Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Koronavirüs Bilim Kurulu toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu. Sağlık Bakanı Koca, Türkiye'nin koronavirüsten ölümlerde 1 milyon kişi başına 57 vefat ile dünyada 47. sırada yer aldığını bildirdi.
8 Haziran 2020 itibarıyla salgının 6 ayı geride bıraktığını belirten Koca, "Bugünkü verilerle tüm dünyada pozitif tanı konmuş kişi sayısı 8 milyon 174 bin 9'dur. Vefat sayısı 443 bin 685'e ulaşmıştır." dedi.
Ülkelerin birbirine kıyasla durumunun toplam nüfus içinde her 1 milyon kişiden kaçına pozitif tanı konduğu ile belirlendiğini ifade eden Koca, şu bilgileri paylaştı:
"Amerika Birleşik Devletleri, her 1 milyon kişi başına 6 bin 673 vaka ile listenin başlarında yer alıyor. İspanya 1 milyon kişi başına 6 bin 233, İngiltere 4 bin 393, İtalya 3 bin 928, Rusya 3 bin 738, Hollanda 2 bin 865, Fransa 2 bin 416, Almanya 2 bin 249, İran 2 bin 292 vaka bildirmiştir. Ülkemiz, 1 milyon kişi başına 2 bin 151 vaka ile 51. sırada yer almaktadır."
Koca, Kovid-19'a bağlı ölümlerde Avrupa ülkelerinin ön sıralarda yer aldığına işaret ederek, Belçika'nın her 1 milyon kişi başına 834 vefatla listenin başında yer aldığını söyledi. İngiltere'de her 1 milyon kişi başına 618, İspanya'da 850, İtalya'da 569, Fransa'da 453, Almanya'da 106 vefat olduğunu bildiren Koca, "Amerika Birleşik Devletleri'nde bu sayı 360'tır. Türkiye 1 milyon kişi başına 57 vefat ile 42. sırada yer almıştır." ifadesini kullandı.
Ölüm oranlarıyla ilgili bilgilere de yer veren Koca, Fransa'nın ölüm oranı bakımından yüzde 18,70 ile başlarda yer aldığını, bu oranın Belçika'da yüzde 16,07, İtalya'da 14,48, İngiltere'de 14,06, Meksika'da 11,70, İspyanya'da 11,12, Almanya'da 4.73 olduğunu ifade etti. Bakan Koca, Türkiye'nin toplam vaka sayısına kıyasla yüzde 2,67 ölüm oranıyla 81. sırada geldiğini kaydetti.
Bakan Koca, dünya insanının Kovid-19 ile mücadelesinde henüz gönülleri müsterih edebilecek bir zafer elde edemediğini vurgulayarak, "7 Haziran günü salgının başlangıcından bu yana, dünya en yüksek günlük vaka sayısını gördü. Dünyanın herhangi bir yerinde Kovid-19'a henüz doğrudan etkili bir ilaç bulunamadı, aşı geliştirilemedi. Bu gerçek, daima tetikte olmamızı, seyri hassasiyetle incelemeyi ve acil müdahaleyi gerektiriyor." diye konuştu.
"KARA GÖRÜNDÜ AMA DENİZ HALA DALGALI"
Sağlık Bakanı Koca, her mesajında bilgilendirmeye ve risklere karşı uyarmaya çalıştığına dikkati çekerek, konuşmasına şöyle devam etti:
"Haziran ayı ile birlikte başlattığımız normalleşmenin eski hayat tarzımıza dönmek olmadığını ısrarla vurguladım. Yeni normali, Kontrollü Sosyal Hayat olarak tanımladım. Toplum hayatının vazgeçilmez gereklerinin farkındayız. Üretim devam etmek zorunda. Eğitim, ulaşım, ticaret, turizm, ve bütün hizmet sektörlerinin canlı olması toplumun geleceği için vazgeçilmez unsurlar. Hafta sonlarında vatandaşlarımızı açık havadan mahrum ettik. Şehirlerarası ulaşımı kısıtladık. Gençlerimizden, büyüklerimizden evde kalmalarını istedik. Onlar sadece kendilerini korumak için değil, tüm toplumun yararına bu fedakarlığa katlandılar. Gencimiz, yaşlımız maskeye, mesafeye temizliğe dikkat ederek bu toplumsal harekete güç kattı."
