olarak yer aldığına dikkat çekerek, "Kötü yaptılar demiyorum, iyi yaptılar. Yeni anayasa görüşmelerinde DTK önemli rol oynadı. Bunlar olması gerekenlerdir. DTK, bu ülkede her eve cenaze gitmesin, alanlarda savaş naraları değil barış talepleri yankılansın diye çalışmıştır, her çalışmasına saygı duyarak katılmışımdır. Çalışmalarında yer aldığım için de onur duyuruyorum. DTK ile ilişkili soruşturma yürütmek istiyorsanız bu mahkeme salonları yetmez. Yüzbinlerce insanı yargılayacak bir mahkeme salonu var mı" diye sordu.
'KARARLAR KİŞİYE GÖRE UYGULANIYOR'
CHP milletvekili Enis Berberoğlu'nun tahliye edilirken HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven'in hala tutuklu olmasını HDP milletvekili olmasıyla açıklayan Yüksekdağ, "Kararlar, yasalar kişiye göre uygulanıyor.
'SİYASİ İKTİDAR, KENDİ SORUMLULUĞUNU HDP'NİN ÜZERİNE ATMIŞTIR'
Verilen aranın ardından konuşmasına devam eden Yüksekdağ, 6-8 Ekim Kobane süreci olarak bilinen olaylar hakkında düzenlenen fezlekeyi değerlendirirken, "Siyasi iktidar, kendi sorumluluğunu partimizin, Selahattin Demirtaş'ın ve bizim üzerime atmıştır. Siyasi iktidar sorumluluğu muhalefete atamaz. 6-8 Ekim sürecinin gelişini siyasi iktidar görememiş, görmemezlikten gelmiştir. Yanı başında süren savaşa karşı kışkırtıcı bir tavır almıştır" dedi.
'İKTİDAR, PYD'YE ÖSO İLE BİRLİKTE HAREKET EDİN TEKLİFİNDE BULUNDU'
6-8 Ekim olayları sürecinde sorumluluğun iktidarda olduğunu vurgulayan Yüksekdağ, "İktidar 6-8 Ekim olaylarının geldiğini öngöremedi. Biz de göremedik doğrudur ama iktidarın bunu görmemesi suçtur. Bunu görememiş değil görmezden gelmiştir. İktidar, PYD'ye Özgür Suriye Ordusu ile birlikte hareket edin diye teklifte bulundu. Kobane süreci ile çözüm süreci bitmiş, IŞİD ile ittifak halinde Şam rejimi düşürülmek adına yapılan bir plandır bu süreç. Bunu net söylüyorum; çünkü dönemin Başbakanı Davutoğlu bunu bizzat söylemiştir bize."
YÜKSEKDAĞIN 30 YILDAN 83 YILA KADAR HAPSİ İSTENİYOR
Figen Yüksekdağ, "Örgüt yöneticiliği", "Örgüt propagandası yapmak", "Toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet", "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik" ve "Suç işlemeye tahrik" iddialarıyla tutuklu yargılanıyor. Dosya kapsamında Yüksekdağ hakkında 30 yıldan 83 yıla kadar hapis cezası istenirken, 92 sayfalık iddianamede, Yüksekdağ'ın Demokratik Toplum Kongresi (DTK) içerisindeki faaliyetleri ve diğer eylemleri nedeniyle "örgüt yöneticisi" sıfatıyla cezalandırılması da talep ediliyor.