Hollywood yıldızı Halle Berry, ikinci sezonu başlayan ve bizde de Foxlife Türkiye'de yayımlanan bilim kurgu dizisi 'Extant'ın başrol oyuncusu olarak karşımızda.
Geçen yıl dizi başlamadan önce bu toplantı için buraya geldiğinizde önünüzde zorlu bir görev vardı. İlk kez televizyona iş yapacaktınız. İlk sezonda çalışırken neler öğrendiniz televizyonla ilgili?
Çok zor iş. Hayatımda, hiç geçen yıl çalıştığım kadar çok çalışmadım ben. Bebeğim de üç aylıktı, iki saatte bir emzirme molası verip, arabayla gidip 10 dakika emzirip geliyor, arada tonla şeyi ezberliyordum. Bir günde o kadar çok sahne çekmemiz gerekiyordu ki, kafam uçtu diyebilirim. Geçen yıl beynin hafıza kasını çalıştırmayı öğrendim. Bu yıl emzirme meselesi olmayacağına göre, bu kası daha da güçlü hale getireceğim. Ama geçen yıl bir aydınlanma yaşadım. Televizyonda çalışacağım, sonra evde ailemle birlikte olacağım sanıyordum. Ailemi göremedim bile. Hayatımda gerçekten hiç bu kadar çok çalışmadım. Televizyonda çalışan herkese şapka çıkarıyorum, aşırı zor bir iş.
Eskiden sinema yıldızları televizyona iş yapmaya sıcak bakmazdı. Sizin dizide çalışmayı kabul ederken tereddüt ettiğiniz noktalar oldu mu hiç?
Bu zamanda olamaz öyle bir şey. Belki 10 yıl önce tereddüt edilebilirdi. Ama bana göre en iyi işler televizyonda artık. Bu kalitede, bu yapımcılarla, bu oyuncularla, bu mecrada çalıştığım için kendimi şanslı hissediyorum. Belki de filmlerimin tamamını izleyenlerden daha fazlası izledi bu diziyi. Bilemiyorum. Sanatçılar olarak biz yaptıklarımızı dünyayla paylaşmak istiyoruz, bunu yapmak için en iyi mecra da televizyon, çünkü en iyi işler şu an televizyonda. Naçizane fikrim budur.
Extant'ın başrol oyuncuları Halle Berry ve Jeffrey Dean Morgan, Los Angeles'taki basın toplantısındaydı.
Geçen sezon Molly’nin Ethan’a karşı tutumu daha farklıydı; onu gerçek bir çocuk gibi görmüyordu. Bu sezon özlediğini görüyoruz. Bu değişim hakkında konuşabilir misiniz biraz?
Molly geçen sezon epey uğraştı. Kendi çocuğunu da istiyordu. Kadınların doğasında olan doğurma içgüdüsüyle hareket ediyordu. Dolayısıyla bir robotu, çocuğu olarak benimsemek Molly gibi birine pek uygun değildi. Bu robotla insani bir dönüşüm yaşayabilir mi, onu sorguladı. Molly için önemli bir dönüşüm noktası da Ethan kendini onun için feda ettiği zaman, final bölümünde gerçekleşti. Onun hayatını kurtarmak için kendini resmen uçurdu Ethan. Bu Molly’ye göre çok insani bir tepki. Ethan da robot olmasına karşın Molly’yi sevdi ve bunu ifade edecek bir yol da buldu. İşte bu, Molly’nin Ethan’a farklı gözlerle bakmasına sebep oldu.
Peki Ethan gerçek bir çocuğun yerini tutabilir mi? Valla, işte dizimizin artık kaç sezon devam edecek kadar şansı varsa, tam da bunu sorgulayacak. Dizinin meselesi bu: Bir robotun insani vasıfları olabilir mi? Sevebilir mi? İnsan yerine geçebilir mi?
Extant'tan bir kare: Halle Berry'nin canlandırdığı Molly Woods ve oğlu Ethan rolünde Pierce Gagnon.
