Yurtdışına yapılan bir çok araştırmada bu insanların hayvanlara kötü muamele yapmadan önce ilk deneyimlerini hayvanlar üzerinde yaptıkları bir gerçek
Hayvan Hakları Federasyonu'na (HAYTAP) tecavüz, kötü muamele konusunda her gün onlarca şikâyet geliyor. Ancak, mevcut yasa tecavüzcünün eylemini kabahat saydığı için para cezasıyla yakayı sıyırıyor. Tüm mücadele, yeni yasada bu suçların ceza yasası kapsamına alınması. Kişiyi mahkemeye çıkarıp sabıka kaydına ‘hayvana tecavüz etmiştir’ dedirtmek.
Ördekle başlayan tecavüz gözleri yeni yasaya çevirdi. Ancak, mevcut yasa bu eylemleri ‘kabahat’ten sayıyor. Yani, parayı veren yakayı kurtarabiliyor. Yeni mücadele ise bu tür eylemlerin ceza yasası kapsamına alınması. Kişiyi mahkemeye çıkarıp sabıka kaydına ‘hayvana tecavüz etmiştir’ dedirtmek.
HAYTAP Yönetim Kurulu Başkanı Avukat Kemal Şenpolat, eziyete uğrayan hayvanlar ve yeni yasa çalışmalarını T24'e anlattı:
- Bu sorun ülkemizde o kadar yaygın ki maalesef herkes farkında ama görmezden geliyor. HAYTAP ‘a bu konuda ülkenin her tarafından her hafta ihbar geliyor. Ancak yasalar maalesef etkisiz durumda . Yani savcılıklar, polis yasa kabahatler kanunu kapsamında olduğundan dolayı hayvan hakkı savunucusu da olsalar bile bir şey yapamıyorlar. Konu ile ilgili olarak orman ve su işleri müdürlükleri sembolik idari para cezaları kesiyorlar. Fakat bu insan ertesi gün tekrar aynı “kabahati” işleyebiliyor. Çünkü bu kişiyi siz mahkemeye çıkartıp sabıka kaydına hayvana tecavüz etmiştir diye işleyemiyorsunuz.
- Bölge ayırımı yok. Her yerde görülüyor. Bunu üniversite mezunu da yapabiliyor köydeki vatandaş da. Hastalık ve sapkınlık tahsile bağlı değil. Ama toplumun uyarı mekanizmalarının da buna seyirci kalmaması gerekiyor. Dolaysıyla biz HAYTAP olarak devamlı bu konu ile ilgili olarak farkındalık çalışmaları yaparak dikkat çekmeye çalışıyoruz.
Yurtdışına yapılan bir çok araştırmada bu insanların hayvanlara kötü muamele yapmadan önce ilk deneyimlerini hayvanlar üzerinde yaptıkları bir gerçek. Adli tıp açısından da bu kantılanmış. Yani biz burada hayvan hakkını savunurken aslında bir sonraki aşama olan çocuğun , engellinin , kadının , yaşlının yani toplumdaki zayıf halkanın hakkını savunuyoruz. Derdimiz bir hobi tatmini peşinde gezen insanların bir güdüsünü tatmin değil. Derdimiz aslında insan hakları. Yani insana gelmeden önce potansiyel suçluyum diye bağıran insanı teşhis edebilmek .tedavi altında aldırmak gerekiyorsa ceza aldırmak.
Zaten bu işin son aşamasını geçen yıl Dolmabahçe saray’ında başbakanla yaptığımız toplantı damga vurdu. Eğer bir STK çalışmasını bu kadar disiplinize ve tutkulu bir şekilde yapmasaydık konusu “hayvan” olan bir sorunu oraya kadar çıkartamazdık. Başbakanlıkta yapılan görüşmeden sonra da işin peşini bırakmadık. Geçen ay da son olarak bu işin en önemli ayağı olan Adalet Bakanlığındaki toplantıya katıldık. Umutsuz olmamak için bir neden yok.
Sadece dağ fare doğursun istemiyoruz. Çünkü çıkacak cezai yaptırımlar 2 yıl altında bir hapis cezası olduğunda infaz yasaları gereği yine paraya çevrilecek. Yine o kişi sizinle aynı metroya binecek , o restoranda a o kişinin elinden hizmet alacaksınız belki de sabıka kaydında sicilinde bu suçu gözükmediği için aynı işyerinde çalışmaya devam edeceksiniz.