Saadet Partisi’nin Cumhur İttifakı’na yakınlaşmasına karşı çıkarak “AK Parti’nin vebali büyük” diyen eski SP Genel Başkanı Mustafa Kamalak, kendisine söylem ve icraatlarıyla vebal hatırlatması yapan Akit’i susturmak için dava açtı.

Veballi dava

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Saadet Partisi (SP) Yüksek İstişare Kurulu ve Milli Görüş Vakfı Başkanı Oğuzhan Asiltürk’ün Ocak ayındaki görüşmesi sonrası SP’nin Cumhur İttifakı’na yakınlaşması gündeme geldi. SP eski Genel Başkanı Mustafa Kamalak bu yakınlaşmaya itiraz ederek, “AK Parti’nin son 18 yılda olanlarda vebali büyük. Vebali büyük olanla ittifak yapılmaz” dedi. Kamalak’ın bu tavrına tepki gösteren gazetemiz yazarları Ali Karahasanoğlu ve Halil Kışlacık, FETÖ’nün 17-25 Aralık ile 15 Temmuz arasında yürüttüğü Erdoğan aleyhtarı propagandaya Kamalak’ın verdiği beyanatlarla destek çıktığını ve bunun da bir vebal olduğunu hatırlattı. Bu hatırlatma üzerine Kamalak, yazarlarımıza tazminat davası açtı.

FETÖ medyasını sevindiren sözleri

Dava dosyasına giren Kamalak’ın FETÖ medyasında yer alan beyanlarına ilişkin gazete kupürleri ise tam ibretlik.  AK Parti’ye “vebali büyük” diyen, Akit’e susturma davası açan Kamalak’ın, kapatılan Zaman, Bugün, Taraf, Millet ve Meydan gibi FETÖ gazetelerinde yer alan beyanlarında kimi zaman 17-25 Aralık’ta darbe yapmaya çalışan emniyetçilerin ödüllendirilmesini istiyor, kimi zaman teröristbaşı Fetullah Gülen’in hep barış ve kardeşlik mesajları verdiğini öne sürüyor. 17-25 Aralık sonrasında dahi, “Hocaefendi’nin terör örgütü lideri olduğuna kim inanır?” şeklindeki beyanlarıyla FETÖ medyasında boy gösteren SP eski genel başkanına vebal hatırlatmasının yapıldığı yazılara konu olan ve dava dosyasına da giren Kamalak’a ait sözler şöyle:

l 24 Ocak 2014, Zaman: “Hukukla hiçbir irtibatı bulunmayan Sayın Başbakan’ın bir camiaya değil tek kimseyi bile bir terör örgütü üyesiymiş gibi, Haşhaşiler diye suçlaması bizim açımızdan asla kabul edilemez.”

l  26 Ocak 2014, Zaman: “Başbakan, kendisi gibi düşünmeyen herkesi vatan haini ilan ediyor. Gezi olaylarına katılanlar, operasyonu başlatan savcılar, yöneten başsavcılar vatan haini!”

l 15 Şubat 2014, Yeni Asya: “Gezi olaylarında kahraman olan emniyet mensuplarımız 17 Aralık’ta çete üyesi, kumpas mensubu, haşhaşi, öyle mi? (...) Dünyada hırsızı yakalayan polisin suçlu olduğu nerede görülmüştür? Türkiye’den başka. Şimdi hırsızlar masum, biçare, kumpas kuruluyor onlara. Polisler, emniyet mensupları suçlu, çete üyesi ve 6 bin civarında polisimiz hallaç pamuğu gibi oradan oraya savruluyor. Sadece polisler mi? Hayır. Operasyon yapılsın diye talimat veren yöneten cumhuriyet savcıları, suçluyu cezalandıran hakimler ve savcılar.”

l 26 Şubat 2014, Zaman: “Bu çamurun kendisine de bulaşacağını düşünüyordu. Bunu önlemek için paralel yapıyı ihtidas etti, Paralel Yapı’nın olduğunu söyledi.”

FETÖ barış ve kardeşlik istemiş!

l 8 Mart 2014, Zaman: “Kasetlerin Cemaat tarafından çıkarıldığı konusunda gerçekten elimizde deliller var mı? O da şüpheli bizim kanaatimize göre. Başbakan bir takım usulsüzlükleri örtmek için bir düşman ihdas ediyor.”

l 22 Mart 2014, Zaman: “Hep Barış ve Kardeşliğe Dair Mesajları Oldu - “Hocaefendi, kendisine yakışan bir üslupla konuştu. (...) Allah razı olsun, Hocaefendi’nin topluma verdiği mesajlar hep bu yönde.”

l 10 Temmuz 2014, Zaman: “Her şeyden önce sivil irade yargı yoluyla nasıl darbe yapabiliyor? (...) Bunu anlamakta bir hukukçu olarak zorlanıyorum. (...) Bugünlerin yarınları vardır. Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner.”

l 24 Temmuz 2014, Zaman: “Aylardır bir kesim suçlanıyor. Uygun mahkemeler oluşturuluyor sonra intikam duygusuyla operasyon yapılıyor.”

l 10 Eylül 2014, Bugün: (Durdurulan MİT TIR’ları hakkında) Bu araçlarda gerçekten insani yardım taşınıyorsa bunu kimseden saklamanın gereği yoktu. Madem içinde insani yardım malzemesi var bunu niye Milli İstihbarat yapıyor?”

Medyasını da savundu derneğini de

l 3 Ekim 2014, Zaman: (Kimse Yok Mu Derneği’nin izinsiz yardım toplama izninin kaldırılması hakkında) Bu devran böyle gitmez. Hukuki bakımdan sanıyorum ki aşılır. Hukuki bakımdan bize de bir görev düşecek olursa, memnuniyetle.”

l 23 Nisan 2015, Zaman: (Kimse Yok Mu Derneği’ne soruşturma açılması hakkında) “Herhalde kurban kanlarını insan kanları olarak görmüşler, bunlar terör örgütüdür, adam öldürüyorlar demişlerdir.”

l 12 Aralık 2014, Zaman: (FETÖ’nün medya organlarına operasyon yapılacağı iddiası hakkında) “Masum insanları gözaltına almak, tutuklamak zulümdür. Zulmedenler de sadece kendi sonunu hazırlamış olur.”

Fetullah, örgüt lideri değilmiş

l 22 Aralık 2014, Zaman: “14 Aralık medyaya yönelik operasyonu haksız buluyorum. Fethullah Hoca’nın da böyle hükümeti devirmek isteyen bir terör örgütünün lideri olduğu kanaatinde de değilim.”

l 3 Mayıs 2015, Zaman: “Yahu Allah aşkına, Allah rızası için söyleyin, hepinize soruyorum, Fethullah Gülen Hocaefendi’nin bugüne kadar eline silah aldığına inanıyor musunuz? Buna inanılır mı?”

l 15 Mayıs 2015, Zaman (Hidayet Karaca ve 62 polisi serbest bırakan hakimler ile MİT TIR’ları savcılarının tutuklanması hakkında): “Darbe dönemlerinde bile kararından dolayı tutuklanan bir hakim olmuş mudur?”

“Hadi oradan!” Dermiş

l 27 Ekim 2015, Millet: “Bize gelen haberlere göre son 2-3 ay içinde şu ve bu biçimde 20 binin üzerinde polisin emekliye sevkedildiği söyleniyor. Bunların tamamı yetişmiş kalifiye elemandır. Efendim bunlar paralelciymiş, şuymuş, buymuş. Hadi oradan! derim.”