ERKEK ANNESİ OLMAK, KIZ ANNESİ OLMAKTAN FARKLI
Kariyeriniz boyunca oğullarıyla ilginç bir ilişkisi olan anneleri oynadınız. Dizideki rolünüzü bu açından değerlendirir misiniz? Mesela Losing Isaiah, mesela Monster’s Ball…
Şimdi benim de bir oğlum var, bunun kız annesi olmaktan farklı olduğunu düşünüyorum, annelerle oğulları arasında özel bir ilişki oluyor. Aslında rollerde de bu kararlaştırılmış bir şey değildi, biraz kendiliğinden öyle oluştu. Rol açısından pek söyleyebileceğim bir şey yok yani. Ama oğlan annesi olarak aramızda özel bir ilişki olduğunu söyleyebilirim. Bu yıl dizide de Ethan’la ilişkimiz epey gelişiyor. Tabii o robot olduğu için beklenmedik gelişmeler de olacak. Yani kısaca, dizi ve filmlerdeki oğullarımla ilişkimi geliştiriyorum diyebilirim.
Saçınız tamamen değişmiş ikinci sezonda. Yeni hali de çok güzel de neden bu değişiklik?
Bıktım usandım kısa saçtan çünkü. Şaka, şaka! Aslında senaryonun bir parçası bu, geçirdiği değişimle ilgili. İzledikçe anlayacaksınız. Sadece saçı değil, tırnakları da uzadı.. Bakın şu tırnaklara… Bütün bunların hikâyeyle yakın ilişkisi var tabii.
Birinci sezondan en sevdiğiniz sahne hangisiydi?
Ben final bölümünün tamamını çok sevdim. Sezon sonuna geldiğimizde bazı şeyleri de anladık. Çok güzel çekilmiş, yazılmış ve yönetilmişti. Bütün sezon finaliyle gurur duyuyorum.
Dizinin künyesinde yapımcı olarak da geçiyorsunuz. Bu görevin oyunculuktan farkını açıklayabilir misiniz?
Bir kere çok daha fazla iş. Ama işin eğlenceli kısmı, benim de fikir belirtme hakkım var. Yapımcılarımıza müteşekkirim, ben de toplantılara katıldım, yapıma emeğim geçti. Bir sanatçı olarak da bu beni çok mutlu ediyor. Oyuncu olarak sadece rol yapmak da çok güzel tabii. Onu da seviyorum. 25 yıldır da böyle yapıyordum zaten. Ama şimdi parçası olduğum işe rol dışında katkıda bulunmayı da öğreniyorum. Beni ciddiye alıp buna izin veren insanlarla çalıştığım için de kendimi şanslı hissediyorum.
Televizyonla ilgili hep duyduğum ve korktuğum şey, dizilerin yaratıcılarının tanrı gibi olduğu, onlar ne derse onu yapmanız gerektiğiydi. “Televizyonda kurallar çok daha katıdır” denirdi. Bu yıl öğrendim ki hiç de öyle değilmiş. Proje sahipleri bizimle işbirliği içinde. Bence de yarattığınız işi yorumlayıp canlandıracak insanları işin içine daha çok katmak lazım. Böylece herkes daha çok heyecan duyuyor, daha iyiyi yapmak için uğraşıyor.
EVRENDE TEK OLDUĞUMUZA İNANMIYORUM
Böyle bir dizide rol alıyorsunuz, bazen geceleyin kafanızı kaldırıp o uzay boşluğunda neler olduğunu hiç merak ediyor musunuz? Uzaylılar hakkında ne düşünüyorsunuz?
Uzaylıların varlığına inanıyor muyum? Bu diziye başlamadan çok önce, küçücük bir kızken göğe bakar ve “Kesin orada başkaları da var,” derdim. Orada başka şeyler de olduğuna inanıyorum. Bu uçsuz bucaksız evrende bir tek bizim olduğumuza inanacak kadar bencil değilim. Bu dizi, işte tam da bunu her gün sorgulamanızı sağlıyor. Umarım bir gün bunun cevabını öğreniriz, umarım o kadar uzun yaşarım. Bilmiyorum ama ben öğrenemesem bile belki çocuklarım ya da onların çocukları öğrenecek bir gün, inanıyorum.
Extant, ABD’den bir gün sonra, perşembe akşamları 20.15’te Foxlife Türkiye kanalında yayınlanıyor.