Beni zaten istemiyorlardı. Ben de mi telefon kayıtlarını göstereyim! Bu bana yakışmaz. Zarar vermemek için sustum ama daha fazla yaralandım.
Sayın Ünal Aysal ile iletişim sorunu yaşadık. Ben 40 yıldır Galatasaray’da böyle bir anlayış görmedim. Aylar öncesinden yabancı hoca aradılar... Bir futbolcu ile prim pazarlığı yaptılar. Terazi olsa bir çoğundan daha fazla Galatasaraylı çıkarım! Hayat, bir gün dönebilirim. Kutlamalara gidebilirim... Galatasaray’dan olaylı bir şekilde ayrılan teknik direktör Fatih Terim sessizliğini sonunda bozdu. Tarabya Oteli’nde bir basın toplantısı düzenleyen deneyimli hoca, “Aslında konuşmayacaktım. Galatasaray Divan Kurulu’nda açıklama yapacaktım. Ancak Sayın Ünal Aysal’ın son söylemleri, beni bu toplantıyı yapmama neden oldu” dedi. Aysal ile iletişim problemi yaşadıklarını doğrulayan Terim, şunları söyledi: “Televizyon kanalımızda hayal mahsulü bir anlaşmanın haberlerini veren, evime bildirimde bulunmak için noter gönderen bir anlayış, benim 40 yıldır Galatasaray’da gördüğüm bir uygulama değildir. Galatasaray bu değildir. Dilerim kimse bir daha bunu yaşamaz. Bunu yaşatmak Galatasaray’a yakışmaz.” HAKKIMI HELAL ETMiYORUM Terim sözlerini şöyle sürdürdü: “Eleman meselesi, yönetim değişikliği, Abdurrahim Albayrak ve Ali Dürüst’ün ayrılıkları, aylar öncesinden başlayan yeni hoca isimleri, bırakın kutlamayı yaşananlardan sonra geçmiş olsun denilecek bir yerde sadece futbolcuların kutlanması, emeği geçen hiçbir insanın kutlanmaması, daha neler neler... Bunların yaşayan biri benim yerimde olsa istifa ederdi. 4. yıldızı takmadan gitmem dedikçe her şeyin şiddeti arttı. Antalyaspor maçından sonra ‘Net bir şekilde göndermek isteseler de direneceğimden şüphe duyulmasın’ diye konuşmuştum. Galatasaray Kulübü’nde bana yaşatılanlardan dolayı bazılarına hakkımı helal etmiyorum. Suçlu suçsuz, haklı haksız aramak anlamsız. Eğer Galatasaraylılar içine sindiriyor, affediyorsa ben de affediyorum.” izinsiz adım bile atmadım Deneyimli hoca, Milli Takım’ın başına geçme sürecini şu sözlerle dile getirdi: “Hassas davrandığım bir süreç oldu. Ben Sayın Demirören’e ‘Sayın Aysal’dan izin almadan gelmem’ dedim. Demirören de Ünal Aysal’dan izin aldı. Ben bundan sonra gittim. Tam teklif geldiği sırada, ‘Sayın başkanım, Sayın Aysal’dan teklif için izin alın’ dedim. O da Sayın Aysal’ı aradı ve bana ‘Sayın Aysal görüşmemize izin verdi’ dedi. Bu ikinci telefon görüşmesi. Ben ‘Getirdiğiniz teklifi Aysal ile paylaşacağım’ dedim ve çıktım. Ücret kabul etmediğimi, bu paranın hayır kurumuna verilmesini talep ettim. Benim yanımdan telefon açarak kendisiyle görüştü. Bu da üçüncü telefon görüşmesiydi. Bunların hepsini Aysal’ın oluruyla yaptık. Yıldırım Demirören ‘Hocamıza izin veriyor musunuz’ diye sorduğunda, Sayın Aysal ‘Ne demek, isterseniz ocak ayında verelim ama 2-3 hafta önceden haber verin’ karşılığını verdi. Ne kadar istekli ve emin... Ben etik değerlere ve usule aykırı hiçbir şey yapmadım. Geçelim imza törenine. Teklifin geldiği ilk andan itibaren izinsiz, onaysız bir adım atmamıştım. İşin özü rahatsız etmedi de süsü mü rahatsız etti? Süstü o imza. Koskoca Galatasaray Kulübü, kendi hocasına güvenmek yerine o kağıdın peşine düştü.” İNTERNETTEN ÖĞRENDİM “Galatasaray’ın benimle sözleşme uzatacağını resmi siteden öğreniyorum. Haberim yok, kimse de bir şey söylemiyor. Benim durumumda olsanız ne hissedersiniz” Teknik direktör Fatih Terim: “A Milli Takım’la süs imzasını attık, olaylar birdenbire değişti. Galatasaray’ın benimle sözleşme uzatacağını resmi siteden öğreniyorum. Benim durumumda olsanız ne hissedersiniz? Karşılıklı verilmiş sözler vardı. Kapalı kapılar ardından söylenen laflara, SMS’lere, basına sızdırılanlara bile göz yummuşsunuz. Rahmetli Ali Sami Yen ve Metin Oktay bunları yaşasaydı isyan ederdi. Üçüncü dönemimin başında öğlen üç senelik imza attık. 