Fetullah Gülenin avukatı Orhan Erdemli, müvekkilinin MİT Müsteşarı Hakan Fidanın açığını aradığı iddialarını yalanladı. Avukat Erdemli, iddiaların “tamamen hayali, asılsız ve mesnetsiz olduğunu” söyledi.
ANKARA - Fetullah Gülen'in avukatı Orhan Erdemli, bir gazetede yer alan ''Fetullah Gülen cemaatinin, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile ilgili yeni bir hamleye hazırlandığı, cemaatin Müsteşar Fidan'ın açığını aradığı, MİT, Emniyet ve diğer devlet birimlerinin yanı sıra CIA ve MOSSAD ile işbirliği yaparak hakkında bilgi topladığı'' şeklindeki haberler üzerine yazılı açıklama yaptı.
Söz konusu haberde tamamen hayali, asılsız ve mesnetsiz iddiaların ortaya atıldığını ifade eden Erdemli, haberi yayınlayan gazetenin, kesinleşmiş yargı kararlarına rağmen hukuku yok sayarak, müvekkili Gülen aleyhinde sürekli gerçek dışı yayınlar yaptığını savundu.
Bu konuda yasal haklarını aramak için girişimlerde bulunduklarını belirten Erdemli, hakkındaki birçok tekzip ve yargı kararına rağmen gazetenin bu tutumunun, basın özgürlüğünün suistimalinin tipik bir örneği olduğunu belirtti.
Yayınların, suiniyetle, husumetle, önyargıyla yapıldığını savunan Erdemli, şöyle devam etti:
''Bu yayınlar, gerçekte gazetecilik faaliyeti değildir. Bilakis müvekkilim aleyhinde sistematik bir şekilde yürütülen dezenformasyon faaliyetinin bir parçasıdır. Bu kez operasyon, hükümetimiz ve devletimizin güzide kurumlarıyla ülkemize ve milletimize hizmet eden değerli şahsiyetler arasında fitne çıkarma projesi biçiminde tezahür etmiştir. Uydurma haberlerle, kirli senaryolarla, bir takım spekülasyonlarla böyle bir fitne ateşi yakılmak istenmiştir.''
Sağduyulu kamuoyunun Gülen'in kişi ve kuruluşlarla, politik hesaplarla uğraşmadığını, hiç kimseye karşı kindarlık yapmadığını bildiğini ifade eden Erdemli, şunları kaydetti:
''Onun yegane uğraşı ilim, iman, irfan, marifet çerçevesinde insan yetiştirmektir. Müvekkilim ne geçmişte ne de şimdi hiçbir zaman insanların açıklarını aramamıştır. Bilakis insanların hatalarını arama, gizli hallerini araştırma, kabahatlerin izini sürme, dili gıybetle, iftirayla kirletme gibi bütün menfiliklerin çirkin günahlar olduğunu her fırsat ve zeminde insanlara anlatmış ve bu tür kötülüklerden insanları sakındırmıştır.
Sonuç olarak müvekkilimin devletimize ve idarecilerimize karşı saygısı, devlet kurumlarının ve hükümetlerin yıpratılmaması gerektiği noktasındaki hassasiyeti, devlete ve idarecilerimize destek olma noktasında halkımızı teşvik etmesi, bu yöndeki açıklamaları ve gayretleri de kamuoyunun hafızasında yer etmiştir.''