Irakta ilkbaharda yaşanan idam furyasından sonra son günlerde yeniden çok sayıda kişinin idam edilmesi ve Sünni bölgelerde gerçekleşen kitlesel tutuklamalar, insan hakları örgütlerini endişeye sevk ediyor. Maliki hükümeti, Saddam yöntemle
Irak Devlet Başkanı Tarık Haşimi hakkında idam cezası verilmesinden sonra Irak'ta gerilim ve şiddet yeniden yükselirken, insan hakları örgütleri, Nuri Maliki yönetimindeki Şii iktidarın, devlet gücünü, muhalefeti sindirmek ve yok etmek için çok daha yaygın şekilde kullandığı iddiasını dile getiriyor. Ülkede ilkbaharda ikincisi yaşanan toplu tutuklama ve idam furyasından sonra son günlerde de çok sayıda kişi idam ediliyor ya da tutuklanıyor.
İnsan hakları savunucuları, Maliki yönetiminin, idam edilenlerin kimlikleri ve onlara yöneltilen suçlamalar hakkında çok az bilgi vermesinden yakınıyor. Irak Adalet Bakanlığı 2012 yılının ilk sekiz ayında 96 kişinin idam edildiğini açıkladı. Bu yıl 196 kişinin daha cezasının infazı gerçekleşecek. Ancak birçok Iraklı her iki sayının da resmi rakamlardan çok daha yüksek olduğunu iddia ediyor. Birleşmiş Milletler Özel Raportörü Christof Heyns, "Irak'ta idam infazlarının ulaştığı boyuttan dehşete düştüm." açıklamasında bulunmuştu.
Irak hükümetinin, idam edilenler ile ilgili kendilerine yeterli bilgi vermediğini kaydeden Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Navi Pillay, 'çok geniş bir yelpazede suçlara idam cezası verilmesi ve mahkeme sürecinde şeffaflık bulunmaması'na dikkat çekti. Irak yasaları, aralarında kamusal mala zarar vermek gibi suçların da olduğu 50'ye yakın ihlale idam cezası öngörüyor.
Maliki yönetiminin, kitlesel tutuklama ve idamlarının Irak'ın Sünni bölgelerinde gerçekleşmesi ise "mezhepçilik" iddialarına neden oluyor. New York merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), Irak'ta en azından iki gizli hapishane tespit ettiklerini açıkladı. El Cezire televizyonuna konuşan Bağdatlı Sünni bir kadın, tutuklanan oğlunu 6 yıldır aradığını ancak hiçbir yerde bulamadığını söyledi. HRW Ortadoğu direktörü Joe Stork da, 'Irak'ın vahim bir keyfi yargılama ve işkence sorunu bulunduğunu' belirtiyor. 2012 yılı Şubat ayında idam edilen Muhammed Salih'in eşi de televizyona yaptığı açıklamada, kocası ile idam edilmeden önce hapishanede görüştüğünde, isnat edilen suçları kabul etmeleri için yoğun işkence gördüklerini söylediğini aktardı. California Üniversitesi'nden Lisa Hajjar ise Irak'ta yaşananları 'planlı devlet terörü' olarak nitelendirerek, "Amaç, toplumu terörize ederek sindirmek" yorumunda bulundu. Bağdat'ın Taji ve Rusafa hapishanelerinde yüzlerce mahkumun açlık grevi yaptığı belirtilirken, El Cezire'ye konuşan hapisten yeni çıkmış Hassan, "Tarih tekerrür ediyor. Maliki Saddam gibi" diye özetliyor yaşadıklarını.