Gazeteci Fatih Altaylı, Kuzey Marmara Otoyolu'nu 'beşli çete' içindeki firmaların yaptığını belirterek usulsüzlüğü açıkladı.
Gazeteci Fatih Altaylı, Kuzey Marmara Otoyolu'nu "beşli çete" olarak anılan şirketlerin yaptığını belirterek, ihaleden sonra projenin ve işletme süresinin değiştirildiğini vurguladı. Altaylı "İhale 2016 yılında yapıldığı için, sürenin de önümüzdeki yıl bitmesi gerekiyor. Tabii ki, bitmeyecek" dedi.
Altaylı, "Kuzey Marmara rezaletinden bahsedelim mi!" başlıklı yazısının ilgili bölümünde şunları yazdı:
Son günlerde Youtube’daki röportajlarım için karayolu ile seyahat etmek zorunda kaldım. Ve iktidarımızın KOİ dediği soygun düzeni ile özel sektöre yaptırdığı yolları bol bol kullandım.
Celal Şengör’le Teke Tek Bilim sohbeti için Çanakkale’ye, Meral Akşener’le röportaj için Ankara’ya gittim.
Celal Şengör’e giderken Kuzey Marmara Otoyolu’nun batı kesimini ve Çanakkale Köprüsü ve bağlantı yollarını, Ankara’ya giderken de Kuzey Marmara Otoyolu’nun doğu kesimini kullandım.
Çok açık söyleyeyim, Kuzey Marmara Otoyolu, yeni bir otoyol olmasına rağmen oldukça kötü ve gördüğüm en kalitesiz otoyol. Yoğun bir kullanımı olmamasına rağmen çok yıpranmış ve sıklıkla bakım onarım gerekçesi ile şerit azaltması yapılıyor.
KOİ işlerinde artık ipin ucunu kaçırdığım için gelir gelmez bu yolu kim yapmış, kim işletiyor diye bir bakayım dedim.
İyi ki bakmışım. Ben bu yolun Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün mütemmim cüzü olduğunu ve İC tarafından yapıldığını zannediyordum.
Değilmiş.
“Beşli Çete” diye anılan müteahhit grubu tarafından yapılmış ve işletiliyormuş.
Hikayesi ise oldukça ilginç.
Yol iki ayrı parça halinde ihaleye çıkarılmış. Parçalardan birini “Beşli Çete”nin bir kısmı, diğerini ise “Beşli”nin diğer kısmı almış. “Her şey Beşli Çete’ye veriliyor” algısı yaratmamak için muhtemelen.
Sonra ne olmuş?
Anadolu tarafındaki yolun yapım ve işletmesini alan Limak-Cengiz ortaklığı, Avrupa yakasındaki yolun yapım ve işletmesini alan Kolin-Kalyon ortaklığı ile birleşip bir kez daha “Voltran’ı” oluşturmuşlar.
Yapım dahil işletme süresi ise 7 yıl 9 ay. Yapımın 3 yıl süreceği hesaplanınca, işletme süresi olarak da 4 yıl kalmış.
Ancak asıl mesele sonrasında.
İhaleden sonra proje baştan aşağı değişmiş.
Güzergah farklılaşmış, yola kimilerine göre gereksiz pahalı tüneller eklenmiş, neredeyse tüm proje yeniden oluşturulmuş.
Ve tüm bu yenilikler sonucunda kimsenin haberi olmadan, sessiz sedasız işletme süreleri değişmiş.
İhale 2016 yılında yapıldığı için, sürenin de önümüzdeki yıl bitmesi gerekiyor. Tabii ki, bitmeyecek.
Ne zaman biteceğini ise Allah bilir.
Tüm bu sürecin İhale Kanunu’na aykırı olduğunu söylememe ise zannederim gerek yok.
Ama itiraz eden de yok.
Müteahhitler korkudan zaten edemez de, ortada “Bu nasıl rezalet” diyecek bir muhalefet de yok.
Ne olsa muhalefet içinde de “Beşli Çete”den beslenen çok…