Sağlık personelinin salgınla mücadelede fedakarca çalışmaları, güçlü sağlık altyapısı ve vatandaşların da desteğiyle bir başarı hikayesi yazıldığının altını çizen Koca, "Kara göründü ama deniz hala dalgalı. Ekonomik yönden, sosyal yönden, sürdürülebilir bir mücadele gücü için normalleşme bir zorunluluktur. Bilinçli, istikrarlı ve kararlı adımlarla ilerledikçe dalgalardan, dalgalanmalardan korkmayız." ifadesini kullandı.
Koca, normalleşmenin Kontrollü Sosyal Hayata çevrilmesi durumunda güvende olunabileceğini vurgulayarak, bu zorunlu dönüşümün dikkatli yapılması ve davranışların kontrol ederek ilerlenmesi durumunda neticeye de o kadar kesin ulaşılabileceğini söyledi.
Sağlık Bakanı Koca, vaka sayılarına ilişkin de şu değerlendirmeyi yaptı:
"Son günlerde vaka sayısında ve yoğun bakıma alınan hasta sayısındaki değişmelerin, bu dalgalanmaların yansımasıdır. Sürpriz yok. Beklenen sınırdayız. Bu sınırı aşmamak sizin elinizde, zorunlu olmadıkça kalabalığa karışmayan büyüklerimizin elinde. Sahilde el ele tutuşmayan gençlerimizin elinde, maskesiz dışarı çıkmayan, mesafeyi korumak için elinden gelen bütün gayreti gösteren beyefendinin, hanımefendinin elinde."
"YOĞUN BAKIMDA GEÇİRİLEN SÜRE DÜŞTÜ"
Koronavirüsün hala iş başında, ama hastalığın kontrol altında olduğunu ifade eden Koca, şu bilgileri paylaştı:
"Virüsün şiddetini düşürdüğüne yönelik bir kanıtımız yok ama vakalarımızın şiddetinde değişim var. Mart ayı sonunda günde 1500 civarı yeni vakamız varken bunların yarısı pnömoni oluyor ve yoğun tedavi gerektiriyordu. Şimdi ise 1500 civarı vakamızın sadece yüzde 9,4'ü pnömoni oluyor. Yine ilk günlerde hastalarımız 20 günün üzerinde hastanede kalırken, şimdi bu süre 2,9 güne düştü. Yoğun bakımda geçirilen süre ortalaması ise 18,9 günden 2,7 güne indi. Daha az oranda hasta entübe edilir oldu, yani solunum cihazına bağlandı. Entübasyonda kalma süresi ise 1 günden 2,6 güne çıktı ama entübe edilenlerin vefat etme oranı önemli ölçüde düştü."
Bakan Koca, salgının başlangıcında entübe edilenlerin yüzde 67'sinin, yoğun bakımdakilerin ise yüzde 53'ünün vefat ettiğini, şimdi ise entübe edilenlerin yüzde 4'ü, yoğun bakıma girenlerin ise yüzde 2'sinin vefat ettiğini söyledi. Virüsün etkisinde bir azalma henüz olmadığını ama hekimlerin tedavi etme gücünde önemli artış olduğunu belirten Koca, şunları kaydetti:
"Bunda büyüklerimizi koruma altına almamızın da büyük rolü var. Hastaların yaşı ilerledikçe hastanede kalma, yoğun bakımda kalma ve entübasyonda kalma süreleri dramatik şekilde artmaktadır. Onları koruyamazsak böyle kısa süreli yatışları, kitlesel iyileşmeleri unutabiliriz. Bunun bedelini kim üstlenmeye hazırdır? Piknikteki ailem mi? Maç sonu kutlama yapan taraftarım mı? Asker uğurlayan delikanlım mı?"
Nisan ayı başında günlük entübe edilen yeni hasta sayısı 130 civarındayken bu sayının Haziran başında 18'e kadar düştüğünü belirten Koca, benzer şekilde yoğun bakıma giren hasta sayısının da 330 civarından 34'e gerilediğini söyledi.
Koca, vefat eden vatandaşların yüzde 91,2'sinin "risk grubu"nda tanımlanan kişilerden oluştuğunu belirtti.