24 saat geçmeden birer seneliğe düşürdüler. Evime bir yönetici yollayarak her sene başarılı olmak kaydıyla 1’er seneliğe çevirtmek istedi. İlk günden haysiyeti kırılan biri varsa, bu da benim. Beni zaten istemiyorlardı, sadece uygun bir kılıf arıyorlardı. Kimse benimle çalışmak zorunda değil. Benim Milli Takım’a gitmem Galatasaray’a kaşı yapılmış bir komplo ise bu komplonun ekmeğine yağ sürenler ne yazık ki çok uzakta değil” Travma geçirmiş olamaz mıyım? “Ben namağlup bir takım bıraktım. Derbiyi kazanmış 80 bin kişinin önünde bir takım bıraktım. Beni sonuçlar üzerinden mi yargılayacaksınız? Ben başarısızlıklardan sonra değil, çok büyük başarılardan sonra telefonumu kapattım. İçinizde bazı müdür seviyesinde olanlar ‘hoca bugün de kapatılır mı’ diye serzenişte bulundu. Real Madrid sonrası çok üzgün olamaz mıyım? Travma geçirmiş olamaz mıyım? Başkanın telefonlarına çıktı, çıkmadı. Bunlar son derece yakışıksız olaylar. Galatasaray’ın menfaatlerini pek çok profesyonelden daha çok önemsedim.” Kurumsallık bu mudur? “Beşiktaş maçından önce oyuncularla prim pazarlığı yapılıyor ve benim haberim yok. Prim meselesini derbiden sonraki sabah öğreniyorum. Kurumsallık bu mudur? Beşiktaş maçı sonrası yayınlanan tebrik mesajının benzeri kulüp tarihinde yok. Bütün emeği geçenler, ekibi, oyuncuları, herkesi kutlayan bir kalıp mesaj vardır. Bugüne kadar böylesini görmedim.” Terim ile soru cevap? *Galatasaray’a bir daha döner misiniz? * Hayat, neden olmasın. *5 ay önce güvenmiyorum dediğiniz TFF ile nedenler çalışmaya karar verdiniz? Burada Milli Takım için elini taşın altına sokmaktan bahsediyoruz. Türk futbolu ve ülke başarısı için herkes bir araya gelebilir ve gelmelidir de. *Milli Takım’dan teklif gelmese yine ayrılır mıydınız? Bence evet. Hele hele yaşananları gördükçe daha çok inanıyorum. *Sneijder’i istemediğiniz doğru mu? Benim bu zamana kadar hangi futbolcu ile sorunum oldu. Sneijder’in özelinde değil konumuz. Biz verirken 5 kişilik liste veriyoruz. Zaman zaman listede olmayan biri alınır. Futbolcuların şikayetleri konusunda duyumlarım oldu. Ama inanmak istemiyorum onlar benim evlatlarım. *Galatasaray bu yıl 4. yıldızı takarsa, kutlamaya da sizi çağırırsa gider misiniz? Giderim. Her zaman söylediğim gibi asılolan Galatasaray’dır. *Sizce yöneticiler tesiste olmaya neden bu kadar hevesli? Ben de bilmiyorum, bilen biri varsa bana anlatsın. *Fenerbahçe-Galatasaray derbisine gidecek misiniz? İhtiyaç duyarsam giderim. *Galatasaray’dan başarısız olduğunuz için mi gönderildiniz? El insaf yani. *Milli Takım teklifini TFF’den daha yüksek bir merciden mi aldınız? Yani Milli Takım için Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile mi görüştünüz diyorsunuz. Sayın Başbakaníla zaman zaman görüşüyoruz. Sohbetlerimiz oluyor. Kendisi proje ve görüşlerimizi dinliyor. Sandığınız senaryolardan farklı bir durum olsa söylerdim. *Çalıştığınız sürede tüm transferlerde sorun olduğu söylendi. Ben ekonomist değilim ama Galatasaray’ın gelir gider dengesini bilen biriyim. O nedenle bugüne kadarki ihtiyaçlara, isimlere bu açılardan baktım. Biz transferleri Galatasaray’a faydalı olsun diye yaptık. Haysiyet kırıcı Görevden ayrılmasının ardından Başkan Ünal Aysal ile aralarında karşılıklı gönderilen SMS’lerin basına yansımasıyla ilgili konuşan Fatih Terim, “Bakın ben tek başınayım. Yakışmıyor. Asıl bunlar haysiyet kırıcı. SMS kayıtlarının bir gazeteciye servis edilmesi haysiyet kırıcı. Ne yapalım biz de telefon kayıtlarını mı açalım? Bu benim tarzım değil. Bu Galatasaraylılığa da yakışmaz. Eğer insanların bağlılığını gösteren bir terazi olsa benim kefem pek çok kişiden daha ağır basar. Orada yüreğimin ve Galatasaray’da yaşadıklarımın ağırlığı vardır ” ifadelerini kullandı.