GÜNCEL

"Evlatlarının sadece bir gece eve gelmediğini düşünsünler ve bir de bizi düşünsünler"

Cumartesi Annelerinden Hanife Yıldız: Olay 1995 yılının ikinci ayının 23ünde oldu. 5 yıl süren dava sonucu savcılar bizi hiç önemsemediler. Dava sonucunda polislere 3 ay ceza verildi, sonra da ceza paraya çevrildi. 20 yaşında bir insanın

23 Kasım 2012 Saat: 22:23
"Evlatlarının sadece bir gece eve gelmediğini düşünsünler ve bir de bizi düşünsünler"
"Evlatlarının sadece bir gece eve gelmediğini düşünsünler ve bir de bizi düşünsünler"
27 Mayıs 1995'ten bu yana gözaltında kaybedilen yakınlarını bulmak için Galatasaray Lisesi önünde oturma eylemi yapan ve bu hafta 400. kez buluşacak olan Cumartesi Anneleri'nden Hanife Yıldız, Murat Sabuncu ve Doğan Akın'ın sunduğu "Gündem ve Ekonomi" programına konuk oldu.


Hanife Yıldız, oğlu Murat Yıldız'ın "kaybolma" sürecini ve başından geçen olayları şöyle anlattı:

-Oğlum Murat Yıldız'ın suçu İzmir Bornova Parkı'nda eline geçirdiği silahla havaya ateş etmekti. Oğlum İzmir'e geldiğinde ben İstanbul'daydım. O silahın oğlumun eline geçtiğini bilmiyordum.

-Olaydan sonra beni karakola getirdiler. Oğlumun yerini sordular. 6 saat karakolda tutuldum. Zaman geçtikten sonra beni tekrar gözaltına alıp sorguya çektiler.

-Oğlumu arayıp konuştum, sitem ettim. Oğlum, "Anne bir avukatla git konuş" dedi. Bulduğum avukat görüşmek için karakola gitti. Bana, "3-4 ay ceza alır, ceza da sonra paraya çevrilir" dedi. Öyle deyince oğlumla birlikte karakola gittik. Karakolda silahı sordular, oğlum da silahı bir arabanın altına attığını söyledi.


-Daha sonra oğlumu polis arabasında gözleri kan çanağına dönmüş bir şekilde gördüm. 

-Polisin dediğine göre oğlum Kartal'da ellerinden kaçmış. Sevindim. Oğlumun kaçıp bir tanıdığa gittiğini düşündüm. Sonra da feribottan atlayıp kaybolduğunu söylediler. Biz sürekli sahil güvenliğe, oraya buraya haber bıraktık.

-Olay 1995 yılının ikinci ayının 23'ünde oldu. 5 yıl süren dava sonucu savcılar bizi hiç önemsemediler. Dava sonucunda polislere 3 ay ceza verildi, sonra da ceza paraya çevrildi. 20 yaşında bir insanın fiyatı kızarmış bir tavuk kadardı. 17 yıldır bir şey çıkmadı.

-Bunlar kaybolan değil, devlet tarafından kaybedilen insanlar. Oğlumun bir siyasi suçu da yoktu. Suçunun ne olduğunu o da söyleyemedi ben de öğrenemedim.

-BM, zorla kaybedilen insanlar için bir yasa çıkarttı. 87 ülke imzaladı, bizim ülkemiz imzalamadı. Başbakan, "Bunlar benim zamanımda olmadı, benden isteyemezsiniz" dedi. Sorumluluklar üstlenilmeli ve bu kapının kilidi artık açılmalı.

-Biz onların bize evlatlarımızı canlı veremeyeceklerini biliyoruz. Adalet istiyoruz.

-İnsanlar sadece seyirci oluyor. Biz bu acının tarifini artık yapamıyoruz. Ne istediğimiz ve ne yapacağımız belli. İnsanlar ellerini vicdanlarına koysunlar. Bir gece evlatlarının eve gelmediğini düşünsünler ve bir de bizi düşünsünler. Yavrularımızı kaybettikleri gibi bizi de yok sayıyorlar.

YORUMLAR Üye Girişi

Bu Habere Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Bidünya Haber | Dünya ve Türkiye Gündemine uzak kalmayın. Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız
Yukarı ↑