Salgın boyunca vefat edenlerin içinde 60 yaş üzeri ve en az bir alt hastalığı olanların oranının yüzde 71,70 olduğunu aktaran Koca, 60 yaşından küçük ve herhangi bir alt hastalığı bulunmadığı halde hayatını kaybedenlerin, vefat edenlerin yalnızca yüzde 4,26'sını oluşturduğuna işaret etti.
"BURSA'DA GİDEREK BİR ARTIŞ OLDUĞUNU GÖRÜYORUZ"
Son günlerde dalgalanmaların seyrinin farklı illerde farklı olduğunu anlatan Koca, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Vaka sayısına göre vefat oranının en yüksek olduğu il yüzde 12,4 ile Gümüşhane'dir. En düşük olduğu il ise yüzde 0,33 ile Kilis'tir. Burada dikkatinizi bazı illerimize çekmek isterim. Son bir ayda Ankara'da, günlük ortalama vaka sayısı 127, son bir haftada günlük ortalama vaka sayısı 155, son 3 günde ortalama vaka sayısı 177. Son bir ayda İstanbul'da, günlük ortalama vaka sayısı 653, son bir haftada günlük ortalama vaka sayısı 620, son 3 günde ortalama vaka sayısı 616. Son güne baktığımızda bu sayı 700'leri geçmekte. Son bir ayda İzmir'de, günlük ortalama vaka sayısı 32, son bir haftada günlük ortalama vaka sayısı 38, son 3 günde ortalama vaka sayısı 34. Son bir ayda Bursa'da, günlük ortalama vaka sayısı 64, son bir haftada günlük ortalama vaka sayısı 84, son 3 günde ortalama vaka sayısı 93. Son gün 100'e kadar çıkmış oldu. Bursa'da giderek bir artış olduğunu görüyoruz."
Son bir ayda Kocaeli'de, günlük ortalama vaka sayısının 78, son bir haftada günlük ortalama vaka sayısı 91, son 3 günde ortalama vaka sayısının 113 olduğunu kaydeden Koca, artışın devam ettiğini aktardı.
Koca, son bir ayda Konya'da günlük ortalama vaka sayısının 41, son bir haftada günlük ortalama vaka sayısının 73, son 3 günde ortalama vaka sayısının 88 kişi olduğunu açıkladı.
"ARTIK KOVİD-19'U DAHA YAKINDAN TANIYORUZ"
Son günde Konya'da vaka sayısının 100'e yaklaştığına vurgulayan Koca, şunları kaydetti:
"Son bir ayda Kayseri'de, günlük ortalama vaka sayısı 14, son bir haftada günlük ortalama vaka sayısı 25, son üç günde ortalama vaka sayısı 28. Daha kontrollü. Son bir ayda Diyarbakır'da, günlük ortalama vaka sayısı 58, son bir haftada günlük ortalama vaka sayısı 81, son 3 günde ortalama vaka sayısı 87. Son gün 100'lere yaklaştı. Son bir ayda Şanlıurfa'da, günlük ortalama vaka sayısı 25, son bir haftada günlük ortalama vaka sayısı 42, son 3 günde ortalama vaka sayısı 43. Daha kontrollü olduğunu söyleyebiliriz. Son bir ayda Van'da günlük ortalama vaka sayısı 7, son bir haftada günlük ortalama vaka sayısı 14, son 3 günde ortalama vaka sayısı ise 14. Yani daha kontrollü denilebilir. İl Hıfzıssıhha Kurullarımız durumu dikkatle takip etmektedir. Her ildeki duruma göre bu kurullarımız yetkilerini kullanarak tedbirler alacaktır. Artık Kovid-19'u daha yakından tanıyoruz. Mücadelede, tanıda, takipte, tedavide daha donanımlı daha tecrübeli olduğumuzu söyleyebiliriz. Biz, bize düşen görevi bütün gücümüzle yapma gayreti içindeyiz. Bunu gördüğünüze, buna inandığınıza eminim."
Bu ülkeyi, yakınını, akrabasını, komşusunu, iş arkadaşını, eşini, dostunu seven, onların hakkını koruma sorumluluğu taşıyan her vatandaşın elinden gelen gayreti göstereceğinden şüphe etmediğine değinen Bakan Koca, hep birlikte kucaklaşacakları günlerin uzak olmadığına işaret etti.
