Dünya, Türkiye'nin hava savunma sistemi için Çinli firmayı tercih etmesini konuşuyor.
Bir NATO ülkesi olan Türkiye'nin ilk hava ve füze savunma sistemi ihalesinde, Fransız ya da ABD'li bir şirket yerine Çinli firmayı tercih etmesi uluslararası kamuoyunda ciddi tartışmalara sebep oldu. Türkiye'nin kararına en büyük tepki NATO ve ABD'den geldi. NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, sistemin NATO'ya uyumlu olması gerektiğine dikkat çekerek, Türkiye'ye Çin'den alım yapması hâlinde entegrasyon dışında kalabileceği imasında bulundu. ABD'den yapılan açıklamalarda ise, alımın Amerikan şirketlerinden yapılmadığı takdirde savunma konularındaki iş birliğinde büyük sıkıntılar doğabileceği uyarısı yapıldı. Uluslararası uzmanlar da, Türkiye'nin bu adımının ticari olmasının yanında, önemli bir siyasî karar olduğunu savundu. Çin Tsinghua Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Profesörü Sun Zhe, “NATO'nun ikinci büyük ülkesi Türkiye'nin Çin'e kapılarını açmasıyla diğer NATO ülkeleri de bu yolu izleyecektir. Çünkü, Çin teknolojisini paylaşıyor. Bu gelişme, silah ihraç eden başta ABD olmak üzere birçok ülkeyi tedirgin edebilir. Türkiye bir tabuyu yıkarak diğer ülkelere de yolu açtı” dedi.Kadir Has Üniversitesi Öğretim üyesi Doç. Dr. Serhat Güvenç ise şunları söyledi: “Türkiye'nin aldığı karar siyasi gibi gözüküyor. Mevzu basit bir silah sistemini almak değil. Stratejik tercih gibi görünüyor. Bu da dışarıda Türkiye eksen mi değiştiriyor tartışmalarını yeniden gündeme getirecektir. Diğer bir tartışma ise, Türkiye, Çin ile NATO arasında bir köprü mü olmak istiyor? Türkiye gibi bir ülkenin Çin'den silah alması diğer ülkeler nezdinde de çok önemli bir safhadır...” Amerikan Savunma Sektörü Uzmanı Guy Anderson'un yorumu da şöyle oldu: “Çin, silah ihracatında zirvedeki ülkelerden biri olmak istiyor ve Türkiye de bu fırsatı onlara tanıdı. Türkiye'nin, Çin'i tercih etmesiyle diğer NATO ülkeleri de aynı tavrı sergileyebilir. Çin, uygun fiyat ve yüksek teknoloji ile üretim gerçekleştirebilirse, silah ihracatında dünyada ilk sıralarda kendisine yer bulabilir...”