Rusya'dan İzmit Körfezi'ne hurda taşıyan yük gemisine, firmasından kaynaklanan sorun sebebiyle haciz konuldu.
6 aydır İzmit Körfezi açıklarında bekletilen geminin yakıt ve yiyecek stoku tükendi. Açlık sınırında hayatta kalmaya çalışan 5 kişilik mürettebat, sabırsızlıkla gemilerinin demir alacağı günü bekliyor.
Bir Rus şirketine ait olan 3 bin 300 tonluk Comoros bandıralı Minister-VII isimli yük gemisi, Rusya’nın Rostov şehrinden aldığı hurdayı, 21 Şubat’ta İzmit Körfezi’ndeki Hereke Limanı’na getirdi. Boşaltma işlemi tamamlandıktan sonra gemi, 26 Şubat’ta İzmit Körfezi’nden ayrılmak için Kocaeli Liman Başkanlığı’na başvurdu. Başkanlık, gemiye, hakkında haciz işlemi başlatıldığı için çıkış izni vermedi. Geminin bağlı bulunduğu firmaya ait başka gemilerin, İstanbul Tuzla Tersaneleri’ne yakıt ve tamir borcu bulunduğu ve bunların ödenmediği için Minister-VII’ye haciz konulduğu iddia edildi. Haczedilen geminin bugüne kadar satılamaması nedeniyle 12 kişilik mürettebattan 7’si ülkelerine döndü. Gemi kaptanının da aralarında bulunduğu diğer 5 kişi, gemiden ayrılmadı. Uzun süredir İzmit Körfezi’nde bekleyen gemide yakıt ve yiyeceğin bitmesi sebebiyle mürettebat, zor günler yaşıyor. Gemiyi bırakıp ülkelerine gidemeyen mürettebata, Kocaeli’nin Körfez ilçesi Hereke mevkiindeki esnaf sahip çıkıyor.
Geminin birinci kaptanı 53 yaşındaki Genadi Vesilov, verilen yardımlar sayesinde hayata tutunmaya çalıştıklarını söylüyor. Ülkelerinde bulunan ailelerinin zor günler yaşadığını belirten Vesilov, 5 kişilik mürettebatın arasında 23 yaşındaki oğlu Sergey Tkaçenko’nun da bulunduğunu anlatıyor. Ailelerinin memlekette çok büyük sıkıntılar yaşadığını vurgulayan kaptan sözlerini şöyle sürdürüyor: “Orada ailemiz bizden, katbekat kötü şartlar altında yaşıyor. Çünkü hem hayatımızdan endişe ediyorlar hem de maddi yokluk içinde dört gözle yolumuzu bekliyorlar. Biz ise çaresizlik içerisinde umutlarımıza çare olacak bir haber bekliyoruz. Ailelerimiz defalarca bağlı olduğumuz firmaya ulaşmalarına rağmen, maalesef bugüne kadar kesin bir sonuç alınamadı. “Gemide yakıt ve yiyeceğin bulunmamasından dolayı, her geçen gün kilo verdiklerini vurgulayan kaptan Vesilov, “İzmit Körfezi’ne geldiğimde 120 kiloydum, 6 ay içerisinde yaklaşık 40 kilo verdim. Her geçen gün eriyoruz.” diyor. Hereke esnafı Eyüp Sağcan da gemi mürettebatının içler acısı durumuna dikkat çekiyor. Kaptanın kendileriyle iletişime geçmesinden sonra durumdan haberdar olduklarını aktaran Sağcan, “Esnaf olarak aramızda para topladık, topluyoruz. Temel gıdalardan alıyoruz. Ancak bizim yapabileceğimiz de sınırlı.” ifadelerini kullanıyor. Yaşanılanlardan dolayı gemi kaptanının psikolojisinin bozulduğunu dile getiren Sağcan şunlara dikkat çekiyor: “Gemi kaptanı intihar etmeyi düşünüyor. Gemide mazot yok, geminin fonksiyonları çalışmıyor. Geminin risk altında olduğu, en ufak yangın çıksa, yangın söndürme sistemlerinin çalışmayacağı belirtiliyor. Gemide bir ışık yanmıyor, zifiri karanlık. Deniz trafiği açısından da çok tehlikeli bir durum. Adamlar kurtarma botuyla gidip geliyorlar, geminin kurtarma botunun da yakıtı bittikten sonra karaya da çıkamayacaklar.”