Hibya, 'Güncel' programında besteci-akademisyen Cihat Aşkın ile besteci-orkestra şefi Hakan Şensoy'u stüdyosunda ağırladı.

Sohbet havasında gerçekleşen yayında, ''Üstün yetenekli çocukların müzik eğitimleri nasıl olmalıdır?'', ''Türk sanatçılarının sınır ötesindeki başarıları'' ve ''Caka hakkında bilgiler'' başlıkları ele alındı.

Şensoy, keman ve orkestra şefliği ile kemancılık kariyeri bulunduğunu, elinden geldiği kadar Türk müzik çevresini ve çehresini temsil etmeye gayret ettiğini dile getirdi.

Aşkın ise kemancılığın dışında beste denemeleri ve düzenlemelerinin de bulunduğunu, Şensoy’la İstanbul Teknik Üniversitesinden sınıf arkadaşları ve akademisyenleri de olduklarını ifade ederek, çok yönlü çalışmalarını sürdürdüklerini bildirdi.

CAKA (Cihat Aşkın ve Küçük Arkadaşları) projesi hakkkında bilgi veren Aşkın, bunun bir ihtiyaçtan doğduğunu, yetenekli fakat maddi olanakları olmayan çocuklara ulaşmak için oluşturulduğunu dile getirdi.

Aşkın şöyle konuştu:

''Sadece konservatuarlarda değil, ülkenin farklı yerlerinde de müzik eğitimi yapılmalı, illaki profesyonel bir şekilde değil, amatör bir şekilde de yaygınlaşmalı. Müzik sadece konser dinlemeye giden insanların tekelinde olmamalı. Müzik aslında okullarda, sosyal merkezlerde, hastanelerde, hapishanelerde ve insanların tolu olarak gittiği farklı yerlerde de olmalı. Çünkü ancak o şekilde müziği sosyal bir hizmet olarak düşünebilirsiniz. Çocukları, seçip elemiyoruz, her isteyen çocuk katılmakta özgür. Çünkü beş parmağın beşinde de farklı bir renk, farklı bir iz olduğu gibi her çocuğunda kendine özgü bir ruhu, yüreği var. Bizde başarısız çocuk yok, kendini ifade edemeyen çocuk var. Onlara da kendilerini ifade edebilmeleri için platform sağlıyoruz.''

Sanatçının aslında diplomat gibi görülmesi gerektiğine işaret eden Şensoy da şunları kaydetti:

''Pandemide İtalya Kültür Ofisi İtalya’daki sanatçılarının yaptıkları kayıt konserlerini ülke ülke yayınladı. İtalya’da kültür ofisi nerede varsa hem oradaki sanatçısının mesleki aktivitesinden geri kalmasını engellememiş oldu, hem de destek oldu. Sanat durmadı. Türk sanatını icra edenler aslında diplomatlar kadar önemli bir görev yapıyor.

Şensoy, beste konularında ise şunları aktardı:

''Bizdeki ritimler, modlar ve makamsal yapılar diğer ülkelerde yok. Onların teknik olarak yazma yöntemlerini benimseyip bizim materyallerimizle karıştırabildiğimiz ve bunda da başarılı olabildiğimiz zaman ilginç olan taraf biz oluyoruz.'' şeklinde konuştu.