Hatay’da devlet arazilerinin sahte belgelerle Lübnan’da yaşayan üçüncü şahıslara satıldığı ortaya çıktı.
Hatay'ın Arsuz ilçesinde yasaya göre satılamayan 23 parseldeki 800 dönüme yakın devlet arazisi sahte belgelerle 3'üncü kişilere satıldı.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı müfettişleri, Hatay'ın Arsuz ilçesindeki taşınmazlarda tespit ettikleri usulsüzlükleri ortaya çıkardı. 1927 yılında çıkarılan "1062 Sayılı Mukabele-i Bilmisil Kanunu" uyarınca Suriye uyruklulara ait taşınmazlara el konulduğu ve halen yürürlükte olan bu kanunla birçok taşınmazın Hazine'ye geçtiği belirlendi. Ancak, bu taşınmazlardan bazıları yasalara aykırı bir şekilde sahte belgelerle üçüncü kişilere satıldı.
100 MİLYON DOLARLIK VURGUN
Bakanlık müfettişleri, arazilerinin usulsüz olarak devredildiğini tespit ettikten sonra 04.12.2023'te Arsuz Tapu Müdürlüğü'ne bir yazı göndererek, kayıtların eski haline getirilmesi için dava açılmasını istedi.
Arsaları yıllardır ecrimisil yöntemiyle devletten kiralayarak işleten vatandaşların avukatı Necati Yıldız, emlakçılar Davut Bayar ve Sinan Kirmit'in kamu arazilerini sahte belgelerle ele geçirip satmakla suçladı. Sahte nüfus kayıtları ve gerçek dışı veraset belgeleri kullanılarak, Lübnan'da yaşayan kişilerin mirasçı gibi gösterildiğini belirtti. Toplam değeri yaklaşık 100 milyon dolar olan denize sıfır ve villa yapımına uygun arazilerin haksız yere devredildiğini ifade etti.
SAHTE BELGELERLE LÜBNAN’DA YAŞAYAN KİŞİLERE SATILDI
İddiaya göre, emlakçılar Hatay 2. İdare Mahkemesi'ne başvurarak, 1062 Sayılı Kanun gereği Hazine'nin el koyduğu Suriye uyruklulara ait arazilerdeki satış yasağının kaldırılmasını talep etti.
Mahkeme, 18.09.2019 tarihli kararıyla bu talebi kabul etti. Ardından, sahte belgelerle arazilerin tapuları Lübnan'da yaşayan kişilere mirasçı gibi gösterilerek üçüncü kişilere satıldı.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından Arsuz Tapu Müdürlüğü'ne gönderilen yazıda, 08.04.2021 tarihli bir intikal işlemiyle ilgili uyumsuzluk tespiti bulunduğu ve kaydın eski haline getirilmesi için dava açılması gerektiği ifade edildi.