Doğu Akdeniz’deki enerji kaynaklarına yönelik arama ve sondaj faaliyetleri, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY) engelleme çabalarına karşın devam eden Türkiye, Kıbrıs açıklarında çifte gemiyle bayrak göstermeye hazırlanıyor. Bu kapsamda Türkiye’nin
Türkiye, Doğu Akdeniz’deki arama faaliyetlerine GKRY ile ABD ve AB’nin tepkilerine rağmen devam ediyor. GKRY’nin Doğu Akdeniz’de bazı uluslararası petrol şirketleri ile yaptığı doğalgaz gelir paylaşımı anlaşmasına da Türkiye cevap verecek. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, GKRY’nin doğalgaz gelir paylaşımı anlaşmasına tepki göstererek şöyle demişti:
“Yavuz ve Fatih sondaj gemilerimiz de KKTC’nin Türkiye Petrollerine 2011 yılında verdiği ruhsat sahalarında sondaj çalışmalarına da yakın zamanda başlayacaktır. Bu vesileyle Doğu Akdeniz’de güvenlik ve istikrarı sorumsuzca riske atmaktan çekinmeyen, Kıbrıs Adası’nın ortak sahibi olan Kıbrıs Türklerinin doğal kaynaklar üzerindeki asli haklarını hiçe sayan, işbirliği tekliflerini reddeden ve tüm uyarılarımıza rağmen tek taraflı faaliyetlerinden vazgeçmeyen tarafın Güney Kıbrıs Rum Yönetimi olduğunu bir kez daha uluslararası topluma hatırlatmak isteriz.”
Finike 1’e sondaj
Tartışmalar devam ederken Fatih gemisi, Kıbrıs adasının yaklaşık 80 kilometre batısındaki Finike 1 sahasında geçtiğimiz ay sondaja başladı. 2 bin 338 metre deniz derinliğinde gerçekleşen sondaj faaliyetinin, 100 günün üzerinde sürmesi planlanıyor.
Yavuz yola çıkıyor
Bölgedeki arama ve sondaj haklarından geri adım atmayan Türkiye, önümüzdeki günlerde bir diğer gemisini Fatih’in yanına gönderecek. Bu kapsamda, Türkiye’nin ikinci derin deniz sondaj gemisi Yavuz’un teknolojik geliştirme ve iyileştirme çalışmaları önemli ölçüde tamamlandı. Bu geminin de Haziran ayı içinde yola çıkarak Kıbrıs açıklarında sondaj faaliyetlerine katılacak. Böylece Türkiye, GKRY’nin tek uluslararası girişimlerine iki ayrı gemiyle yaptığı sondajla yanıt verecek. Türkiye aynı zamanda 2011’de Türkiye Petrolleri Anonim Şirketi (TPAO) için KKTC’nin ruhsatlandırdığı sahalarda Barbaros Hayreddin sismik araştırma gemisi ile de Kıbrıs’ın güneyinde araştırmalarını yürütüyor. Türkiye’nin bir diğer faaliyet alanı da sığ deniz sondajı. Bu kapsamda, Kuzupınarı-1 kuyusundaki sondaja yaklaşık 3 bin 500 metre derinlikte devam ediliyor.
Rum yönetiminin tutuklama kararına sert tepki
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY), Doğu Akdeniz’de sondaj çalışmaları yapan Fatih gemisinin personeli ve TPAO ile iş birliği yapan şirketlerin yetkililerinin de aralarında bulunduğu 25 kişi için uluslararası tutuklama emri çıkardı. GKRY’nin kararının, özellikle gemide görev yapan yabancı personel için etkili olabileceği, yabancı personelin limanlara giriş çıkışında sıkıntı yaşanabileceği ifade edildi. GKRY’nin kararına Türkiye’den sert tepkiler geldi.
‘Hiçbir hükmü yoktur’
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy: Kıbrıs Türklerini yok sayarak ve haklarını gasp ederek hareket eden GKRY’nin bu haddini aşan kararı şayet doğru ise bizim açımızdan hiçbir hükmü ve geçerliliği olmayacaktır. Bu cürette bulunduğu takdirde, gereken cevabı vereceğimizden de kimsenin şüphesi bulunmamalıdır. GKRY’nin sözde ulusal bir tasarrufla, bu şekilde bir karar alması uluslararası hukukla da bağdaşmamaktadır. Bu nedenle biz de ilgili kurumlarımızla birlikte gerekli karşı hukuki süreçleri başlatacağız.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez: Doğu Akdeniz’de faaliyetlerimiz hiçbir aksamaya mahal vermeden devam etmektedir. Türkiye hiçbir tehdide boyun eğmemiştir ve bundan sonra da eğmeyecektir.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: Güney Kıbrıs Rum Yönetimi provokasyondan uzak durmalıdır. GKRY’nin Kıbrıs Türklerinin haklarını gasbetmesine müsaade etmeyeceğiz.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli: Hukuksuzdur, kepazeliktir. Ülkemiz bu barbarca ve barış karşıtı hamleleri göğüsleyecek güç ve yeterliliktedir. Kıbrıs Türklüğü yalnız değildir, Doğu Akdeniz asla peşkeş çekilmeyecektir.
KKTC Başbakanı Ersin Tatar: Rumlar çok yanlış yaptı, bu barışa hizmet etmeyen bir adımdır.