Günümüzde pek çok kişi dışarıdan bakıldığında neşeli, üretken ve sosyal bir yaşam sürüyor gibi görünse de iç dünyasında derin bir yalnızlık ve çaresizlikle mücadele ediyor.
“Gülümseyen depresyon” ya da klinik adıyla “atipik depresyon”, bireylerin dışarıya mutlu bir yüz gösterdiği fakat içten içe depresyonun ağır yükünü taşıdığı gizli bir ruh sağlığı sorunu. Toplumda sıkça göz ardı edilen bu tablo, özellikle iş yaşamında aktif olan, sosyal çevresi geniş bireylerde kendini belli etmeyebiliyor.
Gülümseyen Depresyon Nedir?
Acıbadem LifeClub Sağlıklı Yaşam Hizmetleri’nden Uzm. Psikolog Cansu Çelik, günümüzde birçok insanı etkileyen gülümseyen depresyon hakkında şunları söyledi:
“Bugün dünyamızda, kaotik ve stresli yaşam koşulları, kişilerin hayata karşı adaptasyonlarını zorlaştırarak onları depresyon geliştirmeye karşı daha savunmasız hale getirebilmektedir. Depresyon, dünya genelinde büyük bir halk sağlığı sorunudur ve alt türlerinden biri olan Gülümseyen Depresyona (Atipik Depresyon), farklı formuyla günümüzde oldukça sık rastlanmaktadır. Gülümseyen depresyona sahip kişiler içsel olarak çökmüş, umutsuz ve üzgün hissetmelerine rağmen, bu durumu görmezden gelerek kendilerine maske takarlar. Bu maske, onları hayata karşı mutlu göstermek için kullanılan bir araçtır ancak duyguların bastırılması, ileride fiziksel rahatsızlık olarak ortaya çıkabilmektedir.”
Gülümseyen Depresyonu Tipik Depresyondan Nasıl Ayırt Ederiz?
Tipik ve gülümseyen depresyonun birbirinden farkları olduğuna dikkat çeken Acıbadem LifeClub Uzm. Psikoloğu Cansu Çelik, “Tipik ve gülümseyen depresyon (atipik depresyon), uzun süreli üzüntü ve umutsuzluk hisleriyle karakterize edilen ruh sağlığı bozukluklarıdır. Aralarındaki temel fark, gülümseyen depresyonda olumlu olaylar (örneğin; keyifli bir doğum günü partisi) sonrasında ruh halinin geçici olarak düzelebilmesidir. Buna karşın, tipik majör depresyonda depresif ruh hali genellikle kalıcıdır ve dış etkenlerden bağımsız olarak devam eder.
Tipik depresyon, iştah kaybı ve uyku problemleri (uykuya dalmakta veya uykuda kalmakta zorluk çekme) ile ilişkilendirilirken, gülümseyen depresyonda tam tersi bir durum görülebilir. Kişi iştah artışı yaşarken, yeterince hatta fazla uyumasına rağmen gün içinde hâlâ uykulu hissedebilir.
Bunun yanı sıra, gülümseyen depresyonun genellikle daha erken yaşta başladığı ve daha uzun sürdüğü gözlemlenir; çoğu durumda kronik bir hâl alabilir” dedi.
Gülümseyen Depresyondan Kurtulmak İçin ‘Bir’ Adım
Uzm. Psikolog Cansu Çelik son olarak gülümseyen depresyondan kurtulmak için profesyonel destek almanın önemine değindi: “Bireyler, zayıf yönleriyle ve eksiklikleriyle yüzleşmekten kaçındıkları ve yardımın işe yaramayacağına dair olan inançları nedeniyle yardım aramayı erteleyebilirler. Ancak herkesin güçlü ve zayıf yanları vardır ve zaman zaman desteğe ihtiyaç duymak son derece doğaldır. Kişiler, her zaman güçlü durmak zorunda olmadıklarını fark ettiklerinde, maskelerden kurtularak iyileşme sürecine adım atabilirler. Gülümseyen depresyonun tedavisi genellikle ayakta takip edilir, ancak ağır vakalarda yatarak tedavi de gerekebilir. Tedavi sürecinde psikoterapi ve ilaç tedavisi birlikte uygulanabilir.”