Koronavirüs vakalarındaki azalma sahada da gözlemleniyor. Prof. Dr. Zeki Bayraktar, “300 km hızla esen, çatıları uçuran fırtına vardı. Hızı 150 km’ye düştü” dedi. Bayraktar’a göre bunun nedeni ilkin mecburen Çin’in tecrübesinden faydalanan Türkiye’ni
Yeni tip koronavirüsle mücadelede sevindiren haberler gelmeye devam ediyor. Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı veriler sahada da gözle görülür bir şekilde hissediliyor. Ülke genelinde alınan tedbirlerin işe yaradığını söyleyen üroloji uzmanı Prof. Dr. Zeki Bayraktar, “300 km hızla giden çatıları uçuran bir fırtına vardı ve bu fırtınanın hızı 150 km’ye düştü ama sıfırlanmadı. Açıklanan tedbirlere uyup, biraz daha dişimizi sıkarsak önümüzdeki haftalarda çok daha iyi olacağına inanıyorum” dedi.
Eşinin İstanbul’un önemli pandemi hastanelerinden biri olan Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görev yaptığını hatırlatan Bayraktar, salgına ve tedbirlere ilişkin gözlemlerini şöyle anlattı:
“Ben İstanbul Medipol Üniversitesi’nde üroloji hekimiyim, eşim İstanbul’un en yoğun pandemi hastanelerinden biri olan Kanuni EAH’da çalışıyor. Diğer pandemi hastanelerinde bulunan arkadaşlarla da durumu istişare ediyoruz, sahadaki vakalarla ilgili seyri gözlemleyebiliyoruz. İlk haftalardaki yoğunluk ve hastaların şiddetiyle şimdiki yoğunluk ve hastaların şiddeti arasında belirgin bir iyileşme mevcut. Tedavi yöntemleri de olumlu sonuçlar veriyor.”
“Başlangıçta kaçınılmaz olarak Çin’in tecrübelerinden faydalandık. Çin’den gelen verileri onların açıkladığı kadar biliyoruz. Akademik yayınlarında büyük çelişkileri vardı. Normal zamanlarda bir makale aylarca hakem değerlendirmesine tabi tutulur. Hakemler eleştiriyi yapar eksikler giderilir, istatistiksel analizler yapılır. Bazı makaleler yayınlanır, bazıları yayınlanmaz. Ancak makaleler çok acil bir durum olduğu için hiçbir değerlendirme yapılmadan doğrudan yayınlandı. Çünkü başka veri yoktu. Böyle olunca bu makalelerde çelişkiler, rakamsal hatalar fazlaydı. Mecburen o bilgilere dayanarak tedavi uygulamak zorundaydık. Fakat bir iki hafta sonra kendi hastalarımız, kendi tecrübelerimiz oldu. Bütün doktorlar hepimiz, Sağlık Bakanlığı’nın algoritması ile kovid hastası bakıyoruz. Ne yapacağımızı bakanlık bize gönderiyor. Bu kılavuzlar hemen hemen her hafta güncelleniyor. Kendi tecrübelerimiz arttıkça verilerimiz daha da düzelmeye başladı.”
Türkiye’nin bu salgında başarılı olmasının altında pek çok sebep yattığını ifade eden Prof. Zeki Bayraktar, bunların başında donanımlı sağlık altyapısının geldiğini dile getirdi. Bilgisayarlı tomografinin önemine de dikkat çeken Bayraktar, başarıda etkenleri şöyle sıraladı: “Birincisi sağlık altyapımız. Hem hastane hem yoğun bakım yatak kapasitemizle dünyada en iyilerden biriyiz. İkincisi, bilgisayarlı tomografi altyapımız. Dünyanın hiçbir ülkesinde bu kadar bir zenginlik yok. Normalde sağlıkçılar çok fazla bilgisayarlı tomografi olmasını israf olarak değerlendiriyorlardı. Ben o dönem ‘bu büyük bir nimettir istifade etmek lazım’ diye yazmıştım. İşte bakın, şu anda bu bilgisayarlı tomografiler inanılmaz bir fırsat oldu. Çünkü en hızlı tanıyı tomografi veriyor.”
Bayraktar, üçüncü olarak da Türkiye’de salgın öncesi hastanelerin acil bölümlerinde fazla hasta olmasının avantaj sağladığını söyledi ve bunu şöyle açıkladı: “Normal zamanlarda acillerimizde fazla hasta absorbe etmeye alışkınız. Anormal bir hasta yoğunluğu olurdu. Bir nöbette 3-5 bin hastaya bakıldığı bile oluyordu. Aslında, bu doğru değil, biz gereksiz müracaatları eleştiririz. Avrupa’daki, Amerika’daki ne hastane altyapıları ne de doktorlar bu kadar kalabalık hastayı absorbe edip yönetebilecek durumda değil. Krizlere alışık değiller. Bizim başarımızdaki önemli sebeplerden biri de Sağlık Bakanlığı’nın bilgilendirmesi, algoritma oluşturması, yönlendirmesi ve ilaçları zamanında stoklamasıdır.”