BUGÜNKÜ VERİLER AÇIKLANDI:
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, ’Türkiye Günlük Koronavirüs Tablosu’nu paylaştı. Bugün yapılan 52 bin 901 testten 1429’u pozitif çıktı, yaşamını yitiren 19 kişi ile toplam vefat sayısı 4 bin 861 oldu. Toplam iyileşen hasta sayısı ise 154 bin 640’a yükseldi.
Bakan Koca’nın paylıştığı Türkiye Günlük Koronavirüs Tablosu’nu göre; son 24 saatte 52 bin 901 test yapıldı, 1429 kişiye daha koronavirüs teşhisi konuldu. Virüs nedeniyle 19 kişi yaşamını yitirirken, 1261 kişi de iyileşti. Bugünkü verilerle, toplam test sayısı 2 milyon 773 bin 904, toplam vaka sayısı 182 bin 727, toplam vefat sayısı 4 bin 861, toplam yoğun bakım hasta sayısı 745, solunum cihazına bağlı toplam hasta sayısı 306, toplam iyileşen hasta sayısı 154 bin 640 oldu.
BAKAN KOCA UYARDI
Bakan Koca, verilere ilişkin, "Günlük yeni vaka sayımızda, dün, bir önceki güne göre 125 azalma olmuştu. Bugün durum durağan. Yeni iyileşen hasta sayımız, şu an yeni vaka sayısından daha az. Tedbirlerle vaka sayısını ve riski azaltmalıyız." değerlendirmesinde bulundu.
Vaka sayılarındaki artış nedeniyle maske zorunluluğunun yaygınlaştırılması konusunda Bilim Kurulunda ne gibi tavsiyelerin olduğu sorusu üzerine Koca, kontrollü sosyal hayatın en önemli kontrol mekanizmasını "1,5 metreden aşağı olmayan mesafe, maske ve el hijyeni." olarak sıraladı.
Koca, devam eden hayatın kontrollü olması gerektiğini vurgulayarak, şunları söyledi:
"Çünkü bu virüs insandan insana bulaşıyor. Dolayısıyla bu anlamda gerekli tedbirlere uyulabilir ve gereği yapılırsa tehdit de ortadan kalkmış olur. Özellikle il hıfzıssıhha kurullarımız bölgesel, illerinde salgının seyrine göre her türlü tedbiri alma noktasında yetkililer. Dolayısıyla bu anlamda maske kullanımı ile ilgili şu an 45 ilde gerekli görüldüğü için bu karar alındı il hıfzıssıhha kurulları tarafından. Benzer şekilde ilave olabilecek illerimiz de olabilir. Bunlardan 3 tanesi için bilim kurulunun önerisi oldu. Biri İstanbul, bir diğeri Ankara, bir diğeri Bursa. İstanbul'da artış çok ciddi olmamakla birlikte tedbir amaçlı İstanbul'da da alınmasını bilim kurulu önermiş oldu."
Bakan Koca il hıfzıssıhha kurullarının gereken kararları alacağını belirterek, "Yani özellikle bu dönemde uygulamada maske zorunluluğu olmasına rağmen birçok ilimizde ve birçok kapalı alanda bunun sağlamadığını görüyoruz ve bu noktada sağlanmayan illerimizde veya ortamlarda, topluluklarda veya sosyal etkinliklerde bu vaka sayılarının attığını çok net görüyoruz." değerlendirmesini yaptı.
Vatandaşlardan maske, mesafe ve el hijyenine olabildiğince dikkat etmesini isteyen Koca, "Hepimizin 83 milyon olarak gayret içinde olmamız lazım. Hayatın devam ettiğini biliyoruz ama bu hayatın kontrollü devam etmesi bizim elimizde." dedi.
SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI OLACAK MI?
"Biz önümüzdeki dönemde bu anlamda genel anlamda sokağa çıkma kısıtlılığı ve yasağı gibi bir durumu düşünmüyoruz." diyen Bakan Koca, bu konunun Bilim Kurulunda gündeme gelmediğini vurguladı.
