28 Şubat sürecinde millet iradesinin önünü kesip seçilmiş Refah Yol iktidarını alaşağı eden cuntacılara verilen müebbet hapis cezasının Yargıtay tarafından onanmasının üzerinden 15 gün geçmesine rağmen tutuklama işleminin gerçekleşmemesi maşeri vicda
Başörtüsünün yasaklandığı, Kur’an kurslarının kapatıldığı, İmam Hatiplerin önünün kesildiği, İslam’ın camilere hapsedilmek istendiği 28 Şubat darbe sürecinin failleri, ceza almalarına rağmen hâlâ tutuklanmadı.
28 Şubat sürecinde millet iradesinin önünü kesip seçilmiş Refah Yol iktidarını alaşağı eden cuntacılara verilen müebbet hapis cezasının Yargıtay 16. Ceza Dairesi tarafından onanmasının üzerinden 15 gün geçmesine rağmen tutuklama işleminin gerçekleşmemesi tepki çekiyor. Cuntacıların itirazlarının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca reddedilmesine rağmen tutuklamalar için düğmeye basılmaması maşeri vicdanı yaralıyor. Çevik Bir, Çetin Doğan, Erol Özkasnak’ın arasında yer aldığı 14 cuntacının kaçma ihtimaline vurgu yapan hukukçular, adaletin geç geldiğini ancak şimdi de infazda gecikildiğini söyledi.
Hukuki Araştırmalar Derneği (HUDER) Yönetim Kurulu Üyesi Avukar Harun Akdere, 28 Şubat davasında iltimasların yaşandığını ve Yargıtay kararının ardından da iltimasın devam ettiğine vurgu yaptı. HUDER Yön. Kur. Üyesi Harun Akdere, “Normalde 3 yıl üzerindeki hapis cezaları infaz için çağrı olmadan yakalama işlemleri gerçekleştirilir ve infaza başlanır. Bu ülkenin tarihine etki etmiş, ülke tarihinde leke olarak duracak bir sürecin mimarlarının müebbet hapis cezalarıyla karşılaştığı davada hâl iltimaslar olduğunu görüyoruz. İltimasın yansıması olarak cezaların infazında gecikme yaşanıyor” dedi.
Firar tehlikesine değinen Av. Akdere, “Mahkeme kararı uygulanana kadar tedbir alınması kanaatindeyim. Yakalamaların hâlâ çıkarılmaması ihmalin söz konusu olduğunu gösteriyor. Maalesef bu gecikmelerin kanunda bir yaptırımı bulunmuyor. Bu gecikme firar ihtimalini de artırıyor. Belki de birileri bunlara ‘kaç kaç’ yapıyor” sözlerini sarf etti.
Akdere, sözlerini şöyle tamamladı: “Yargıtay’dan onanarak gelen kararın dosyasının mahkemeye gelmesi ve kesinleşmiş şerhlerin yapılarak infaza gönderilmesi 1 günlük iştir. 24 saatte hallolacak bir işlem 360 saattir tamamlanamamıştır. Gecikmiş hukuk var burada.”
Gazetemiz Akit’e konuşan Birlikte İleri STK Birliği Başkanı Avukat Latif Cem Baran, “Belirtilen şahıslar artık sanıklıktan çıkmış ve hükümlü sıfatını kazanmıştır. Vazife, infaz hakimliğindedir. İnfaz hakimliği kolluğa talimat verecek ve kolluk da kişileri tevkif ederek hangi cezaevine sevk edilecekse o cezaevine sevk etmesi gerekiyor. Tebligata gerek yoktur bunun için. Hukuk darbeciler için esnetilemez. Hukuk herkes için eşittir. Ve hukuk gereğini mutlaka yapmalıdır” şeklinde konuştu.
İnfazın Kurban Bayramı sebebiyle geciktirildiği iddiasını yorumlayan Av. Baran, “Bayram nedeniyle bu infazlar bekletildiyse, bu da yanlıştır. Bayramı seyranı bilmeyen, bayramlarda kurban derilerini zorla toplayan, camilere verilen derileri imha eden, bütün hayatını din düşmanlığı ve savaşıyla geçirmiş kişi yada kişiler için bayram gibi bir gerekçeyle infazı ertelemek zaten olamaz. Geçen her gün hukuk olarak kayıp gündür.” İnfaz hakimliğini göreve davet eden hukukçu Latif Cem Baran, şunları söyledi: “Doğrusu, Yargıtay’ın onanmasının ardından birkaç gün içinde infazın gerçekleştirilmesidir. İnfaz hakimliği gerekeni artık yapmalıdır. Gecikmeler firar ihtimalini artırmaktadır. Yurt dışı yasağı konulmuş olsa da firar tehlikesini önlemek için hızlı olunmalıdır.”