İran İslam Cumhuriyeti'nin kurucusu Ayetullah Humeyni'nin torunu Huccetu'l-İslam Seyyid Hasan Humeyni, ülkesindeki başörtüsü takma zorunluluğu ve uydu anteni kullanımının yasaklanmasını eleştirdi.
Humeyni konuşmasında, suç ve cezanın orantılı olması gerektiğine işaret ederek, cezaların orantısız uygulanması halinde suçun engellenmesinin aksine özendirilebileceğini ifade etti.
"BAŞÖRTÜSÜ ZORUNLULUĞU DOĞRU DEĞİL"
Huccetu'l-İslam Seyyid Hasan Humeyni, özendirmeye örnek olarak bazı uygulamaları gösterdi. "İran'da özellikle uydu antenlerine getirilen yasakların ihlal edilerek şu anda bütün evlerin çatısında mantar gibi kurulan çanak antenlerin kurulmasına yol açtığına" işaret ederek "Tüm kadınlara başörtüsü takma zorunluluğu getirilmesinin de yarı başı açık uygulamasını doğurduğuna" dikkati çekti.
"SUÇ, TOPLUMUN İHTİYAÇLARINA UYGUN CEZALANDIRILMALI"
"Birisi yanlış yaparsa, iki yıl hapis cezasına çaptırılır. Bunu toplum kabul eder. Fakat, mahkeme başkanı yanlış yapan kişiye açık alanda toplum huzurunda kırbaçlanması cezası yada 35 yıl hapis cezasına çarptırmış olsa o durumda, suçlu mazlum duruma düşer. İşlenen suç da toplumda suç olmaktan çıkar. Dolayısıyla suç da toplumun ihtiyaçlarına uygun olarak cezalandırılmalı. Suçu toplumun kabul etmesi gerekir. Aksi halde, toplum söz konusu kötü hareketi inatla yapmaya başlar ve toplumda uygun olmayan hareketlerin bir çoğu da bu inatla yapılan hareketlerdir" ifadelerini kullandı.
Hasan Humeyni açıklamasında, "Özellikle toplumsal olaylarda hüküm verirken, daha dikkatli olmak gerekir. Özellikle gençler, bu alanda inatlaşma ve gençlik dönemin getirdiği gurur duygusunu dikkate almak gerekir. Bazı suçlar, toplum içerisinde suçlar içerisinde kabul görmüyor. Dolayısıyla suçlara karşı tepki verirken toplumun da onu suç olarak kabul etmesi gerekir." şeklinde konuştu.
"UYGUNSUZ KIYAFETİN NEDEN UYGUNSUZ OLDUĞUNU ANLATIN"
Humeyni açıklamasında, "Bir takım bozukluklar ve yanlışları iyi anlatırsanız, toplum da bu yanlışları gidermek konusunda size yardımcı olur fakat bunlar iyi anlatılmazsa ve toplum onu yanlış olarak görmezse ne kadar zorlasanız da sınırlasanız da netice almanız çok zordur. Toplum bu tepkiler karşısında mazlum duruma da düşer. Örneğin uygunsuz bir kıyafetin, uygun olmadığını topluma iyi anlatın bu yeterlidir" ifadelerine yer verdi.
RUHANİ DE BAZI YASALARI ELEŞTİRMİŞTİ
İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani de geçtiğimiz ay basına yaptığı açıklamalarda Ruhani "Toplumsal değerler ve başörtüsü takmanın asker ve polisle sağlanamayacağını bugüne kadar tecrübe ettik. Bu alanda askerin polisin yerine alimlerimiz, aydınlarımız ve üniversite hocalarımız olmalıdır. Biz nasıl bir teşvik metodu izliyoruz, askerle polisle mi? Bu işin başka bir yolu yok mu?" demiş, ülkesindeki kısıtlamaları eleştirmişti.
İran'da 1979 yılında gerçekleştirilen İslam devriminden bu yana yabancı ülke yetkililerine ve diplomatları dahil ülkede bulunan tüm kadınlara başörtüsü takma zorunluluğu bulunuyor. Ayrıca ülkede uydudan yapılan televizyon yayınlarının izlenmesi ve muhalif yayınların engellenmesi, internet yayınlarının filtrelenmesi gibi bir çok kısıtlama uygulanıyor.