Bu normalleşme döneminde vaka sayısının pik yapması ve pikten sonra plato çizdiği, daha sonra aşağı düştüğüne işaret eden Koca, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu düşme sonrası dünyanın birçok ülkesinde görüldüğü gibi dalgalanmalar olabilir. Bu dalgalanmalar tamamen bizim tedbirlere uyumumuzla doğru orantılı. Bu dalgalanma normal bir dalgalanma mı? Beklediğimizden fazla olduğunu söyleyebilirim. Ama bunun bütün Türkiye'de aynı oranda olmadığını, bazı bölgelerde özellikle Orta Anadolu Doğu ve Güneydoğu'da daha fazla olduğunu görüyoruz. İzmir gibi, İstanbul gibi bölgelerimizde daha az olduğunu görüyoruz. O nedenle bu anlamda genel bir durumdan öte bölgesel olduğunu biliyoruz. Bunun için de tedbirlere özellikle ısrarla uymamız gerektiğinin tekrar altını çiziyorum. Önümüzdeki dönemde bu anlamda bir sokağa çıkma yasağı gündemimizde olmadı."
"Deksametazon" ilacının Türkiye'de kullanılıp kullanılmayacağı sorusu üzerine de Koca, şunları kaydetti:
"Deksametazon bir kortizon. Daha önce salgının ilk günlerinde gündemimizde olan bir ilaçtı. Deksametazon, yani kortizon daha çok iltihabı önlemek üzere uygulanan bir ilaç ve bu ilaç yapılan çalışmada da ayakta olan hasta için değil, geç dönem solunum sıkıntısı olan hastalara uygulandığında bu sonucun elde edildiğini belirten bir durumdu."
Koronavirüsle mücadele konusunda bilim kurulunun baştan itibaren bir rehber düzenlemesinin olduğunu hatırlatan Koca, şunları vurguladı:
"Tedavide hem genel, hem de hedefe yönelik uygulamalarımız oldu. Genele yönelik bu anlamda kortizon kullanıldığı gibi yine hedefe yönelik interlökin 6'ya karşı da etkili olan, daha hedefe yönelik ilaçları da kullandık. Yani başından beri kullandığımız ama hangi hastaya kullandığımızın da net belli olduğu özellikle riskli, solunum sıkıntısı olan hastalara, hem genel hem de hedefe yönelik bu ve benzeri ilaçları kullandığımızı ve rehberimizde olduğunu ve Türkiye'nin bu anlamdaki kendi algoritmasının ne kadar da geniş ve önceden tedbir aldığını göstermek açısından da önemli olduğunu söylemek istiyorum."
Bu ilacın İngiltere'de kullanıldığını anımsatan Koca, söz konusu ilacın Türkiye'nin de rehberinde olduğunu belirtti.
YAŞ GRUPLARINDA HASTA ORANI ARTTI MI?
Koca, sokağa çıkma kısıtlamasının kaldırılması sonrasında 65 yaş üzeri ve 18 yaş altı hastaneye başvuru sayısının artıp artmadığı sorusu üzerine ise şunları söyledi:
"18 yaş altı gençlerimizde bir artış olmadığını rahat söyleyebilirim ama demin verdiğin rakamlarda vaka sayısında yaş ortalamasının aşağı düştüğünü ifade ettim. Özellikle gençlerin sokağı çıkmasıyla birlikte bu oranın arttığını da ortalama yaşı da aşağı çektiğini, vefat edenler içinde 65 yaş üstü vefat edenlerin oranı yüzde 90'a kadar çıkmış oldu. Özellikle bu dönemde giderek bu yaş dağılımının 70'lerden 73'lere hafta 74 çıktığını görüyoruz."
Yaş aralığının yukarı doğru çıktığını belirten Koca, "Dolayısıyla büyüklerimizin bu anlamda daha hassas olmalarını, zorunlu olmadıkça dışarı çıkmamalarını hem 65 yaş üstü için söylüyorum hem de kronik hastalığı olan büyüklerimiz için ifade ediyorum. Daha hassas davranmalarını, zorunlu olmadıkça dışarı çıkmamalarını ve çıkmaları gerekiyorsa maskesiz özellikle çıkmamalarının altını çizmek istiyorum." ifadelerini kullandı.
BEDELLİ ASKERLİK
Bedelli askerlikle ilgili tedbirler konusundaki soru üzerine Bakan Koca, "Bedelli askerlikte 28 gün uygulaması devam etmiş olacak. Tedbirlere uymak kaydıyla.... Bununla ilgili rehber de yayımlandı." ifadesini kullandı.
