Bir haftadır bireysel emeklilik sisteminin güvenilirliği sorgulanıyor ve kişilerin birikimlerinden oluşan emeklilik fonlarına el koyulup koyulmayacağı, fonların reel sektöre kaynak olarak aktarılıp aktarılmayacağı tartışılıyor. El koyulmaz, çünkü hem
Bir haftadır, ‘emeklilik fonlarına el koyulur mu, koyulmaz mı’ konusunu tartışıyoruz. Tartışma nereden çıktı?
İşte konuya dair Hürriyet'ten Noyan Doğan'ın yazısı:
Geçen pazartesi, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde, benim de katıldığım, kamu sigorta şirketlerinin birleşmesi nedeniyle düzenlenen Türkiye Sigorta Tanıtım Töreni’nde, Cumhurbaşkanı Erdoğan bir konuşma yaptı. Konuşmasının arasında da, “Devletin desteği ve teşvikiyle fon tutarı 154 milyar liraya ulaşan Bireysel Emeklilik Sisteminde yapılacak atılımlarla reel sektöre uzun vadeli ve düşük maliyetleri büyük bir kaynak sağlanabilecektir” açıklamasında bulundu.
Bunun üzerine kimi kesimler, ‘BES’teki birikimler özel sektöre kredi olarak verilirse sistem batar, sisteme güven zedelenir’ söylemi üzerinden, ‘tasarruflara el koyulur mu, koyulmaz mı’ tartışması başlattı. Törenin ertesi gün birçok meslektaşım ve tanıdıklar, ‘nedir bu işin aslı astarı, bir anlat, birikimlere el mi konulacak, özel sektöre mi verilecek?’ diye arayıp, sordu. Arayanlara da anlattım, sizlerle de paylaşayım. Ama önce bir iki tespitte bulunayım.
154 MİLYAR LİRALIK FON
Cumhurbaşkanı’nın konuşmasındaki o bölümü paylaşayım. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türk sigorta ve emeklilik sektörü ne kadar yüksek düzeyde fon biriktirirse ülkemizin büyümesine ve kalkınmasına o derece destek verecektir. Özellikle hayat sigortaları ve emeklilik sistemi uzun dönemli ve düşük maliyetli fon birikimine katkı sağlayan temel araçlardır. Devletin desteği ve teşvikiyle fon tutarı 154 milyar liraya ulaşan Bireysel Emeklilik Sisteminde yapılacak atılımlarla reel sektöre uzun vadeli ve düşük maliyetli büyük bir kaynak sağlanabilecektir” dedi.
BES NE KADAR GÜVENİLİR?
Aslında bu konu ilk kez gündeme gelmiyor. Açılıp bakılırsa; 2019’un temmuz ayında, Meclis Genel Kurulu’nda kabul edilen, 11. Kalkınma Planı’nda, yapılacaklar arasında, “Emeklilik fonlarında tasarruf olanakları artırılarak, bu fonlarda oluşan kaynakların sanayinin büyümesine yönlendirilmesi teşvik edilecektir” maddesi yer alıyor. Aynı şekilde, 2020 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programına da bakılırsa, hedefler arasında, “Emeklilik fonlarında tasarruf olanakları artırılarak, bu fonlarda oluşan kaynakların sanayinin büyümesine yönlendirilmesi teşvik edilecek’ diye yazıyor.
Peki, neden böyle bir hedef kondu? Tasarrufların artmasının öncelikli faydası elbette bireyleredir ama aynı zamanda ekonomi için de önemlidir. Şöyle ki; ekonomiye uzun vadeli kaynak sağlanır, yatırımlar desteklenir, sermaye piyasaları derinlik kazanır, ekonomi büyür, dış şoklara karşı kırılganlık azalır. Daha açık şöyle anlatayım. Eğer BES’teki fon büyüklüğümüz 500-600 milyar lira olsaydı, kurdaki dalgalanmalar bize vız gelir tırıs giderdi.
Gelelim, ‘emeklilik fonlarına el koyulur mu, bu fonlar reel sektörü fonlamada kullanılır mı?’ konusuna. Bilenler, BES’in güvenilirliğini biliyor ama bilmeyenler için en basit şekliyle anlatayım. Emeklilik şirketine, aylık belirli bir miktar katkı payı ödeyerek sisteme giriyorsunuz; emeklilik şirketi size birikimlerinizin değerleneceği emeklilik fonları hakkında alternatifler sunuyor, fonunuzu kendiniz seçiyorsunuz. Yatırdığınız katkı paylarını emeklilik şirketi portföy yönetim şirketine yönlendiriyor, sizin gibi diğer katılımcıların katkı payları ile bu birikimler fonlarda, portföy yönetim şirketleri tarafından yönetiliyor.
TERCİH, DEVLET TAHVİLİ
Bu fonların içinde de yatırım aracı olarak faiz var, repo var, devlet tahvili var, hazine bonosu var, hisse senedi var, döviz var, altın var. Yatırdığınız o katkı payları da fonların içindeki bu yatırım araçlarına pay ediliyor. Bunların hepsi de sistemdeki katılımcılar tarafından an ve an takip ediliyor. Bireysel emeklilik hesapları ve fon varlıkları Takasbank bünyesinde saklanıyor. Tüm bu süreçler de Hazine ve Maliye Bakanlığı, Sermaye Piyasası Kurulu, Emeklilik Gözetim Merkezi, Takasbank ve bağımsız denetim şirketlerinin denetim, gözetim ve kontrolü altında yürütülüyor. Şunu da belirteyim, BES’teki kişilerin birikimlerini değerlendirmeyi tercih ettikleri yatırım enstrümanları arasında ilk sırayı devlet tahvili, hazine bonosu, kamu kira sertifikası alıyor.
Yani, bankadaki mevduat gibi bu paralar bir yerde değil; buna el koysunlar, alıp fabrika yatırımları için ona buna dağıtsınlar. Anlayacağınız, emeklilik fonlarına el koyulmaz, bir yerlere kaynak olarak aktarılmaz. Ama illa da ‘istenirse koyulur kardeşim’ diye ısrar eden varsa, diyecek bir şeyim yok.
156 MİLYAR LİRANIN 20 MİLYAR LİRASI DEVLETİN!
Bugün için BES’te; 6.8 milyonu gönüllü sistemde, 5.5 milyonu da çalışanların girdiği otomatik katılım sistemi olmak üzere toplam 12.4 milyon katılımcı bulunuyor. Gönüllü sistemdeki fon toplamı 146.2 milyar lira. Bunun 127.1 milyar lirası katılımcıların fonu, 19.1 milyar lirası da devlet katkısı fon tutarı. Otomatik katılımda ise toplam fon tutarı 10.5 milyar lira; bunun da 10.1 milyar lirası katılımcıların fonu, 329 milyon lirası da devletin koyduğu katkı tutarı. Böylece BES’te toplam fon 156.8 milyar lira, bunun da 20 milyar lirası devletin koyduğu katkılardan oluşan fon. Bu 156 milyar liralık fonu da 23 emeklilik şirketi oluşturmuş durumda.