“Günde ortalama 6 saat TV seyreden bir toplumuz ve pek tabi ki kitap okuma konusunda çok ciddi sıkıntılarımız var” diyen araştırmacı ve Şair-Yazar Sırrı Çınar bu durumu üzülerek ifade ederken net çözümler sunuyor ve “Kitapların
Evet, ne yazık ki kitap okuma konusunda sıkıntılı bir toplumuz. Kitap okuma alışkanlığımız ilk, orta ve lise eğitimi sırasında verilmeye çalışılsa da, öğretmenler tarafından zorunlu olarak okunması istenen kitaplar olsa da ne yazık ki içselleştirilemiyor, öğrenciler sadece dersi geçmek adına, hocalarını tatmin etmek adına o kitapları okuyorlar ve sonrasında normal hayatlarına geçince kitap okumaktan vazgeçiyorlar. Zaten diğer normal insanlar günlük koşuşturmaca içerisinde akşama kadar işiyle ilgili koşturuyorlar, akşam eve geldiklerinde yorgun argın kalıyorlar ve TV karşısına geçiyorlar ve sonuç olarak ortalama 6 saat gibi bir oranla TV seyreden bir toplumda okuma alışkanlığı ne yazık ki yok. Tabi ki bunu nasıl çözeriz? İnsanların gelişmesinde ilk önce talep edilmeli bu. Talep olmadığı takdirde zorla bir şey yaptırmak neredeyse imkansızdır. Bu “açlığı” hissetmeli insanlar. Bir şey bilme arzusunu taşımalı, öğrenme arzusunu taşımalı. Kitap okuduğu takdirde hayatında meydana gelebilecek değişimleri, dünyaya bakışlarının nasıl değişeceğini, problemleri nasıl çözebileceklerini, nasıl “daha doğru” düşünebileceklerini bilmeliler.. Bu anlamda gerek sivil toplum örgütleri, gerek siyasi irade, gerek Milli Eğitim Bakanlığı çeşitli kampanyalar düzenleyebilir. Tabi ki kitaplardaki her ne kadar KDV oranı düşürülmüş olsa da, kitap fiyatlarının büyük bir oranı vergi olarak tahsil ediliyor. Kitap fiyatlarının yüksekliğinden şikayetçi olan bir grup var ve bunun yok edilmesi için kitap fiyatlarının düşürülmesi tabi ki vergiden, çeşitli kurumlardan muafiyet sağlanması gerekiyor.
Tabi ki insanlar gördüklerini uygularlar yani anne babalarının evde kitap okumadıklarını gören çocuk bunu bir ihtiyaç olarak görmüyor ve kitap okumanın ona kazandıracakları konusunda çok fazla kafa yormuyor. Bunun için anne ve babaların mutlaka çocuklarının görmeleri açısından mutlaka kitap okumaları gerektiğini düşünüyorum. Evlerde kitapların süs için dolaplarda durması veya vitrinlere konması yerine hayatın içinde olması gerektiğini, masaların üzerinde, mutfak tezgahının üzerinde olması gerektiğini düşünüyorum. Yani o kitaba bir şekilde insanlar çok rahat bir şekilde ulaşıp içinde ne var diye bakmaları gerektiğini düşünüyorum. Çocukların bu anlamda kitap okumaya yönelmesi konusu çok ama çok önemli. Tabi ki az önce bahsettiğim gibi okullardaki zorunlu kitap okumanın dışında, isteyerek kitap okumaları konusunda öğretmenlerin çok iyi yönlendirmeler yapmaları gerekiyor. Herhangi bir derste herhangi bir teorik bilgiyi alacaklarına, çocukların oturup kitap okumalarının çok daha faydalı olacağı konusunu öğretmenlerin ve Milli Eğitim Teşkilatının, Bakanlığın düşünmesi gerekiyor.
Özel Haber-Nefes Yapım.