YKS VE LGS SINAVI
Hem LGS hem YKS ile ilgili sınavın olabildiğince güvenilir yapılması şeklinde Bilim Kurulunun bir yaklaşımı ve önerisi bulunduğunu aktaran Koca, şunları kaydetti:
"Güvenli yapılması için her türlü tedbirlerin alınması noktasında hem rehber yayımlandı hem ilgili birimlere hangi tedbirlerin alınması gerektiği de hatırlatılmış oldu. Bugün için ilave olarak şunu söyleyebilirim. Her iki sınav için Bilim Kurulunun, özellikle sınava giriş ve çıkış saatleri olmak üzere bu sınava daha güvenilir bir şekilde gelişlerini sağlamak üzere tedbir alınması, gerektiğinde sokağa çıkma dahil olmak üzere, o saatlerle ilgili bir önerisi oldu.
Bununla ilgili Sayın Cumhurbaşkanımıza bu öneriyi paylaştım. Cumhurbaşkanımız bu konuda hassasiyet gösterilmesi gerektiğini ve bu anlamda her iki sınavın giriş ve çıkışlarının güvenli bir şekilde yapılması yönünde, uygulamanın yapılmasının talimatını vermiş oldular. Bununla ilgili uygulamayı da nasıl olması, hangi saatler arasında olması gerektiğiyle ilgili öğrencinin yanında en fazla iki kişi olmak kaydıyla İçişleri Bakanlığımız zannediyorum bugün açıklama yapmış olurlar."
"Toplum Bilimleri Kurulunun ilk toplantısında neler konuşulduğu ve Kurulun YKS ile LGS'ye yönelik öğrencilere tavsiyelerinin neler olduğu" sorusuna karşılık Koca, Toplum Bilimleri Kurulunun toplandığını ve kendisinin başkanlığında da toplantılar yapıldığını, salgının toplumdaki psikolojik ve sosyolojik etkilerini görmek anlamında birtakım çalışmalar yapıldığını anlattı.
Koca, "Önümüzdeki günlerde bu çalışmanın sonuçlarıyla ilgili açıklamaları olmuş olacak. Bununla ilgili gelecek hafta yer yer yapmaya başlarlar diye düşünüyorum." diye konuştu.
AŞI ÇALIŞMALARI
Bir basın mensubunun "Bazı ülkelerde hükümetlerin şimdiden aşı için rezervasyon yaptırdığı söyleniyor. Türkiye'nin böyle bir girişimi söz konusu mudur? Ülkemizde aşı çalışmaları ne durumda?" sorusuna Bakan Koca, şu yanıtı verdi:
"Hem TÜBİTAK hem TÜSEB'in desteklemiş olduğu kimi merkezler ve kimi üniversitelerimizde aşı çalışmaları biliyorsunuz başladı. Bununla ilgili üç çalışma devam ediyor. Daha klinik safhasına gelmiş değiliz. Dünyada da bu anlamda klinik safhasına gelmiş olan aşı çalışmalarının sayısının az olduğunu biliyoruz. Biz bunun dışında hem Çin hem Rusya ile aşı çalışmalarını iş birliği içinde geliştirmeyi özellikle klinik çalışma bazında bu iş birliğini daha güçlendirmeyi konuştuk. Bununla ilgili bilim heyetlerimiz de karşılıklı görüşüyorlar ve çalışmaya devam ediyorlar.
Önümüzdeki aylar, erken dönemde klinik çalışmaların insan çalışmasının Türkiye'de gelebileceğini şu anda söylemem zor. Zannediyorum iki çalışmanın birinin eylül, birinin ekim ayında klinik çalışma safhasına gelebileceğini söyleyebilirim. İkisi de iki farklı üniversitemizde olan çalışma. Birini TÜBİTAK, birini TÜSEB'in desteklediği iki önemli çalışma. Zaten somut bir gelişme olduğunda açıklamış oluruz."
"SÜRÜ BAĞIŞIKLIĞI MANTIĞININ BU ANLAMDA DOĞRU OLMADIĞINI ANLAMIŞ OLUYORUZ"
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, antikor testi taramasının ne zaman tamamlanacağıyla ilgili soruya karşılık, bu çalışmada 153 bin testin yarısına yakınının tamamlandığı bilgisini verdi.
