Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın, AB Konseyi Başkanı Charles Michel ve Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile görüşmesi sonrası Leyen'in koltuğa, Michel'in ise sandalyeye oturması üzerinden birtakım çarpıtma haberler yapıldı.

Fransa'da yaşayan gazeteci Ömer Aydın ve Uluslararası İlişkiler Uzmanı Öznur Küçüker Sirene, söz konusu haberlere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Ömer Aydın yaptığı değerlendirmede şu ifadeleri kullandı:

"Gazetecilikte klasik hale gelen bir deyim vardır: "Gün geçmiyor ki.." diye başlayan. Gerçekten de son dönemde gün geçmiyor ki Fransa'da Cumhurbaşkanı Erdoğan manşet olmasın, TV kanallarında günün konusu, sosyal medyada gündemin 1 numarası olmasın.

Son olarak AB Konseyi ve Komisyonu başkanlarının dünkü Ankara ziyaretleri ile alakalı görüntüler Fransa'da gündem oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kabulünde AB Konseyi Başkanı Michel'i yanına, Komisyon Başkanı von der Leyen'i de karşısına Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun karşısına oturtması Fransız medyası ve siyasetçilerinin ağrına gitmiş.

Protokol kurallarına göre bu durumda bir yanlışlık yok; AB Konseyi Başkanı AB'nin tepe yöneticisidir. Komisyon Başkanı ise protokolde 4. sırada gelir. Fakat Fransız aşırı sağı, sağı ve medyasına göre bu durum Avrupa için bir utanç meselesi. Kısaca AB liderlerinin Ankara ziyaretinden Fransız siyaseti ve medyası kendi çaplarında bir kriz çıkardılar. Gerçekte ise seçim atmosferine giren Fransa'da artık sokağın gündemini Erdoğan belirliyor.

Le Pen'in yükselişine karşı politika ve strateji belirleyemeyen Macron ve medyası, Cumhurbaşkanı Erdoğan üzerinden aşırı sağ oyları kapma telaşına düştü. Fransa'da tüm siyasi partiler, uzun süredir bir Erdoğanofobi yaratarak kendi kitlesini konsolide etme telaşında. Avrupa'da yüzyıllardır süren "Türkler Geliyor" korkusunun modern hali bu."

"Yeni bir algı operasyonunun parçası"

Konuyla ilgili konuşan Uluslararası İlişkiler Uzmanı Öznur Küçüker Sirene de şu ifadeleri kullandı:

"Dün AB Konseyi Başkanı Charles Michel ve Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in Türkiye ziyareti sırasında, protokol kuralları çerçevesinde Charles Michel'in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yanındaki koltuğa oturup Ursula von der Leyen'in, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun oturduğu kanepenin karşısındaki kanepeye oturtulmuş olması, Avrupa'da bazı çevreler tarafından, Erdoğan'ın "kadın düşmanlığı" olarak aktarıldı ve İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararına bağlandı.

Öte yandan bu durumda, eleştirilebilecek ilk kişi Avrupa Komisyonu Başkanı'na yer vermeden Erdoğan'ın yanındaki koltuğa oturmuş Charles Michel'dir. Madem AB ülkeleri kadın haklarına bu kadar değer veriyor, neden kendisi bu şekilde davranmıştır? Veya neden Avrupa basını yine Erdoğan'ı bu meselede hedef almıştır? Kuşkusuz bu da, Türkiye'ye karşı oynanan, ülkede kadın-erkek eşitliğine değer verilmediği izlenimi yaratan yeni bir algı oyununun parçasıdır."