Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, 'Benim Fenerbahçe taraftarı olup olmamam da önemli değil ama pek çok kurum ve kuruluş Fenerbahçe'nin yaptığını yapamadı' dedi.
Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, CNNTürk ekranlarında yayınlanan Ahmet Hakan'ın sunduğu Tarafsız Bölge programında açıklamalarda bulunuyor.
İlker Başbuğ'un açıklamalarından satır başları;
“ Fenerbahçe taraftarı bu süreçte tarih yazdı. Benim Fenerbahçe taraftarı olup olmamam da önemli değil ama bir çok kurum ve kuruluş Fenerbahçe taraftarının yaptığını yapamadı. Bütün mahkeme süreçlerinin çok benzediğini görüyorum. Hemen hemen aynı senaryolar oynanmış.”
“Birincisi ben 2008-2010 dönemiyle ilgili olarak bu süreçte tespit ettiğim süreçleri sayın savcıya anlattım. Olayların değerlendirmesi ve bu değerlendirmeden benim çıkarttığım sonuçlar. Şimdi siz bu tespitlere bakın. Soruşturma açılacak konular varsa soruşturmayı açıp yargıya götürürsünüz dedik. Benim isim vermem için elimde belge olması lazım. Biz bu safhada tespitler yaptık. Genel resmi çizdik. Bundan sonrası yargıda.”
“Biz isim vermedik prensip olarak. O isimleri savcı bulsun. Türkiye’de hukuk, adalet katledildi. Daha bunu nasıl söyleyeceğiz. Bu güvenin yeniden tesis edilmesi devlete ve devletin ilgili kurumlarına düşüyor. Bu da HSYK başta olmak üzere yargının diğer kurumlarının işi. İsimler vermedik, ben isim vermeyi uygun görmüyorum ama isimler belli. Bir olay anlatıyorsanız kimin yaptığını kamuoyu da biliyor.”
“5 Ocak tarihinde adliyeye gelirken tutuklanmayı bekliyordum. Hatta 27 Aralık 2011 akşam saatleri bir haber geldi bana, özel bir yerden. Dediler ki, ‘Siz yakın bir zamanda Ergenekon davası nedeniyle tutuklanacaksınız.’ Bu kanaldan çıkan bilgiler genellikle doğru çıkma ihtimali yüksek olan bilgilerdi. Mayıs 2011, görev başında olan bir muvazzaf orgeneral, Bilgin Balanlı gözaltına alındı ve tutuklandı. Benim emrimde çalıştı, çok başarılı bir arkadaşımızdı. Normal şartlarda Hava Kuvvetleri Komutanı olacaktı. Hava Kuvvetleri Komutanlığı elinden alındı. Layıktı bu göreve. Eylül 2011, Genelkurmay Karargahı’nda benim emrimde çalışan silah arkadaşlarım internet andıcı adlı rezalet bir dava ile suçlandı. Bu Türk hukuk tarihine bir ayıp olarak geçecek. ‘Artık sıra bana geliyor, olabilir’ dedim.”