"Bu çalışmanın ön bilgileri ise toplumda PCR ile yapılan numune sonuçlarında binde 2-2,5'larda olduğunu görüyoruz. Yani çok yüksek olmadığını görüyoruz" ifadesini kullanan Koca, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"İkinci yaptığımız antikor testi, bağış durumunu bilmek... Bununla ilgili yarısına yakına yapılan bu çalışmanın şu an daha yüzde 1,5'ların altında olduğunu görüyoruz. Bunu tüm Türkiye bazında söylüyorum. Sürü bağışıklığının aslında öyle kolay bir bağışıklama olmadığını buradan çok net söyleyebiliriz. Sürü bağışıklığı için toplumun yüzde 60-65'inin bu koruyuculuğunun sağlamış olması gerekiyor. Bu koruyuculuğun sağlanması için herhalde 40-45 misli daha benzer bir salgını görmemiz gerekiyor. Dolayısıyla sürü bağışıklığının anlamlı olmadığını da buradan şimdiden çok rahat söyleyebiliriz.
Bizim buradan hedeflediğimiz birkaç nokta vardı. Biri toplumda gerçekten taşıyıcılığın oranını bilmekti. Toplumda yaygın bir taşıyıcılığın olmadığını çok rahat söyleyebiliriz. Herkesin test yaptırmak için gayret içinde olmaması gerektiğini de buradan anlamış oluyoruz. Sürü bağışıklığı kolay sağlanabilir mi? Belirti çok vermediği için bu anlamda antikor gelişmiş olan insanımızın sayısı fazla olmuş olabilir mi? Bu noktadan baktığımızda ise bu oranın yüzde 1,5'in altında olduğunu görüyoruz. Bu şiddette gördüğümüz salgına rağmen. Sürü bağışıklığı mantığının da bu anlamda doğru olmadığını anlamış oluyoruz. Sonuçlar zannediyorum 1 hafta 10 gün içinde biter. O durumda daha net birtakım ilave sonuçlarla aktarmış oluruz."
KURALLARA UYMANIN ÖNEMİ
Sosyal mesafenin hiçe sayıldığı görüntülerin sorulması üzerine Koca, bu tür görüntülerin yaşanmasını asla arzu etmediklerini ifade etti.
Bu konuyla ilgili İl Hıfzıssıhha Kurullarının gerekli tedbirleri ve kararları alma yetkisine sahip olduğunu vurgulayan Koca, şu değerlendirmede bulundu:
"İlgili illerimiz ve bölgelerde mülkü amirlerimiz bu konuyla ilgili hassasiyet göstererek, gereğini yapabilir durumdalar. Biz bu anlamda vatandaşımızın kendi isteği ve talebiyle bu kurallara olabildiğince uymasının gerekliliğini söylemeye çalışıyoruz. Bazen bunun dozunun çok kaçtığını maalesef görüyoruz. Bu noktada vatandaşımızdan, 83 milyondan istirhamımız lütfen kendi sağlığınız sadece değil, toplumun sağlığı için bu önemli. Kişiden kişiye bulaşan bir salgından bahsediyoruz. Bir başka kişinin hakkına girmiş oluyoruz. Herkes özellikle maske, mesafe ve el hijyeni noktasında belli bir dönem zorunlu olarak bu kurallara uyma hassasiyet gösteriyor olmalı. Bunda büyüklerimiz, annemizin, babamızın, dostlarımızın, arkadaşımızın hakkı var. Bu anlamda gereken hassasiyeti göstereceğimizden emin olmak istiyoruz."
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "Antikor testi sonucu pozitif çıkan birinin bir daha koronavirüse yakalanmayacağı anlamına mı geliyor?" sorusuna şu cevabı verdi:
"Antikorla ilgili çok net bir çalışma yok. Şunu çok iyi biliyoruz, belli bir dönem antikorun pozitif kaldığını ve bu pozitif kaldığı süreçte de koruduğunu biliyoruz. Ne kadar koruyabilir olduğuyla ilgili net bir bilgi yok. Önümüzdeki zaman dilimi içinde bu antikorun ne kadar pozitif kaldığını görerek bunu daha net söylemek mümkün. Şu dönemde bu antikorun varlığının devam ettiğini ve koruduğunu rahat söyleyebiliriz. Süresiyle ilgili daha net bir şey söyleyemiyoruz."