Güneş ışınlarının yeryüzüne dik açı ile geldiği saatlerde ciltle temas etmesi olumsuz sonuçlar doğurabiliyor. Güneş ışınlarının zararlı etkilerine karşı ne yapmalı? LifeClub Sağlık Hizmetleri uzmanları anlattı.
Yaz mevsimi insanların güneş ışınlarına en çok maruz kaldığı dönemdir. Özellikle tatil zamanlarında güneşlenirken çok dikkatli olmak gerekiyor. Güneş, vücutta D vitamininin sentezlenmesi, zararlı mikroorganizmaların yok edilmesi ve insan psikolojisi üzerindeki olumlu etkileriyle, pozitif özelliklere sahip olsa da, yaydığı ultraviyole (UV) ışınları nedeniyle cilt sağlığı üzerinde zararlı etkiler yaratabiliyor.
Önleyici tıp yaklaşımı odağında bütünsel sağlık yönetimi hizmeti sunan LifeClub’ın uzman doktorları güneş ışınlarının cilt üzerindeki olumsuz etkilerini şöyle sıraladı:
Açık Havada Çalışanlar Dikkat!
Açık tenli kişiler koyu tenli kişilere oranla güneş ışınlarına karşı daha duyarlıdır. Bu da deri kanserlerinin beyaz ırkta siyah ırka göre 15 kat daha fazla görülmesine sebep oluyor. Çiftçiler, denizciler gibi açık havada çalışan insanların deri kanserlerine yakalanma oranları daha fazladır.
Hem Yaz Hem Kış Döneminde Güneş Işığından Korunmalı
Güneş spektrumunda yeryüzüne ulaşan ışınlar UVA ve UVB’dir. Bu ışınların deriye ulaşan dozunu belli faktörler artırmakta veya azaltmaktadır. Ülkemiz için UV ışınlarının yeryüzüne yüzde 60‘ının geldiği saat aralığı 11:00-15:00 arasıdır. UV ışınları ekvator bölgesinde maksimum kutuplara gidildikçe minimum seviyededir. Bulutlar UV‘nin yaklaşık yüzde 50 ‘sini engelleyebilir. UV‘nin etkileri her 300 metre yüksekliğe çıkıldıkça artmaktadır. Özellikle dağlık bölgelerde daha yüksek UV enerjisi vardır. Kar yüzde 50-95, su yüzde 5, çimen yüzde 3, kum yüzde 5 UVA yansıtır. UVA ışını yıl boyunca ve gün içinde değişik saatlerde, mevsimlerde veya hava koşullarında değişmeksizin etkili olmaktadır. UVB ışını yaz aylarında ve yüksek bölgelerde daha yoğundur. UVB doğrudan doku hasarına neden olabilir. Uzun yıllar deri yaşlanması ve kansere yol açanın UVB ışını olduğu düşünülürdü ancak son araştırmalar hem UVA‘nın hem de UVB‘nin bu olumsuzluklara sebep olduğu tespit edilmiştir. Bu nedenle hem yaz mevsiminde hem kış mevsiminde güneş ışığından korunmak gereklidir. Açık tenli kişiler ve 3 yaşın altındaki çocuklar güneşin olumsuz etkilerinden daha yüksek oranda etkilenmektedir.
Direkt Güneşlenmekten Kaçının
Güneşte deri renginin koyulaşması (bronzlaşması) aslında deri organının, insan organizmasını güneşin zararlı etkilerinden korumak için geliştirdiği bir savunma hareketidir. Yani UV ışınlarına maruz kaldığımızda deri organımız savunma mekanizmasını çalıştırarak, pigment hücrelerini derinin üst tabakalarına göç ettirerek koruyucu bir perde oluşturmaya çalışmasıdır. Direkt güneşlenmek önerilmemektedir. Çünkü insan kendini güneş ışınlarından ne kadar sakınırsa sakınsın yaz ve kış mevsimi dahil olmak üzere yaşamsal faaliyetlerine yetecek kadar ışını zaten almaktadır. Atmosferdeki güneş ışınlarını filtre eden ozon tabakasının delinmesiyle de artık eskiye göre güneşin olumsuz etkileri daha da artmaktadır. Güneşle oluşan kahverengi lekelenmeler kişinin genetik özelliklerine, hormonal faaliyetlerine göre ve bazı alınan gıdalar ve de bazı ilaçlarla (bazı hormon ilaçları, doğum kontrol hapları, bazı antibiyotikler vb.) artabilmektedir. Bu nedenle kahverengi lekelerin oluşmasında artış varsa kişinin hormon düzeni, aldığı ilaçlar, çok yediği bazı gıdalar gözden geçirilmelidir.
Güneş Çil Sayısını Artırır
Çiller genetik zeminle oluşan cilt lekeleridir. Ancak bunları artıran neden güneş ışınlarıdır. Güneşle tetiklenen bazı alerjik reaksiyonlar vardır. Bu fototoksik reaksiyon kişinin bünyesel alerjik duyarlılığıyla alakalı olarak gelişmektedir. Ayrıca bu reaksiyonu geliştirebilen, kişinin deri yüzeyinden maruz kaldığı kimyasal maddeler ya da ağız yoluyla almış olduğu kimyasal maddeler olabilir. Bütün bu bilgiler ışığında güneş ışınlarında korunmanın bir yaşam tarzı haline getirilmesi gerekliliği görülmektedir.
Güneş Işınlarından Korunmak İçin Neler Yapmalı?